Gündem Hürriyeti tahdit değil, işkence!

Hürriyeti tahdit değil, işkence!

13.07.2014 - 02:30 | Son Güncellenme:

Yargıtay, sokakta yürürken bir polis tarafından “Gel lan buraya!” denilerek çağırılan ve hitap şekline itirazı üzerine 3 polis tarafından dövülen gence işkence yapıldığını belirtti

Hürriyeti tahdit değil, işkence

ANKARA Milliyet

Yargıtay; kız arkadaşıyla gezdiği sırada polis tarafından copla sokakta dövülen, kelepçeli halde bindirildiği araçta yumruk atılan M.B.’ye yapılan kötü davranışı işkence kapsamında değerlendirdi.
İstanbul Dolapdere’de suça itilen çocuklara ilişkin sanatsal faaliyetler yürüten M.B., 17 Temmuz 2008’de kız arkadaşıyla birlikte yürürken, Alper Yüksel adlı polis, “Gel lan buraya!” dedi. M.B. de, “Bana böyle hitap edemezsiniz” diye karşılık verdi. M.B.’nin iddiasına göre Yüksel, kendisini yakasını tutarak darp etti. Polis Yüksel’e göre ise M.B. tekme atmıştı. Arbedenin büyümesi üzerine Murat Ponçaklı ve Muhammet Gişi adlı iki polis koşarak, coplarıyla M.B.’ye vurdu.
Ponçaklı’nın copu M.B.’nin başına indi. Bir süre sokakta darp edilen M.B., kelepçelenerek polis aracına bindirildi. Yaklaşık 25 dakika boyunca Taksim ve Beyoğlu çevresinde dolaştırılan M.B., araçta da dövüldü. Gözü şişen M.B.’ye, “Beni hastaneye götürün” demesine rağmen bir birahaneden alınan buzla tedavi yapılmak istendi. Yırtılan tişörtünün yerine yenisi alındı. Hakkında gözaltı işlemi yapılmayan M.B., bir otelin önünde bırakıldı. Serbest kalan M.B., iki gün tedavi gördü. İddiasına göre Ponçaklı, M.B.’ye telefonda küfrederek, şikayetçi olmamasını istedi. M.B., üç polis hakkında suç duyurusunda bulunurken, kendisine vurmayıp arkadaşlarını uyaran polis İsmail Yılmaz’dan şikâyetçi olmadı. 4 polis hakkında Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) 94. maddesi gereğince “işkence” iddiasıyla İstanbul 19. Ağır Ceza Mahkemesi’nde dava açıldı.

İşkence kapsamına aldı
Dava 29 Aralık 2011’de bitti. Mahkeme, polis Alper Yüksel ve arkadaşlarının eylemlerinin yaralama kapsamında kaldığı gerekçesiyle üç polise birer yıl onar ay 15’er gün, “hürriyeti tahdit” suçundan da birer yıl sekizer ay hapis cezasına çarptırıldı. Bu cezalar ertelendi.
Polis İsmail Yılmaz ise beraat etti. İtiraz üzerine dosya, Yargıtay’a gitti. Yargıtay 8. Ceza Dairesi, 6 Mart 2014’te verdiği kararında M.B.’nin polis Yüksel tarafından, “Gel lan buraya!” diye çağırılıp darp edilmesi, üç polis tarafından cop ve yumruklarla dövülmesi, araçta gezdirilmesi ve hakarete maruz kalmasının bir bütün halinde işkence suçu kapsamında kaldığına hükmederek, kararı bozdu ve sanıklara TCK’nın 94. maddeden ceza verilmesini istedi.
Beraat eden polis İsmail Yılmaz’ın da, “diğer sanıkların M.B.’yi darp etmeleri karşısında sadece uyarıda bulunması, dayağa engel olmaması, olayı olduğundan farklı şekilde aktarması, suçu öğrenip de yetkili makamlara aktarmaması” nedeniyle suçlu olduğuna karar veren Daire, bu kişiye de, “suçu bildirmeme” suçundan ceza verilmesi gerektiğini kaydetti.