Gündem Kolomb’dan önce giden olduysa da geri dönmedi

Kolomb’dan önce giden olduysa da geri dönmedi

23.11.2014 - 02:30 | Son Güncellenme:

Mann’e göre birçok uygarlıktan Amerika’ya ‘yanlışlıkla’ yolu düşenler olmuş olabilir. Ama içlerinden sadece Kolomb geri dönüp keşfini anlattığı için ismini hâlâ hatırlıyoruz

Kolomb’dan önce giden olduysa da geri dönmedi

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın Amerika’yı Kristof Kolomb’dan önce Müslümanların “keşfettiğini” söylemesinin ardından yeni kıtaya ilk kimin gittiği çok tartışıldı. Biraz araştırınca sadece Müslümanların değil Çinlilerin, Hintlilerin, Baskların, İskoçların da aynı iddiada olduğunu fark ettik. İşin aslını öğrenmek için Amerika’nın Kolomb öncesi tarihini yazan araştırmacı Charles Mann’i aradık. İleri Yayınları tarafından Türkçeye çevrilmekte olan “1491” ve “1493” kitaplarının ödüllü yazarı, Amerika kıtasının ilk sahiplerini, daha sonra gelen ziyaretçileri ve Kolomb’un kıtayı nasıl ‘keşfettiğini’ anlattı.

Haberin Devamı

Kolomb’dan önce Amerika’ya geldiğini iddia eden birçok grup var. Sanırım kıtaya 1000 yılında giden Vikingler dışında hiçbirinin seyahatleri bilimsel olarak kanıtlanmış değil. Doğru mu?

Evet. Birçok kültürde okyanus aşırı toprakların keşfedildiğine dair efsaneler var. Ancak burada üç önemli soru var: Efsaneler akla yatkın mı? Bu kişiler Amerika’ya gittilerse nasıl geri döndüler? Amerika’ya gitmiş olmaları bir şey değiştirdi mi?

Bu hikâyeler anlatıldığında göre geri dönmüş olmalılar...

Fırtınalar ve akıntılar nedeniyle Amerika’ya yanlışlıkla ulaşmanın mümkün olduğunu biliyoruz. Dolayısıyla 500-600 yıl önce de benzer kazaların yaşanmış olması mümkün. Ancak bu kişilerin geri dönmüş olma ihtimalleri çok düşük. Kolomb’un ‘keşiften’ sonra Avrupa’ya dönmesinin ne kadar büyük bir olay olduğunu hatırlayın. Sofistike bir bilimsel geleneğe sahip Müslümanlar, kendi tüccarları bilinmeyen topraklardan geri dönmeyi başarsa bununla ilgili bir şey yapmaz mıydı?

‘Kolomb’un şansı yaver gitti’

Haberin Devamı

Peki ‘değişiklik yaratmaktan’ kastınız ne?

Diyelim ki birileri, bir şekilde Kolomb’dan önce Amerika’ya ulaştı. Buradaki yerlilerin alışkanlıklarında ya da eserlerinde bunun izini görüyor muyuz? Çinlilerin ya da Müslümanların Kolomb’dan önce Amerika’ya ulaştığını varsayalım. Kolomb 1492’de sahile çıktığında yerliler yemek yerken çubuk (chopsticks) mu kullanıyordu ya da Doğu’ya dönüp mü ibadet ediyordu?

Kolomb da yanlışlıkla gelmedi mi?

Evet. Asya’ya gitmeye çalışıyordu. Şansı yaver gidip de Amerika karşısına çıkmasaydı ölecekti.

Peki Kolomb’un hatasını diğerlerinden ayıran nedir? Ne oldu da onu ‘Amerika’yı keşfeden adam’ olarak hatırlıyoruz?

Kendini pazarlamak konusunda çok iyiydi. Avrupa’ya yanında zorla alıkoyduğu yerlilerle döndü ve tam bir şov yaptı. İnsanların kendisine “Okyanus Denizi Amirali” demesini şart koşan bir adamdı.

Amerika kıtasının kolonize edilmesini tetiklemesi de etkili olmadı mı?

İspanyolların Amerika’yı kolonize etmesinin bu sırada başladığı doğru. Ancak gerçekten, Kolomb’un kendini pazarlama meziyetini abartmak mümkün değil.

Haberin Devamı

Kıtanın yerlileri buraya nereden geldi?

Binlerce yıl önce Asya’dan... Genetik incelemeler bunu her seferinde kanıtlıyor. Bazı uzmanlar Orta Asya’da Baykal Gölü çevresinden, diğerleri ise Kuzey Kore civarından geldiklerini düşünüyor.

Hem Ruslar hem de Türkler Amerika kıtasına giden ilk insanların kendi ataları olduğunu savunuyor.

Tüm insanların Afrika’dan dünyaya yayıldığını gösteren kanıtlar çok kuvvetli. Afrika’dan Avrupa’ya ve Asya’ya yayılan bu insanlar Amerika’ya giderken Orta Asya’dan geçmek zorundaydı. Ama 50 bin yıl önce yaşanan bir göçten bahsediyoruz. Bu dönemde Amerika’ya geçen insanlarla bugün modern Rusya ya da Türkiye’den bahsederken aklınıza gelen kişilerle hiçbir ilgisi yok.

‘Cami gördüğünü değil cami gibi bir tepe gördüğünü söylüyor’

Mali Kralı Ebu Bekir’in 1300’lerin başında Kuzey Amerika’ya gittiği söyleniyor, doğru mu?

Atlantik Okyanusu’ndaki akıntıları dikkate alacak olursa çok zor bir ihtimal gibi gözüküyor. Bunun için gerekli teknoloji ancak 15’inci yüzyıl civarında geliştirildi. İddiaların çoğu efsanelere dayanıyor. Önümde 10’uncu yüzyıl tarihçilerinden El Mesudi’nin kitabı var. Kurtubalı Müslüman Kaşkaş’ın okyanusu aştığına dair muhteşem hikâyeler olduğunu söylüyor. Ancak bir sonraki paragrafı okuduğunuzda bunun mümkün olmadığını, bu hikâyeye inanmadığını yazıyor.

Haberin Devamı

Aynı yıllarda Batı Afrika’dan çıkan Müslümanların Meksika Körfezi’ne ulaştığı iddia ediliyor...

Bizim bunu bilmemiz için bu insanların geri dönmüş olması gerekiyor. Bahsedilen yolu kat etmek Kristof Kolomb döneminde bile çok zordu. Gemileri akıntılara karşı yolculuğa zar zor dayandı. (1300’lerde Mali’den yola çıkan kişilerin) Amerika’ya ulaşması, burada yeniden gemi inşa edip evlerine dönmeleri ve kimsenin bundan bahsetmemesi imkansıza yakın.

‘Günlük kopyanın kopyası’

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kolomb’un günlüklerine referans vererek Müslümanların Amerika’ya daha önce geldiğini söyledi. Bu günlüklerde tam olarak ne deniyor?

Öncelikle şunu açıklamalıyım: Kristof Kolomb’un ilk yolculuğu ile ilgili tuttuğu günlük günümüze ulaşmadı. Bugün elimizdeki günlük, kopyanın kopyasından derlenmiş bir metin. Yani ne kadarı Kolomb’un cümleleri bilmiyoruz. (Müslümanlarla ilgili) cümle bu metinde geçiyor. 30 Ekim 1492’de Küba açıklarında giderken San Salvador bölgesindeki dağlardan bahsediliyor. Bu dağlardan birinin üzerindeki tepe “güzel küçük bir cami gibi” diye tarif ediliyor. Yanlış anlaşılan bölüm bu... Kolomb cami gördüğünü değil, “cami gibi bir tepe” gördüğünü söylüyor.

Haberin Devamı

Dünyanın en büyük uygarlıkları vardı

Kristof Kolomb, 1492’de Bahamalar’a ulaştığında kıtadaki hayat nasıldı?

Milyonlarca insandan oluşan kompleks toplumlara ev sahipliği yapıyordu. O günün Amerikasının üzerinden uçtuğumuzu düşünelim. Benim yaşadığım New England bölgesinde iki büyük linguistik grubun yönettiği bir köyler ittifakı var. Biraz güneyde Mississippi vadisine indiğimizde 10 bin kadar dağ kentiyle karşılaşıyoruz. Bu küçük şehirlerin hepsi heybetli piramitlerin çevresine kurulmuş. Daha da güneye inip bugünkü Meksika’nın üzerinde uçtuğumuzda iki büyük imparatorlukla karşılaşıyoruz. Meşhur Aztek İmparatorluğu ve Tarasca İmparatorluğu. İki düşman imparatorluk arasında ağır silahlarla korunan bir sınır var. Bugünkü Kuzey ve Güney Kore arasındaki sınır gibi. Aztek İmparatorluğu’nun başkenti Tenochtitlan, yapay göl ve kanallarıyla Venedik’i andırıyor. Güney Amerika’ya indiğimizde Ant Dağları boyunca İnka İmparatorluğu karşımıza çıkıyor. Burası dünyanın en büyük merkezi yönetimli devleti. Stockholm’den Kahire’ye kadar uzanan bir ülke düşünün, o büyüklükte. Dünyanın en büyük karayolu sistemine sahip. Tam 40 bin kilometre! Amazon ormanlarında da çeşitli şehir ve devletler karşımıza çıkıyor.