03.12.2007 - 00:00 | Son Güncellenme:
Yılmaz Güney'in yapımcılığı ve senaristliğini yaptığı ve Şerif Gören'in yönettiği, Altın Palmiye ödüllü, YOL filmi 25. yapım yılında ortaya çıkan bilinmeyen görüntüler eşliğinde yaratıcıları tarafından yeniden değerlendirildi. Ankara ve Kars'ta düzenlenen gösterim ve panellere YOL'un İsviçreli yapımcısı Donat Keusch, kurgucusu Elizabeth Waelchli, oyuncuları Şerif Sezer, Necmettin Çobanoğlu, Tarık Akan ve yardımcı yönetmeni Muzaffer Hiçdurmaz katıldı. Katılımcılar 80'li yılların Türkiye'sinde YOL'un nasıl zor koşullar altında çekildiğini ve hem kamera önünde hem de arkasında büyük özveriyle çalıştıklarını anlatırken, bir taraftan da hiç görmedikleri görüntüleri izlediler. Filmin kurgusunu Yılmaz Güney'le birlikte yapan Elizabeth Waelchli, "Güney, çekilen görüntülere oldukça mesafeliydi ve eleştirel gözle bakıyordu.
Normalde bir yönetmen çektiği görüntülerden en iyisini çıkarmaya çalışır, çekim sırasındaki anılarını bir yerlere koymaya çalışır. Ama Yılmaz Güney belki çekimlerde de olmadığı için görüntülere son derece mesafeli ve eleştirel bakıyordu. Cannes organizasyonu filmlerin mutlaka en fazla 110 dakika olması gerektiğini söylemişti. Yılmaz Güney bu nedenle filmin yaklaşık 15-20 dakikasını kesmek zorunda kaldı" sözleriyle anlattı YOL'un kurgulanış öyküsünü. İsviçreli yapımcı Donat Keusch ise YOL filminin ham görüntülerine baktığında büyük bir hayal kırıklığı yaşadıklarını söyledi. Ancak Güney ve Waelchli'nin yaptıkları kurguyla filmin büyük bir başarı kazandığını dile getirdi. Tarık Akan, Yılmaz Güney'in Türk sinemasının dahi ve yaratıcı ustası olduğunu söyleyip "Tüm sinema eleştirmenleri tarafından Sürü, Umut ve Yol baştacı olarak kabul edilir. Ocak ayında başladığımız Yol'u Nisan ayının sonlarına doğru bitirdik. Çok zor koşullarda, hiçbirimiz en ufak bir para düşünmeden, hepimiz bütün ekip olarak inanmışız yaptığımız işe. Kurtalan-Diyarbakır arasındaki trende hiç inmeden on gün içinde o sahneleri çektik. Sinemacılık zor bir meslektir gerçekten. Ama bazı işler var ki, zorun da ötesinde. Yani güç olarak dayanamayacak bir noktaya getirir insanı ama şayet o hikaye tüm ekibi etkilemişse tüm doğa şartlarını ve zorlukları rahatlıkla aşabiliyorsunuz. Biz de bunu aştık" dedi. Bilinmeyen görüntüler filmde bir altıncı mahkumun daha olduğunu hatırlattı bize. Güven Şengül'ün canlandırdığı Süleyman karakterinin hikayesi, Yılmaz Güney'in YOL'u Cannes'a göndermek için yaptığı kurguda çıkarılmış. Böylece film beş mahkumun hikayesi olarak kalmış. Ayrıca Tarık Akan, o ünlü karda atla mücadele ettiği sahnenin kullanılmayan görüntülerini de ilk defa Gezıcı Festival sırasında izledi.
KARS FİLM PLATOSUNA DÖNÜŞTÜ
Gezici Festival kapmasında bu yıl Kars'ta 16 kısa film ve belgesel çekildi. Belge- Seyir projesi kapsamında Bilkent Üniversitesi İletişim ve Tasarım Bölümü, Diyarbakır Sanat Merkezi - Diyarbakır Sinema Kulübü, Gazi Üniversitesi İletişim Fakültesi ve Gürcistan Shota Rustavelli Devlet Tiyatro ve Sinema Üniversitesi öğrencileri 'Kars & Cheese', 'Transformation', 'Misafir' ve 'Kars... bi'gün...' adlı filmleri çektiler.
Ayrıca Kar Film Yapım Atölyesi kapsamında NISI MASA (Avrupa Gençlik Sinema Ağı) ile yapılan işbirliği sonucunda Nobel Edebiyat ödüllü yazarımız Orhan Pamuk'un Kar romanından yola çıkılarak altı kısa film yapıldı. Macaristan'dan Balazs Simonyi'nin 'Mandalina', Fransa'dan Emmanuel Falguières'in 'Herkesin Bir Kar Tanesi Vardır' (We all have a flake), İspanya'dan Anna Zuber, Manuel Gonzales Bustos ve Javier Rex Jiménez'in 'Kars', Finlandiya'dan Hannaleena Hauru'nun 'Sonuçta Aklıma Hiç Şiir Gelmiyor' (So There are No Poems Coming to Me), Almanya'dan Oytun Kal'ın 'Ka'nın Tuhaf Aşkı ya da: Nasıl Endişelerimden kurtulup Atölyeyi Sevmeyi Öğrendim' (Ka's Strange Love or: How I Learned to Stop Worrying and Love the Workshop) adlı kısa filmleri bu yapımlar arasında. Passport Control IV Projesi kapsamında ise Dániel Béres 'Sarı Top' (The Yellow Ball), László Csuja 'Patronunun Cebiyle Eğlenen Adam' (The Man who had Fun on his Boss' Pocket), Tamás Király ve András Kiss Gravi 'Sidar', Gerg? Somogyvári 'Harabe' (Wreck), Virág Zomborácz 'Av' (Prey), Öğünç Tevfik Hatipoglu 'İçteki Işık' (Insight Light), Jen? Hartyándi 'Kar Kenti - Orhan Pamuk'a ve Kars Kentine Saygı' (The Town of Snow - Homage to Orhan Pamuk and Town of Kars), Emese Ambrus 'Köyde' (In the village) adlı kısa filmleri çektiler.
ALTIN KAZ 'TUZAK'ın OLDU
Kars Belediyesi'nin katkılarıyla düzenlenen 2. Uluslararası Altın Kaz Yarışması'nda Altın Kaz ödülünü Srdan Golubovic'in yönettiği 'Tuzak' (The Trap) filmi kazandı. Tuzak' 20 bin euro'luk para ödülünün de sahibi oldu. Estonyalı yönetmen Ilmar Raag'ın gerçek olaylardan yola çıkarak çektiği 'Sınıf' (The Class) filmi yarışmada ikinciliğe değer görüldü. Böylece hem Gümüş Kaz ödülünün hem de 5 bin euro'nun sahibi oldu. Katinka Farago, Lissy Bellaiche, Nana Djordjadze, Edna Fainaru ve Serra Yılmaz'dan oluşan jüri, Romanya sinemasının önemli isimlerinden Nae Caranfil'in, Romanya'nın Osmanlılara karşı verdiği bağımsızlık savaşını filme çekmek isteyen bir yönetmenin öyküsünün anlatıldığı 'Sonrası Sessizlik' (The Rest is Silence) filmine de Özel Mansiyon ödülü verilmesini kararlaştırdı. Cem Altınsaray, Murat Emir Eren, Tül Akbal Süalp, Ayla Kanbur ve Esin Küçüktepepınar'dan oluşan Siyad Jürisi ise Bronz Kaz'ı, Polonyalı yönetmen Andrzej Jakimowski'nin 'Küçük Oyunlar' (Tricks) adlı filmine verdi. Kısa Film İzleyici Ödülü'nü Macar yönetmen Marton Szirmai'nin 'İşkembe ve Soğan' (Tripe and Onions) adlı filmi aldı.
Gezici Festival bu yıl ilk defa Samsun ve Saraybosna'ya film götürdü. Samsun İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü'nün daveti ve Samsun İl Özel İdaresi'nin desteğiyle Samsun'a giden Gezici Festival'de 'Mülteci' filminin Samsun galası yapıldı. Dört gün boyunca yaklaşık beşbin sinema seyircisinin izlediği festivalde 'Yumurta', Altın Palmiyeli '4 Ay, Üç Hafta ve 2 Gün' ve 'Mülteci' yoğun ilgi gösterilen filmler arasındaydı.
Saraybosna'ya Ebru Özdemir ve Limak Holding'nin maddi katkılarıyla giden festival burada Türk filmleri ağırlı bir program sundu. Geçen yılın önemli filmlerinden 'Takva' ve 'Beynelmilel' Saraybosnalı sinemaseverlerin yoğun ilgi gösterdiği yapımlar arasındaydı.
ZEKİ ÖKTEN KONUŞTU!
Gezici Festival kapsamında her yıl hazırlanan sinema kitaplarına bu yıl bir yenisi eklendi. Ali Karadoğan Türk sinemasının önemli yönetmenlerinden Zeki Ökten için bir kitap hazırladı. Kitap, çeşitli yazarlar aracılığıyla yönetmenin sinemasını derinlemesine inceleniyor. Ayrıca uzun zamandır konuşmayan Zeki Ökten yaşamını ve sinemasını anlatıyor.