Kültür Sanat Fırat Akarsel'in son single'ı 'Bir Avuç Su' yayında

Fırat Akarsel'in son single'ı 'Bir Avuç Su' yayında

27.07.2020 - 14:45 | Son Güncellenme:

Son dönemde her mekandan yükselen müzik sesleri içerisinde farklı tınıları ve sakinliğiyle öne çıkan bir isim Fırat Akarsel. Güçlü bir sesi, farklı bir yorumu var. Her daim huzur verirken, hayatın gerçeklerini de yüzümüze çarpmayı ihmal etmiyor. Özellikle Ege ve Akdeniz kıyılarında büyük bir kitlesi var kendisinin. İstanbul’da da sahne almaya başladı ama onun vazgeçilmezi hep güney kentleri… Denk geldiğiniz, duyduğunuz tınıları sizi şehrin karmaşasından güneyin huzuruna taşıyor. Özellikle son şarkısı ‘Bir Avuç Su’ ilk cümlesinden son sözlerine kadar güney sahillerini ayağınıza getiriyor.

Fırat Akarselin son singleı Bir Avuç Su yayında

Dünya Taşlardan / Röportaj

Haberin Devamı

Haydi gelin bu özel insanı, yaşadığı ilginç olaylardan yola çıkarak birlikte tanıyalım…

Bize biraz son single’ından söz eder misin? ‘Bir Avuç Su’ çok sevdiğim bir şarkı. Hikayesi nedir?

2017 Ocak ayında yaptım bu şarkıyı. Sadece bir saatte ortaya iki sayfa yazı çıktı. Daha sonra üzerinde değişiklik yapmadığım ender şarkılardan biridir. Bir gün önce bir saatte tamamlayıp ertesi gün konserde çaldık. Ama sonra şarkıyı yayınlamak yerine beklemek istedim. Şarkının kendi yolunu bulmasını, bu süreçte kendini ifade etmesini bekledim. Ve tam 3 yıl canlı olarak söyledim bu şarkıyı.

Bazı arkadaşlarım şarkıyı dinlediklerinde “Aaa ben bunun çok benzerini dinledim” diyorlardı. Şaşırıyordum. Meğerse hepimiz aynı şarkıdan söz ediyormuşuz.

Haberin Devamı

Bu yaz pandemi sırasında Yavuz Aksakal önderliğinde klibimizi de çektik. Sokağa çıkma yasağı olduğu bir dönemde ilginç bir deneyim oldu bizim için.

"Lisede 12 dersten kaldım!"

İlk sahneye çıkış hikayeni anlatır mısın? Tüm kalabalık gözlerini dikmiş sana bakıyor… Nasıl hissettin? Neler oldu?

Sahneye ilk çıkış anım şu an gözlerimin önünde. Silivri’de yanımda gitar çalmayı öğrendiğim arkadaşım Deniz’le birlikteydik. Orayı hayal ettiğimde hatırladığım tek şey çok heyecanlı olduğumdu. Yüzlerce kez prova yapmıştık. Ama tek söyleyebileceğim, sahnede yaşadığımın; daha önce yaptığımız provayla alakası yoktu. İnsanlar alkışladığında tepkilerini anlamaya çalışıyordum. Bana yabancı bir şeydi. O gün müziğin içinde daha da fazla olmam gerektiğini anladım. Yeni yeni mekanlarda çalmaya çok hevesliydik. Bir kere atlayıp Tekirdağ’a gittik. Kalacak yerimiz bile yoktu. Mekanın sahibi baktı, ‘iyi yatın o zaman burada’ diye sahneyi gösterdi. Biz de sahnede yattık…

Sonraki süreç nasıl gelişti? Sahnede olma tutkusu mu, sanata düşkünlüğün mü destekledi? “Tamam ben bu işi yapacağım” dediğin an nasıl oldu?

Sahne benim için para kazanma aracıydı başlarda. Bu sayede daha özgür ve ailemden bağımsız yaşayabiliyordum. Elimize gitarı alıp İstanbul’un her yerinde sahne alıyorduk. Bu süreçte tabi lisede 12 dersten kaldım. Kimse tanımıyordu beni okulda. Okula gitmiyordum bile. Bir gün hocalarımdan biri gelip küçük sınıfların müzikali için şarkılar bestelememi istedi. Herkes o kadar beğendi ki liseyi bitirmeme ön ayak oldular. Sağolsunlar… Daha sonra Pera Güzel Sanatlar’da 3 yıl jazz gitar eğitimi aldım. Üzerine Kocaeli Üniversitesi’nde Fotoğrafçılık bölümünü kazandım. Bu sırada da 1999 yılında Velvet isimli grubu kurdum. O zamanlar 21 yaşındaydım, İstiklal Caddesi’nde haftada 4 gün çalıyordum. Yazları da Bodrum’a geliyorduk. Güneye olan aşkım da o dönemlerde başladı.

Haberin Devamı

Fırat Akarselin son singleı Bir Avuç Su yayında

Tanınma süreci, albüm fikri, bugünkü Fırat Akarsel nasıl ortaya çıktı?

İlk albüm fikri Velvet gurubuyla ortaya çıktı. 9’dan fazla şarkı yazdık. Tüm düzenlemeleri, aranjmanları yapıldı ancak benim içime sinmedi ve yayınlamadık. Şu an yaptığım bütün şarkıların benim dilimi yani Fırat Akarsel’i yansıttığını düşünüyorum. Ama onlar öyle değildi…

İlk albümüm  Yol 2015 yılında çıktı. Daha sonra 2017’de Dünya Gibi, 2019’da Omuzlarında Yaz ve 2020’de de Bir Avuç Su single’ını yayınladım. Bu yıl 3 şarkı daha yayınlamak gibi bir planım var.

Haberin Devamı

İlhamın kim? ünlü biri, aileden biri, herhangi biri…

Phill Collins! Ama şarkılarımı yazarken, kendi ve yakın çevremin hayatından yola çıktım hep.

"Pozitif hissiyatların üzerine yazılmış sert sözler"

Şarkıların beni her dinlediğimde mutlu ediyor. Bunu sağlayabilen çok insan yoktur bence. Birilerine kızarken, aşk acısı çekerken, en dibini görmüşken bile bu duyguyu geçirebiliyorsun. Seni de tanıdığım kadarıyla öyle birisin. Ama bir bakıyorsun "bir nefeste sonumuzu yazarken cellat gibi, aşk için dürüst olmayınca şair gibi” sözler çıkmış" Bu şarkılar hangi ruh halinin ürünü ?

 “Pozitif hissiyatların üzerine yazılmış sert sözler.” Olarak niteliyorum şarkılarımı. Ne yaşıyorsam bunun ‘insani’ bir şey olduğunu biliyorum ve bazı şarkılar ne kadar karanlık olsa da ben bunu reggea yaparım diyorum. Sonuç olarak da ortaya çok sevdiğim bir tezat çıkıyor. Bazen şarkı sözleri ne kadar karanlık olsa da pozitif melodilerle bunu yumuşatmak mümkün. Zaten hayatta böyle. Nereden baktığınıza göre değişiyor. İlişkiler üzerine yazılmış şarkılarda tek taraflı bir dil karamsar ve sıkıcı. Ama bu bir gün böyle bir şarkı yapmayacağım anlamına gelmiyor.

Haberin Devamı

Kendi müzik tarzını nasıl tanımlıyorsun? Bu türde sevdiğin başka isimler var mı? Farklı türlerde müziklerle aran nasıl? Mesela en çok ne dinlersin?

Son dönemde biraz eskiye dönüş yaşadığım söylenebilir. Bir süredir sürekli Bon Iver dinliyorum. Kendi müzik tarzımı tanımlamaya gelince, net bir şey söylemek oldukça zor. 70’ler, 80’ler, 90’ler her türlü dönemden esinleniyorum. Aslında zaten müzisyenler artık yeni bir şeyler yaratmakta zorlanıyor. Hepimiz aynı kaynaklardan besleniyoruz. O yüzden kendi müziğimi sınırlamak istemem. Ama çok sevdiğim bir arkadaşım bana ‘Bir Avuç Su’ için ‘Tropikal Rock’ bu demişti. Öyle bir şey var mı bilmiyorum. Varsa güzel bir tabir olabilir. Jack Johnson’un tarzına yakın gibi…

Şarkı söylemeyi en çok sevdiğin yer neresi?

No 22 Riders Inn Akyaka

Fırat Akarselin son singleı Bir Avuç Su yayında

Hadi biraz Akyaka’dan bahsedelim. Akyaka’yı hiç görmemiş birine bu şehri nasıl anlatırsın? 

Akyaka eşsiz doğası olan bir yer. Ve buraya gelen herkesin ortak bir tutkusu var: Kite sörf. Bu ortak payda farklı bir enerji yaratıyor. Gündüz birlikte sörf yaptığın insanlarla gece birlikte eğleniyorsun. İlginç bir harmoni oluşuyor. Türkiye’de bunu bulabileceğin nokta sınırlıdır. Akyaka bu açıdan oldukça özel.

Akyaka’nın en sevdiğin mekanı neresi? Burada sahne almaya nasıl karar verdin?

No 22 Riders Inn’in sahibi Doruk Tırman’la tanıştığım ilk sene bana “Burada canlı müzik olur mu gel deneyelim”dedi. Ancak o kadar yoğundum ki, kendime zaman ayırmak istediğim için reddettim. Sonraki yıl tekrar sordu ve ‘tamam’ dedim. Sonra bas gitaristimiz Yavuz Aksakal da yanıma geldi. Ardından Özgür Peştemalci de dahil oldu ve bugünkü ekibimizi kurduk. Söylediğim gibi buranın farklı bir enerjisi var ve bunu fark eden her müzisyen de yavaş yavaş No 22 kadrosuna dahil oldu. Sabah birlikte sörf yaptığım ekiple akşam şarkı söyleyebilmemi sağladığı için burayı ayrıca çok seviyorum.

Akyaka’da kimi görsen çok heyecanlanırsın? Hangi ünlü gelsin buraya?

Bob Dylan

Burada yaşamasan nerede yaşamak istersin?

Hayatımdaki her şeyi burada nasıl yaşarım üzerine planladığım için başka yerde yaşamak istemem. Ama illa beni bir yere göndereceksen, yine güneyde benzer bir yer isterim.

Aldığın son albüm?

Bon Iver/ For Emma forever ago

Mor ve Ötesi

İzlediğin son dizi?

Warrior Nun

İzlediğin son film?

The Call of The Wild

Etkilemeye çalıştığın biriyle oturuyorsun, hiç tanımıyorsunuz birbirinizi. Ona bir şarkı dinlet bir de kitap öner.

Kitap: Puslu Kıtalar Atlası

Şarkı: Bon Iver/ Creeks

Fırat Akarsel sahne takvimi:

6 Ağustos / No 22 Riders Inn - Akyaka

7 Ağustos / Golden Key - Bördübet

8 Ağustos / Sail Loft Surf Shack – Bodrum