Istismar suçlarında Alman modeli örneği

Türk Ceza Kanunu’nu hazırlayan isimler arasında yer alan, Bahçeşehir Üniversitesi Hukuk Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Feridun Yenisey, “Türk Hukuk Sisteminde Aile Çocuk Kadın Çalıştayı”nda, kadına ve çocuğa karşı cinsel suçlar ile ilgili Alman ceza yasasında yer alan çok çarpıcı iki cezayı gündeme getirdi.
Önceki gün Sheraton Otel’de düzenlenen, “Türk Hukuk Sisteminde Aile Çocuk Kadın Çalıştayı”nın açılışına, Yargıtay Başkanı İsmail Rüştü Cirit, Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Sema Ramazanoğlu, Danıştay Başkanı Zerrin Güngör, Askeri Yüksek İdare Mahkemesi Başkanı Abdullah Arslan, Sayıştay Başkanı Recai Akyel, HSYK Başkanvekili Mehmet Yılmaz, Yargıtay üyeleri, hukukçular ve davetliler katıldı. Çalıştayın danışman hocası Prof. Dr. Feridun Yenisey’in, açılış konuşmasında kadın ve çocuğa karşı işlenen cinsel suçlar için Alman ceza yasasından verdiği çarpıcı örnekler dikkati çekti. Kadına ve çocuğa yönelik suçların önlenebilmesi için öncelikle toplumsal bilincin geliştirilmesi gerektiğini hatırlatan Yenisey, şunları kaydetti:
‘Önleyici suç’
“’Risk değerlendirmesi’ denilen, bir kişinin, kişi grubunun tehdit altında olup olmadığını gösteren endikatörler vardır. Bu endikatörler ortaya çıktığında tedbir alınması gerekir. Türk mevzuatında çok güzel düzenlemeler var fakat bir eksik var. İstanbul Sözleşmesi’nin 51. maddesi eksik. Bugünkü modern yaklaşım, ağır suçların önlenmesi için önleyici suçlar yaratmaktır. Böyle bir önleyici suçu Türk kanun koyucusu birkaç gün evvel yarattı. Çocuk pornografisi suçu bakımından gerçek çocuğun kullanılması değil, çocuk resmi kullanılarak da yapılan pornografileri suç haline getirdi. Bu, çocuk pornografisinden hoşlanan biri ileride çocuğa yönelik saldırıda bulunmasın diye bir önleyici suçtur.
Alman ceza sistemindeki, “tehlikeli fail” tanımına ilişkin bilgi veren Yenisey şöyle devam etti: “Bir kez cinsel suç işleyen bir kişi ikinci kere de işlerse, üçüncü kez de işler. Bu şekilde tehlikeli failler ortaya çıkabilir. İlk iki suçundan dolayı mahkumiyet hükmü alıp da hapis cezasını çekmekteyken halen tehlikeli olduğu belirlenebilirse güvenlik tedbiri olarak bir kişinin özgürlüğünün kısıtlanmasını mukayeseli hukuk kabul ediyor. Almanya’da tehlikeli cinsel suçluların tekrar suç işlemelerini önlemek üzere bir uzman tarafından mülakata tabi tutulmaları ve tehlikelilik halleri devam ediyorsa, süresiz bir şekilde özgürlüklerinin kısıtlanması idari bir karar ile kabul edilmiş idi. Fakat AİHM’den döndü. Bugün için tehlikelilik durumunu somut olarak ortaya koyan hallerde failin belli bir süre daha suç işleyip de cezasını çektikten sonra cezaevinde kalmasını kabul eden sistem ortaya çıktı.”

Gönüllü, sürekli kastrasyon

Tehlikeliliği ortaya çıkmış bir kişinin yeni suçlar işlemesinin önüne geçecek bir diğer uygulamanın da kastrasyon (kimyasal hadım) yöntemi olduğunu söyleyen Yenisey, “Alman hukukunda yine bu konuda 1969’da yürürlüğe giren bir kastrasyon kanunu var. Gönüllü kastrasyon fakat sürekli.
Hasta olduğu belirlenen bir kişinin cinsel suçlar işleme konusunda, sürekli kastrasyona tabi tutulması, fakat gönüllü. Rakamlara baktım, 730 kişi 10 sene içerisinde başvurmuş ve 440 kişi de gönüllü kastrasyona tabi tutulmuş.
Fakat bu 730 kişiden 104’ü tekrar suç işlemiş. Şöyle bir bilgi var. Toplumdaki suçların yüzde 70’i yüzde 3’lük bir kesim tarafından işleniyor. Eğer siz toplumda yaşayan bu çok tehlikeli failleri toplumdan uzaklaştırırsanız suçların büyük bir kısmı işlenmiyor” diye konuştu.