Ankara Hükümet Sözcüsü Kurtulmuş'tan "Katar" Açıklaması

Hükümet Sözcüsü Kurtulmuş'tan "Katar" Açıklaması

03.07.2017 - 17:09 | Son Güncellenme:

.

Hükümet Sözcüsü Kurtulmuştan Katar Açıklaması

Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, Katar krizine ilişkin değerlendirmede bulunarak, "Bu kriz öyle çok derin kökleri olan, çözülmez, içinden çıkılmaz bir kriz de değildir, yapay bir krizdir, üretilmiş bir krizdir, sunidir" dedi.
Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Numan Kurtulmuş, Bakanlar Kurulu toplantısının gündemine ilişkin basın toplantısı düzenledi. Kurtulmuş, konuşmasında, "Lice İl Başkan Yardımcısı Orhan Mercan ve Van Özalp İlçe Başkan Yardımcısı Aydın Ahi kardeşimiz hain terör örgütünün saldırıları sonucu şehit edilmiştir. Hemen arkasından Hakkari ve Van’da bir asker ve korucu, Uludere’de de yol çalışması yapan iki işçi kardeşimiz hayatını kaybetmiştir. Ailelerine başsağlığı diliyorum. Milletimize başsağlığı diliyorum. Terör örgütünün amacı bütünüyle Türkiye’deki siyasi ortamı, barış ve huzur ortamını ortadan kaldırmak, Türkiye’nin istiklal ve istikbalini tehdit altında tutmaktır. Ayrıca yol çalışması sırasında yapılan saldırı net şekilde gösteriyor ki terör örgütü Doğu ve Güneydoğu Anadolu’nun imarına, oranın kalkınmasına vesile olacak yatırıma karşı olduklarını, yani bölge insanının insanlık onuruyla yaşanacak bir ortamın hazırlanmasına da karşı olduklarını da ortaya koymuşlardır. Bu, bölge insanının insanlık onuruna yapılmış bir saldırıdır. Bu saldırıların şöylesine tehdit eden başka bir yönü daha var Türkiye’de herkes siyaseti meşru zeminlerde yapsın, halk kimi istiyorsa onu seçtiği şekilde demokratik bir yarış şeklinde olsun. Başından itibaren bölücü terör örgütü, Doğu ve Güneydoğu’da halkımızı baskı altına alarak, terörle, korkuyla, baskıyla, silahla oy almanın ve siyaseti şekillendirmenin peşinde olmuştur. İki ilçe başkan yardımcısı arkadaşımıza yapılan saldırı da meşru siyasetin zemini daraltmak için yapılan saldırılardır" ifadelerini kullandı.
Kurtulmuş, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Biz son günlerde yaşadığımız saldırıların hepsini sadece belli şahıslara, belli nitelikteki kardeşlerimize yapılan bir saldırı olarak değil, bölgede insan onuruna, insanca yaşama şartlarına, Türkiye’nin istiklal ve istikbaline ve siyasetin zemininin yok edilmesine, meşru siyasete karşı yapılmış açık bir saldırı olarak görüyoruz. Bütünüyle bu saldırıyı gerçekleştirenleri, arkasındaki güçleri, terör örgütlerine şu veya bu şekilde destek verenleri açıkça kınıyoruz ve onların da bu suçun ortağı olduğunu bir kez daha altını çizmek istiyoruz. Terör örgütleri hangi güçle saldırırsa saldırsın, kime karşı saldırırsa saldırsın, sonuçta bu ülkede kazanan asla terör örgütleri olmayacaktır, milletimiz olacaktır. Bunlar bize aldıkları desteklerle şöyle zannedebilirler, Türkiye’ye diz çöktüreceğiz. Türkiye, asla diz çökmeyecek. İsimleri ne olursa olsun, terör örgütleri diz çökecek ve Türkiye’den tasfiye edilecektir."

Kıbrıs meselesi
Toplantının gündemine değinen Kurtulmuş, devam etmekte olan Kıbrıs müzakerelerinin toplantıda ele alındığı, adil, kalıcı ve kapsamlı bir çözümden yana olunduğunu ifade etti. Bütün ada halkını içermeyen barışın kurulamayacağını teyit ettiklerini anlatan Kurtulmuş, belli bir noktaya gelindiğini, kilitlenen noktaların bulunduğunu, müzakerelerin olumlu bir şekilde cereyan ettiğini kaydetti. Bazı olumlu yaklaşımların da ortaya konduğunu belirten Kurtulmuş, "Güvenlik ve garantiler meselesinde diğer meseleler çözülmeden, diğer meselelerde Türk toplumu garanti altına alınmadan Türkiye güvenlik ve garantiler konusunda geri adım atmayacak, bu konudaki pozisyonunu değiştirmeyecektir. Haritalar ve toprak meselesi ise Türkiye’nin garantiler ve güvenlik konusundaki yaklaşımı çerçevesinde ele alınabilir. Burada Türkiye’nin bu tavrı devam edecektir. Zaman zaman Rum tarafının zamana oynayarak yaymak istediği dolaşım özgürleri konusunda da Türkiye’nin olumlu bir yaklaşım içerisinde olduğu, bu dolaşım özgürlüklerin de mutlaka tessi edilmesi gerektiğini hatırlatmak isterim. Türkiye, masada olumlu bir şekilde yaklaşımını sürdürüyor. Ümit ederiz ki sonuç alınabilir. Sonuçta yapıcı bir şekilde her iki taraf da masaya gelmeli ve sonuç alınmalıdır" diye konuştu.

Hükümetin 180 günlük eylem planı
Hükümetin 180 günlük eylem planı kapsamındaki çalışmaların ele alındığını anlatan Kurtulmuş, "Sayın Başbakanımızın da nezaretinde bakanlıklar tek tek bu 180 günlük eylem planlarını şu anda verdiler. Verilen bu eylem planları olgunlaşacak ve sonuçta hükümetin toplam bir eylem planı ortaya çıkacaktır. Önümüzdeki günlerde netleştikten sonra paylaşılacak" dedi.

Almanya krizindeki son durum
Kurtulmuş, açıklamaları sonrası gazetecilerin sorularını cevapladı. Almanya krizindeki son duruma ilişkin soru üzerine Kurtulmuş, "Almanya ile gerilimler, referandum kampanyası sırasında yaşadığımız gerilimler, esas itibarıyla Almanya’daki siyasi takvim ve tansiyon ile ilgilidir. Maalesef bazı Alman siyasetçiler kendi iç politikalarının bir aracı olarak Türkiye karşıtlığını, Erodğan karşıtlığını kullanmaktadırlar. Almanya ile Türkiye arasında son zamanlarda yaşadığımız gerilimlerin hemen hiçbirisi Türkiye tarafından üretilmemiştir. Üretilen gerilimlerdir, Almanya’daki bazı siyasetçiler tarafından üretilen gerilimlerdir. Kendi iç siyasetleri başka birşey, iç siyasetleri için Türkiye Almanya ilişkilerini bir şekilde kötü duruma düşürmek de hiçbir akıllı siyasetçinin yapacağı iş değildir. Biz kendi programımız yaparız. Alman siyasetçiler ne söylerse söylesinler bizim programımızı etkileyecek hiçbir şey söylemiş olmazlar. Sadece kendi iç siyasetlerini ilgilendiren birtakım çıkışlar yapmış olabilirler. Bunu da doğru bulmayız. Doğru değildir. Türkiye Almanya ilişkileri birkaç kişinin kendi kafasından söyleyebileceği sözler çerçevesinde zehirlenecek ilişkiler değildir" şeklinde konuştu.

CHP’nin yürüyüşü
’CHP’nin yürüyüşünü’ de değerlendiren Kurtulmuş, "CHP zamanlamada da bir yanlışlık içerisinde oldu, tam da 15 Temmuz öncesinde böyle bir yürüyüşün gündeme getirilmesi manidardır. Konsepti itibarıyla ve İstanbul’a yaklaştıkça birtakım terör örgütlerinin provoke etmesine müsait bir zemin oluşturmasın. CHP’nin bayrağının altına girerek, bazı radikal, marjinal unsurların orada kendi siyasetlerini gerçekleştirmesine asla zemin hazırlamasınlar, müsaade etmesinler. Biz devlet olarak başından itibaren yürüyüşte herhangi bir provokasyonun olmaması için gayret sarf ediyoruz. CHP’liler de bu gayreti sarf etsinler. Fikri ve siyasi zemini hazırlama sorumluluğu CHP’dedir, onu biz yapamayız. Terör örgütlerinin yer bulmamasını sağlamak CHP’nin boynunun borcudur" diye konuştu.
’Suriye sınırında hükümet olarak yeni bir operasyonun gündemde olup olmadığına’ ilişkin soru üzerine Kurtulmuş, "Türkiye burnunun dibinde olan olaylara seyirci kalmaz, kalamaz. Türkiye sınırımızın ötesinde cereyan eden ve Türkiye için güvenlik riski tehdidi oluşturan her hareketi yakından izler. Dolayısıyla, sınırlarımızın öte tarafında Türkiye’ye karşı yönelmesi muhtemel olan hangi terör hadisesi varsa bunu yakinen takip ederiz. Türkiye’ye karşı hasmane tutum içerisinde bulunanlara da gerekli cevabı anında misliyle veririz. Bu devlet olmanın gereğidir. Dolayısıyla hiçkimse Türkiye’ye karşı bir oldu bitti içerisinde olacağını zannetmesin. Sınırın öte tarafından Türkiye’ye karşı gelecek düşmanca her tavır karşısında Türkiye’nin cevabını bulur" açıklamasında bulundu.

15 Temmuz anma törenleri
15 Temmuz anma törenlerine ilişkin detayların sorulması üzerine Kurtulmuş, "11-16 Temmuz haftasında Cumhurbaşkanlığının kontrolünde etkinlikler gerçekleştirilecek. Bütün kamu kurum ve kuruluşları 15 Temmuz’u hatırlatan konsept içerisinde anma programı olacak. Meydanlarda demokrasi nöbetlerini tekrarlayacağız. Demokrasi nöbetleri tutacağız. Bu bir hafta sürecek bir programdır. İstanbul ve Ankara’da demokrasi anıtları açılacak. TBMM, 15 Temmuz’la ilgili özel bir toplantı düzenleyecek. Büyükelçilikler ve dış temsilciliklerimizde toplantılar düzenlenecek, fotoğraf sergileri olacak. 15 Temmuz, birinci yıl dönümünde bütün yönleriyle hatırlanacak" dedi.
Bir gazetecinin, "Sayın Başbakan, kamu işçileri için zam oranını açıkladı, yüzde 10’un üzerinde. Bu rakamın yüzde 10’un üzerinde olması enflasyonun yüzde 10’un altına düşmeyeceği anlamına gelebilir mi?" sorusunu Kurtulmuş, "Hayır yorumlanmaz. Bu bir günde ortaya çıkmış bir rakam değil. Enflasyon tek haneli rakamlara inecek, bu rakamın bu şekilde açıklanmış olmasının enflasyonla hiçbir ilgisi yoktur. Bu, bir iyileştirmedir. Yıllık olarak yapılmıştır" şeklinde cevapladı.
"Rusya ile son temaslar kapsamında, Rusya Afrin’deki askerlerini çekeceğini Türkiye’ye iletti mi?" sorusuna Kurtulmuş, "Afrin’de terör örgütünün varlığı ve oradan Türkiye’ye gelecek olan her türlü tehdidin Türkiye tarafından bir ulusal güvenlik tehdidi olarak karşılandığını Rus tarafı biliyor. Rus ve Amerikan tarafıyla da Türkiye’nin bu konudaki hassasiyetleri konuşuluyor. Özellikle Afrin bölgesiyle ilgili bu hassasiyetlerimiz tekrar kendileriyle paylaşılmıştır. Ruslar da bizim hassasiyetlerimize saygı duyduklarını ifade eden olumlu görüşmeler gerçekleştirilmiştir. Afrin ile ilgili olarak Türkiye’nin hassasiyetlerini Rus tarafının gayet iyi anlaşıldığını görüyoruz. Orada yapılan görüşmeler de olumlu cereyan etmiştir" ifadelerini kullandı.
Katar’daki Türk üssüne yeni asker sevkiyatı ve bir sevkiyat takviminin olup olmadığının sorulması üzerine Kurtulmuş, "Katar’daki Türkiye’nin varlığı 2014 yılında konuşulmuş anlaşılmış bir sürecin sonucudur. Türkiye’nin Katar’daki üssü 2014 yılında yapılan görüşmeler çerçevesinde gündeme gelmiş olan bir konudur. Türkiye’nin Katar’daki üssü sadece Katar’ın güvenliği ile ilgili değil, bölgenin güvenliği ile ilgili bir meseledir. Yani Türkiye Katar’daki üssünü bölgedeki diğer ülkelere karşı bir eylem olarak ortaya koymuyor. Bölgesel güvenliğin bir parçası olarak Türkiye’nin Katar’daki üssü vardır. Türkiye’nin oradaki askeri varlığı da devam edecektir. Dolayısıyla bunu Türkiye’nin askeri varlığının Suudi Arabistan-Katar arasındaki siyasi kriz ile ilişkilendirmek son derece yanlış sonuçlar doğurur. Hiçbir şekilde ilgisi yoktur. Birisi devam eden bir sürecin parçası, diğeri ise krizdir. Bu kriz öyle çok derin kökleri olan, çözülmez, içinden çıkılmaz bir kriz de değildir, yapay bir krizdir, üretilmiş bir krizdir, sunidir. Ortaya konulan Katar krizi ile ilgili diyelim, Katar’dan istenen 13 maddelik teklif de hiçbir bağımsız devletin kabul edeceği teklifler değildir" diye konuştu.
Orman yangınlarında sabotaj ihtimalinin olup olmadığının sorulması üzerine Kurtulmuş, "Orman Bakanlığının raporları var. Sabotaj olduğuna dair herhangi bir bilgi yok" dedi.