Gündem Kaçırılmaması gereken 10 film

Kaçırılmaması gereken 10 film

18.09.2015 - 02:30 | Son Güncellenme:

14. kez düzenlenen Filmekimi, bu sene İstanbul dışına çıkarak Ankara, İzmir, Trabzon, Bursa ve Edirne’ye de uğrayacak. Biz de görülebilecek 10 film seçtik

Kaçırılmaması  gereken 10 film

Bu yıl 3-11 Ekim’de İstanbul’da 14. kez düzenlenecek ve dünya festivallerinin en iddialı filmlerinin yer aldığı özel bir seçkiyi izleyiciyle buluşturan Filmekimi’nin programı açıklandı. Festival sadece İstanbul’la sınırlı kalmayıp Ankara, İzmir, Trabzon, Bursa ve Edirne’ye uğrayacak. Biletler yarın satışa çıkıyor. Festival programından 10 film seçtik.

Haberin Devamı

‘Life’

Anton Corbijn’in yönettiği ‘Life’, James Dean’in çok ünlü olacağını hisseden ve genç adamın peşine düşen bir Magnum fotoğrafçısının öyküsü. Film, çok bilinmeyen bir Hollywood öyküsünü konu alarak ilginç bir James Dean portresi sunmayı başarıyor.

‘Hasret’

‘Pazar: Bir Ticaret Masalı’ ile 2008’de Antalya Film Festivali’nin ödüllerine damga vuran Ben Hopkins, yeni filmi ‘Hasret’te kurmaca ile belgeselin iç içe geçtiği bir İstanbul filmine imza atıyor. ‘Hasret’, hüznü ve mizahı birlikte barındıran zekice bir film.

‘Saltanatın Mezarlığı’

Altın Palmiyeli Taylandlı sinemacı Apichatpong Weerasethakul, yeni filmi ‘Saltanatın Mezarlığı’yla Cannes’da Belli bir Bakış’taydı. Weerasethakul’un bu filmle, genellikle yer aldığı ana yarışmadan yan bölüme geçmesi filmin kalitesiyle ilgili bir karar değil. Weerasethakul’un doğa, insan, tarih ve kültürün iç içe geçtiği dünyası bu filmde de tüm ihtişamı ve zarafetiyle karşımızda.

Haberin Devamı

‘The Club’

Berlin’iden Jüri Büyük Ödülü ile dönen ve çok konuşulan sinemacı Pablo Larrain’in yönettiği ‘The Club’dı. Film, işledikleri bir suç yüzünden kiliseden uzaklaştırılıp bir evi paylaşan beş rahibin hikayesi. Köpek yarıştıran, kumarbaz, suça meyilli bu rakipleri konu alan ‘The Club’ dinle ilgili eleştirel ve karanlık bir film.

‘Saul’un Oğlu ’

‘Sonderkommando’ adı verilen Naziler için çalışan kamp esirlerinden Saul’u takip ettiğimiz film, Nazilerin kamplarda inşa ettikleri ölüm makinesinin nasıl işlediğini ses tasarımı ve mizansenlerle gösteriyor. Etkisini bittikten sonra bile gösterecek film, Laszlo Nemes’e Cannes’da Jüri Büyük Ödülü getirdi.

‘Paulina’

Santiago Mitre’nin yönettiği Arjantin yapımı ‘Paulina’, son dönemin en güçlü ve derin resmedilen kadın karakterlerden birini sunuyor. Cannes Eleştirmenler Haftası Büyük Ödülü ve FIPRESCI Ödülü kazanan filmde, orta sınıfa mensup bir kadının idealleri uğruna fakir bir yerde öğretmenlik yapmasıyla başlayan olaylar konu alınıyor.

‘Küçük Kız Kardeşim’

Japonya’nın önemli sinemacılarından ve Cannes’ın gözde yönetmenlerinden Hirokazu Kore-Eda, yeni filmi ‘Küçük Kız Kardeşim’, babaları ölünce üvey kız kardeşlerini yanlarına alan üç kız kardeşin, aralarındaki ilişkilere odaklanarak, Japon toplumundaki kadının yerini gösteriyor.

Haberin Devamı

‘İnsanın Değeri’

Stephane Brize’nin yönettiği, sosyal konulara eğilen Fransa yapımı ‘İnsanın Değeri’, 51 yaşında işsiz kalan bir adamın süpermarkette güvenlikçi olması üzerinden işsizliğin psikolojisine eğiliyor ve karakterini ahlaki ikilemlerin içinde bırakıyor. Film başrolündeki Vincent Lindon’a Cannes’dan En İyi Erkek Oyuncu Ödülü’nü kazandırdı.

‘Carol’

ABD’li gözde sinemacı Todd Haynes, 1950’lerde geçen filminde iki kadın arasında başlayan bir aşkı konu alıyor. Bunu yaparken de Hollywood’un altın döneminin filmlerini akla getiren bir hikaye anlatımı kullanıyor. Bu yılki Cannes yarışmasının yıldız filmi, başroldeki Rooney Mara’ya En İyi Kadın Oyuncu Ödülü getirdi.

‘Gençlik / Youth’

İtalyan sinemacı Paolo Sorrentino’nin yeni filmi ‘Gençlik’te başrolleri Harvey Keitel ve Michael Caine paylaşıyor. Film, yarıştığı Cannes’dan eli boş döndü ama yönetmen İngilizce film çekme sınavından geçer not aldı.