Ekonomi KIA’nın sedan klasiği...

KIA’nın sedan klasiği...

26.03.2017 - 02:30 | Son Güncellenme:

Koreli üreticinin Türk pazarındaki en popüler sınıfta rekabete soktuğu Cerato Sedan, sağlam yapısı ve dinamik tasarımıyla dikkati çekiyor. Bunun üzerine bir de dizel-otomatik seçeneğini ekleyince, daha çekici oluyor

KIA’nın sedan klasiği...

Türkiye pazarında halen “sedanların gücü” hakim... Çünkü “bagajsız otomobil, balkonsuz eve benzer” (bunu ben uydurdum tabii) görüşü, henüz “Kullanmıyorsam, neden kocaman bagajlı otomobil alayım” düzeyine gelmedi... Zira pek de “kullanılmadığı” söylenemez Allah için... Hiç bir şey olmasa, ayakkabılar, top, mangal, kimi zaman da en son bakımdan kalan yağ bidonu filan gibi şeyleri taşıyıp duruyoruz her gün...

Haberin Devamı

İşte bu yüzden, her marka, tartışmasız en az bir sedan model bulunduruyor elinin altında... Hatta bazen iki, üç... Bu rekabetin yoğun olduğu pazarda, Kia’nın kozu da kuşkusuz “Cerato”nun sedan versiyonu. Zira biz görmesek de, onun farklı pazarlarda satılan bir de “hatchback” kardeşi var. Avrupa pazarında bu rolde, cee’d oynuyor zaten...

KIA’nın sedan klasiği...

Dinamik ve yakışıklı

Bir süre varlığına ara verip, daha sonra yeniden ülkemize gelen yeni nesil Cerato, bu kez daha dinamik ve akıcı tasarımla karşımıza çıkıyor. Büyük ön ızgara, çekik farlar, iri arka stop lambaları ve önden arkaya doğru akan çizgiler, Cerato Sedan’ı

KIA’nın sedan klasiği...
“yakışıklı” yapan unsurlar arasında.

Haberin Devamı

İç mekandaysa sınıf standartlarında, sade ancak kullanışlı bir gösterge paneli ve orta konsol gözümüze çarpıyor. “Yaşasın sadelik” diye bağırasım var da, kendime hakim oluyorum! Dokunmatik ekranın ise biraz küçük göründüğünü söylemeden geçemeyeceğim. Bu ekrandan, aynı zamanda geri görüş kamerasını izlemek mümkün. Kullanımı gayet kolay. Ayrıca içeride kullanılan malzemelerin kalitesi de, bozuk yollarda “fare tıkırtısı” olmasını engeliyor ki, bu, benim gibi “takıntı” bir adam için “biçilmiş kaftan” diyebilirim.

Uygun seçimler

Cerato’nun, rakipleriyle baş edebilmesi için, Kia, ona gerekli şeyleri yüklemiş bu arada. Örneğin geniş bagaj hacmi, geniş ve 5 kişiyi rahatlıkla ağırlayan iç mekan, otomatik vites kutusuyla kombine edilmiş 1.6 lt dizel motor gibi.

Konforlu bir yolculuk için yumuşağa yakın ayarlanmış süspansiyon sistemi ve gayet başarılı iç mekan sessizliği de, bunlara eklenebilir. Kısacası, Kia, bu konuda Türkiye’nin “ağız tadına uygun” seçimler yapmış anlayacağınız. Bu da, onun “artı” yönlerini oluşturuyor.

Cerato Sedan’ın dizel ve otomatik versiyonu, 97 bin 900 TL’den başlayan fiyatlara sahip..

Neredeyse her şeyi var!

KIA’nın sedan klasiği...

- Neyin nesi?

Elbette Kia’nın 3 nesildir ürettiği bir model Cerato. Orta sınıfta yer alan Cerato’nun, daha önceleri hatchback versiyonu da satılmıştı Türkiye’de hatırlarsan sevgili “iç sesim” benim... Ama sende o hafıza var mı bilemiyorum, her defasında aynı şeyleri soruyorsun çünkü! Neyse, dediğim gibi Cerato’nun 3. nesli ve Kia’nın da en çok satan modelleri arasında tüm dünyada. Tabii bazı pazarlarda “Forte” falan diye biliniyor, önüne gelene sorma diye söylüyorum bak!

Haberin Devamı

- Neleri var peki?

Sevgili kardeşim, neredeyse her şeyi var. Bir kere 1.6 lt 136 beygirlik dizel motoru ve. Gayet canlı ve “heyecanlı” bir motor bu. Çift kavramalı (TCT) otomatik şanzımanla ubirlikte sunuluyor. Yakıt tüketimi ise, ortalama 100 km’de 6.4 litre civarında. Bununla birlikte araçta bir hayli yüklü donanım seçenekleri de mevcut. Başlangıç donanım paketinde direksiyondan kumandalı müzik sistemi, elektrik kontrollü camlar ve yan aynalar, deri direksiyon simidi, ipod girişi, Hız Sabitleyici, ESP, Yokuş Kalkış Desteği, Araç Denge Yönetimi, Lastik Basınç İzleme sistemi var. Daha üst donanım paketlerine çıkınca çift bölgeli klima, geri görüş kamerası, sunroof, far sensörü, navigasyon diye uzayıp gidiyor liste. Bununla birlikte renk seçeneklerini de ayrı bir sevdim, söyleyeyim. Kırmızı ve “uzay mavi” favorim. Teşekkür ederim...

Haberin Devamı

EDİTÖRÜN SON SÖZÜ

Bu modelin ismine az kalsın “kereta” diyesim vardı... Bir sevgili dostum, bu espriyi patlattı. Benim espri de, “turşu kavanozu”na kalktı tabii... Öfff yaaa!