"Kompozit Doku Bağışı Dünyada Da Çok Sıkıntılı"

ANTALYA (AA) - Akdeniz Üniversitesi Hastanesi Organ Nakli Koordinatörü Nilgün Bilal, Türkiye'de organ nakillerinin yüzde 80'inin canlı vericiden yapıldığını belirterek, "Kadavradan organ bağış oranımız dünya ortalamasının çok altında ama kompozit görünen dokularda, kol, yüz gibi bağışlar dünyada da çok sıkıntılı." dedi.

Bilal, AA muhabirine yaptığı açıklamada, organ nakli konusunda toplumda farkındalık yaratmak, bilinç düzeyini artırmak için birtakım etkinlikler yaptıklarını söyledi.

Üniversite olarak 30 yılı aşkın süredir organ nakli konusunda vizyonları doğrultusunda çalışmalar yürüttüklerini anlatan Bilal, daha çok kişiye ulaşarak, daha çok kişinin bağış kararı vermesini sağlamaya çalıştıklarını belirtti.

Binlerce hastanın organ beklerken hayatını kaybettiğini aktaran Bilal, "Organ bekleyen hastalar yaşama tutunmaya çalışıyor. Ülkemizde organ bekleyen 23 bin böbrek hastası var. 2 binin üzerinde karaciğer, kalp bekleyen hastalar var. Bunların tek umudu hayatını kaybetmiş, zaten toprak olacak insanların bağışlanmış organlarıyla yaşama dönmek." diye konuştu.

Türkiye'deki tek "kompozit doku nakli merkezi" olduklarına dikkati çeken Bilal, kompozit doku bekleyenlerin de yaşamsal olmasa da yaşam kalitesi bakımından çok büyük beklentileri bulunduğunu vurguladı.

Çok sayıda insanın kol nakli beklediğini anlatan Bilal, bazı uzuvları olmayan insanların yaşam kalitesi açısından, hem fonksiyonel hem psikolojik açıdan sıkıntılar yaşadığını ifade etti.

- "Avrupa ülkelerine göre ters orantıdayız"

Bilal, organ bağışında Avrupa ülkelerine göre ters orantılı bir durum bulunduğunu belirterek, şunları kaydetti:

"Yüzde 80 canlılardan nakil yapıyoruz. Karaciğer, böbrek, kalp, akciğer gibi. Sadece kadavradan organ bekleyen hastalar için durum daha sıkıntılı. Kadavradan organ bağış oranımız dünya ortalamasının çok altında ama kompozit görünen dokularda, kol, yüz gibi bağışlar dünyada da çok sıkıntılı. Organlar, dokular, görünen uzuvlar hepsi önemli. Başka insanları yaşatmak için bağış yapılması büyük bir sevap. Bu nedenle biz organ bağışı haftasında birazcık daha toplumu bu konuda farkındalığa davet ediyoruz. Hayatınız sona erdiği zaman organlarınız, dokularınız, başka bir insanın geri dönüşümüne katkı sunsun."

Herkesin "organ alıcısı" durumuna düşebileceğine işaret eden Bilal, koordinasyon ekibi olarak beyin ölümü gerçekleşen kişilerin yakınlarını ikna etmeye, hayatını kaybetmiş bir insanın yakınını en acılı anında başka bir şeye çekmeye çalıştıklarını vurguladı.

İnsanın acılıyken karar vermesinin zor olduğuna değinen Bilal, "İşimiz çok zor. İnsanın kendisi için bir şey istemesi zordur ama başkası için isteyebilirsiniz. Biz de organlarını tanımadığımız, yardıma ve yaşama ihtiyacı olanlar için talep ediyoruz. Onların vicdanına dokunmaya çalışıyoruz." ifadelerini kullandı.

Organ bağışı konusunda bilinçli olunduğu zaman daha kolay karar verilebildiğini anlatan Bilal, insanların sağlıklıyken mutlaka araştırıp, bağış konusunda bir karar vermesi gerektiğini söyledi.