04.02.2018 - 01:30 | Son Güncellenme:
BÜNYAMİN AYGÜN
Taciz atışları
Bulunduğumuz yerde siper almaya çalışırken çok geçmeden Doçka yaylım ateşinde kaldık, “Savaşın doğasında bu da var” diyerek yara almadan kurtulduğumuza dua ettik. Gece ise en ön mevzide sıcak anlar yaşandı. Saatler gece yarısını geçtikten sonra Şeyh Horoz köyünden 1 km ötede bulunan TSK mevzileri sık sık taciz ateşine maruz kaldı. Ateş altına alınan mevzilerdeki bir kaç noktadan karşı ateşle cevap verildi. Taciz ateşi, gün ışıyıncaya kadar devam ediyor.
Cephe hattında her an her şeyin olması mümkün, ancak TSK unsurlarının bu ateşe karşı refleks göstermemesini önce anlayamadım. Bu durumu, cephe hattından görüşüne başvurduğum bir askeri yetkili, “Taciz ateşlerinin amacı mevzilerdeki silahların mahiyetini öğrenmek olduğu için ihtiyatlı davranırız” diye açıklıyor.
Her birliğin kendi tacizcisi olduğunu belirten yetkili, “Tacize kendi ‘karşı tacizcilerimiz’ karşılık verir. Mevziler mümkün olduğunca yerinden hareket etmez. Tacizin diğer bir amacı da moral bozmak olduğu için terör örgütü bu taktiği sık sık kullanır. Ancak askerimize bu konuda sıkı bir psikolojik eğitim verildiğinden TSK mensubu hiçbir asker bundan etkilenmez” açıklamasını yapıyor.
Öte yandan bulunduğumuz Şeyh Horoz köyü ve civarında TSK ile ÖSO mensuplarının diğer birliklere nazaran daha hızlı ilerlediğini de sözlerine ekleyen yetkili şöyle devam ediyor:
“Bu harekatın haritasına baktığımızda, Afrin’i merkeze oturtacak şekilde ‘hilal’ olduğunu görüyoruz. Bu yüzden tüm birliklerin bu plana uygun hareket etmesi gerekiyor. Biri önden, diğeri arkadan giderse olmaz. Plana uymadan hızla giden birliğin etrafı sarılır. Artçı diye tabir ettiğimiz arkadan gelen destek kuvvetleriyle ilişkisi kesilir ve hiç istemediğimiz şeyler olur. Bu nedenle Şeyh Horoz dağını saran birlikler saldırı hattının eşitlenmesini bekliyor. Burseya ve Darmık’ın düşürülmesi harekata ivme kazandıracak.”
Özel Kuvvetler en ön saflarda
PYD/PKK’nın dağda farklı, şehirde farklı taktikleri olduğunu, bu anlamda DAEŞ’in dışında bir yapısı olduğunu da belirten askeri yetkili sözlerini şöyle tamamlıyor:
“Yıllardır terör belası ile mücadele eden ve kayıplarımızı en aza indirgemeye çalışan Özel Kuvvetlerimiz ‘bu harekâtın göz bebeğidir. Bu nedenle en büyük yük, Özel Kuvvetler’e düşüyor. Cephenin en önünde Özel Kuvvetler yer alıyor. Ön mevzileri koruma mesafesinde ÖSO mensupları yer alırken zırhlı birlikler ve diğerleri de onları koruma mesafesinde en arkada bulunuyor. Bu üç birimi ise Hava Kuvvetleri ateşiyle korumaya alıyor. En büyük desteği F-16’lar ve ATAK helikopterlerimizden aldığımızı söyleyebilirim.”