Karanlıkta yürüyen, bir avuç insanın hayatı…

“Kral, Soytarı Donu Giyer”, 1930-70 arası yeraltı edebiyatı ekolüne ait bir anlayış ile kaleme alınmış, günümüz edebiyatının deneme türündeki örneğidir. Büyük finallere ihtiyaç duymadan, sıradan, hayalleri ve istekleri doğrultusunda yaşayan, yaşamak ve edebiyat arasında kalan bir adamın hikayesi anlatılmaktadır. Türk kültürünü derinden etkilemiş ve bir dönemin müzik anlayışını etkisi altına almış olan Rock’n Roll tarzı müziğin etkilerine ve yaşam biçimine de değinilmiştir. Bu nedenle, Kral, Soytarı Donu Giyer, müzik çalan bir kitap olarak da adlandırılabilir. Plaklar kadar ölümsüz olmak için yazmaktan başka bir şey bilmeyen bir adamın, medya ve medya dünyası içerisindeki savaşını ve para kazanmak zorunda olduğu yaşam mücadelesinin anlatıldığı kitap, yazarın da hayatından birçok parça barındırmaktadır.

Kitap içerisinde yeraltı edebiyatının ilk adımlarını atan John Fante’ye de küçük göndermeler ve saygı duruşu niteliğinde betimlemeler ile değinilmiştir. Bunun yanı sıra günümüzün yaşam ve edebiyat anlayışına, sert bir eleştiri niteliği de taşımaktadır. Yazarın iğneleyici dilinin ardındaki alaycı fonetiği de göze çarpmaktadır. Yaşamasını ve kaybetmesini bilen insanların, hayatlarını hiçe sayışını ve zorunluluğa dair kabullenişlerini, olaylar ve betimlemeler zinciri ile sayfalara dökmüştür.

Ayrıca kitabın bir diğer dikkat çeken yanı ise, sayfalar ilerledikçe, anlatım ve üsluptaki sertliğin de giderek gelişmesidir. Mazhar Furkan Torun’un, basılan ilk kitabı olmasına rağmen, çok satanlarda yerini almıştır. Eleştirmenlerin ve okurların olumlu eleştirileri de geleceğe dair parlak adımlar atmakta olduğunun göstergesidir.