Gündem Küfürlü tezahüratlar güçsüzlüğün sonucu

Küfürlü tezahüratlar güçsüzlüğün sonucu

19.03.2015 - 02:30 | Son Güncellenme:

Maçlardaki küfürlü söylemlerin aile görgüsünün bir tezahürü olarak kabul edilmesi gerektiğini belirten Prof. Dr. Yarsuvat, “Türk toplumu cinsiyeti tabulaştırdığı için, cinsiyetçi küfrü tercih ediyor” dedi... Küfürlü tezahüratın TCK ile Sporda Şiddet ve Düzensizliğin Önlenmesine Dair Kanun gereği suç teşkil ettiğini vurgulayan Yarsuvat, “2 yıla kadar hapis ve adli para cezası var” diye konuştu...

Küfürlü tezahüratlar güçsüzlüğün sonucu

Yeditepe Üniversitesi Hukuk Fakültesi Ceza ve Ceza Usul Hukuku Anabilim Dalı Başkanı ve Galatasaray Spor Kulübü Başkanı Prof. Dr. Duygun Yarsuvat, “Mor Sayfa” için tribünlerden cinsiyetçi küfür ve söylemlerin Türk Ceza Kanunu çerçevesinde yaptırımları hakkında görüşlerini paylaştı. Spor müsabakalarında cinsiyetçi küfürlere dikkat çeken Yarsuvat, “Bize göre küfür ve özellikle cinsiyeti konu alan küfür, şiddetin çıkış şeklidir” dedi. Prof. Dr. Duygun Yarsuvat’ın görüşleri şöyle:
‘Yasalar yeterli değil’
“Kadın-erkek ayrımcılığı sosyal hayatın tüm kademelerinde hissedilmektedir. Özellikle son on yıl süresince, kadınlara karşı yapılan şiddet davranışları asla hoşgörü ile karşılanacak ve birtakım deyimlerle geçiştirilecek bir olgu değildir. Aile içi şiddet, yasal alanda uluslararası sözleşmelere uygun olarak düzenlenmiştir. Mustafa Kemal Atatürk’ün kurmuş olduğu Cumhuriyet, farklı sesler arasındaki eşitliğe dayanır, bu eşitlik politik haklarda, toplumsal haklarda, eğitim haklarında sınırsız olarak tanınmıştır.
Anayasa’nın 41’inci maddesi, ‘Ailenin Korunması’ başlığını taşır. Türk Medeni Kanunu değiştirilerek, kadına karşı yapılan şiddette oldukça önemli önlemler getirmiştir. İtiraf etmek gerekir ki, bu tedbirler Türk toplumunda yeterli olmamıştır ve uygulanamamıştır. Toplumda kadın-erkek eşitliğini sağlamadan Avrupa Birliği içine girmenin hayal olduğunu da söylemek bir kehanet olmaz.”
‘Şiddetin çıkış şekli’
“Yüz yıllık geçmişi bulunan Galatasaray Spor Kulübü, sporcuları arasında cinsiyet farkı gözetmeyen bir camianın ürünüdür. Cumhuriyetin ilk yıllarında Galatasaraylı kadın sporcular, yüzme ve kürek sporlarında ön plana çıkmışlardır. Bugün ise, 350 kadın sporcu, Galatasaray lisansı altında basketbol, voleybol, yüzme, kürek, judo, binicilik, yelken, biriç alanlarında çalışmalarını sürdürmektedir. Bu sporculardan 11’i yabancı olup, geri kalanı Türk vatandaşıdır. Tüm sporcularını maruz kalacakları şiddetten korumak, kulüp yöneticilerinin temel görevi ve sorumluluğudur.
Özellikle tribünlerden gelen cinsiyeti konu alan küfürlerin, insanlar üzerinde kötü bir etki yaratmakta olduğu herkes tarafından kabul edilmektedir. Bize göre küfür ve özellikle cinsiyeti konu alan küfür, şiddetin çıkış şeklidir. Bunu, kötü sözler, hakaretler ve bu gibi davranışlarla karşısındakinin moralini bozmak olarak açıklayabiliriz. Bu yolla sahada mücadele eden sporculara, kadın olsun, erkek olsun, olumsuz olarak ulaşılmakta ve başarılı olmaları engellenmek istemektedir.”
‘Aile terbiyesi tezahürü’
“Kadın sporcuların maçlarında küfür edilmemesi yolunda bir temenni vardır. Özellikle kadınların çoklukla yaptığı sporlar salon sporları olduğundan, her türlü nezaket dışı sözün (cinsel içerikli olsun ya da olmasın) sarf edilmesi, oyuncular üzerinde derin çöküntüler yaratmaktadır. Küfürlü tezahürat yapılması, güçsüzlüğün bir sonucudur. Normal veya hukuki yollardan elde edilemeyen bir amacın bu şekilde elde edilmesi amaçlanmaktadır. İdeal olan topluluklarda (maçlar gibi), hiç küfür edilmemesi normaldir.
Özellikle futbol maçlarının kitlelere açık olması, bize kitle psikolojisini çağırır. Bilindiği gibi, kitle içinde bir kişinin verdiği emir, diğerlerini de bu emre itaat etmek durumunda bırakır. Futbol maçları da böyledir. Maçlarda erkek taraftarlar küfretmeyi âdet haline getirmiştir ve bunu önlemek için herhangi bir proje yoktur.
Küfür toplumun kültürü ile ilişkilidir. Küfür etmemek bir görgüdür. Şiddetin mevcut olduğu aile ortamında yetişen çocuk, bu davranışları öğrenecektir. Hayatının geri kalan kısmında öğrendiği bu kültürü devam ettirecektir. Maçlardaki kötü tezahürat bu kültür algılanmasının, aile görgüsünün bir tezahürü olarak kabul edilmelidir. Türk toplumu cinsiyeti tabulaştırdığı için, cinsiyetçi küfrü tercih etmektedir.”

Haberin Devamı

Hapis ve para yaptırımları var

“Kuşkusuz küfredenler hakkında Türk Ceza Kanunu’nun hükümlerinin de uygulanması icap eder. Statlar dışında ve içinde küfürün hakaret etmek için kullanılması halinde, suç teşkil eder. Ancak, Ceza Hukuku temel prensiplerine göre, cezaların şahsiliği prensibi sonucu, eylemi yapan, yani küfreden kişinin tespit edilmesi ve ona karşı dava açılması zorunludur. Kitle halinde yapılan olaylarda, sorumlu kişi tespit edilemediğinden, bu yolda açılmış davaların olduğunu tahmin etmiyorum. Kamu davası açılması halinde, verilecek olan ceza, Türk Ceza Kanunu’nun 125’inci maddesine göre, 3 aydan 2 yıla kadar hapis ya da adli para cezasıdır. Yine aynı şekilde Sporda Şiddet ve Düzensizliğin Önlenmesine Dair Kanun’un 14’üncü maddesi, hakaret içeren tezahüratı cezalandırmaktadır. Bu maddenin 2. fıkrasına göre, cinsiyet gözeterek hakaret edilmesi, söz ve davranışlarda bulunulması halinde öngörülmüş olan ceza, 3 aydan 1 yıla kadar hapis cezasıdır.”
‘Herkes dava açabilir
“Kulüpler ve kulüplerin bağlı bulunduğu federasyonlar, maç sırasında yapılan küfürlü tezahürat için disiplin soruşturması yapar. Özellikle federasyon, kulüplere bu konuda ağır idari para cezası, tribün kapatma gibi cezalar vermektedirler. Öte yandan dernek statüsünde bulunan kulüpler de, üyesi olan taraftara disiplin cezası, tartışmasız verebilir. Sadece kadınların değil, erkek ve kadın, hatta çocuk her vatandaşın, hakarete maruz kalan herkesin, failini bildikleri taktirde dava açma hakları mevcuttur. Sporda Şiddet ve Düzensizliğin Önlenmesine İlişkin Kanun’un 14’üncü maddesinin 1’inci fıkrasında, taraftarların grup veya tek olarak duyan ve gören kişiler tarafından hakaretamiz olduğu düşünülen söz ve davranışta bulunmaları halinde, şikâyet şartı aranmaksızın adli para cezasıyla cezalandırılacağı belirtilmiştir.”