Kültür Sanat Heavy metal’in doğduğu gün

Heavy metal’in doğduğu gün

13.02.2022 - 07:00 | Son Güncellenme:

Heavy metal adı verilen müzik türünün başlangıç noktası kabul edilen ilk Black Sabbath albümü piyasaya çıkalı bugün tam 52 sene oluyor.

Heavy metal’in doğduğu gün

Egemen Limoncuoğlu - Bardaktan boşanırcasına yağan yağmur. Gürleyip duran huysuz bir gök. Çakan şimşeklerle bir anlığına aydınlanıp tekrar kararan, kopkoyu bir gece. Sanki bunlar yeterince ürkütücü değilmiş gibi çan sesleri geliyor uzaktan. Kopkoyu bir gecede tek başınıza yürüyorsunuz, seslenseniz sesinizi duyan olmayacak. Size doğru bakan bir şekil, bir silüet görüyorsunuz o anlık aydınlanan gökyüzünün ışığında. Arkanızı dönüp kaçmak isteğiyle dolup taşıyor tüm vücudunuz. Ama tam bir karabasan gibi, isteseniz de hareket etmiyor eklemleriniz, kaslarınız. Dehşet tüm benliğinizi ele geçiriyor...

Haberin Devamı

Sonra aniden günlerden pazar olduğunu, kahvaltıda gazetenizin pazar günü verdiği kültür sanat ekine göz gezdirdiğinizi fark ediyorsunuz. Çayınızdan bir yudum alıp, gönül rahatlığıyla okumaya devam ediyorsunuz. Zira bu yazı sizi ürkütmek niyetinde değil. Sadece Black Sabbath’ın 52 sene evvel piyasaya çıkarak heavy metal dediğimiz müzik türünün başlangıcı kabul edilecek ilk albümü hakkında birkaç cümle kurmak istiyor. Bahsettiği dehşet anı da sadece Black Sabbath’ın aynı adlı ilk albümünün aynı adlı ilk şarkısı. Ve evet, böyle yazınca tekerleme gibi oluyor.

Küçük bir ters köşe

Britanya’nın şehr-i Birmingham’ından dört genç müzisyen Earth adıyla bir araya geldiklerinde yarım asır sonra bir müzik türünün başlangıç noktası kabul edilecek bir kayıt yapacaklarından habersizdi. Zamanda yolculuk yapıp karşılarına dikilsek, böyle böyle diye mevzuyu anlatsak, “Ya bırak allasen” der geçerlerdi. Ozzy Osbourne bu dört delikanlının en haytasıydı. Başına iş açmakta pek mahirdi. İşçi sınıfına mensup bir babanın oğlu olarak, o kaderi paylaşmadan başka bir hayat mümkün mü arayışındaydı. Tony Iommi, İtalyan kökleri olan bir ailenin evladıydı. 17 yaşında çalıştığı fabrikada sağ elinin orta ve yüzük parmaklarının uçlarını makineye kaptırdı. Artık gitar çalamayacağı söylendi. Ama kulak asmadı söylenenlere. Tony Iommi aynı zamanda bıyıklıydı. Bu bıyık konusu Iommi’nin müziğiyle birlikte imzası hâline gelecekti. Geezer Butler pek afili bir abiydi. Ortamlarda dikkat çeken, tanınan biriydi. Edebiyata merakı grubun şarkı sözlerine yansımak için gün sayıyordu. Bill Ward, caz büyüklerini dinleyerek büyümüş ve öyle davul setinin başına geçmişti.

Haberin Devamı

Earth adı kısa sürede Black Sabbath’a dönüştü. Korku sinemasının kült figürlerinden Boris Karloff’un oynadığı bir filmdi Black Sabbath. Frapan renklerin, psikedelik görsel ve işitsel temaların cirit attığı 60’ların son günlerinin İngiltere’sinde, kendilerine özgü bir güzergâh çizdi bu dört müzisyen. O rengârenk günlerde, farklarını ortaya koyabilmek için karanlık temalarda şarkılara meylettiler. 16 Ekim 1969’da, 12 saatlik bir stüdyo seansı neticesinde ilk albümlerini kaydetti Black Sabbath. Hâlihazırda verebildikleri konserlerde bu şarkıları çalıp duruyorlardı. O yüzden 12 saatte ‘şipşak’ bitirdiler işi ve bir sonraki konserlerine yollandılar. Onlar yollardayken, ilk Black Sabbath albümünün kapak fotoğrafı çekildi, albümün kapağında yer alacak öğeler belirlendi. Bugün bir müzik türünün kurallarını ortaya koyduğunu düşündüğümüz bu ilk albüm, esasen biraz plak şirketi hınzırlığıyla şekillenmişti. Kapak fotoğrafı, Thames nehrine nazır bir su değirmeninde çekilmişti. Fotoğraf üzerinde oynandıktan sonra tam olarak çözemediğimiz, fakat gayet ‘tekinsiz’ gelen bir figüre dönüşmüştü o su değirmeni ve önündeki hanımefendi. Kapağın iç kısmına da Black Sabbath konseptine uygun düşeceği öngörüldüğü için ters bir haç yerleştirilmişti, gruptan habersiz. Konsept tamamdı. Black Sabbath korku edebiyatı, fantastik dünyalar, gotik imgeler, şeytani güçler içinden çıkıp geliyor, ürkütücü fakat bir yandan da cazip bir şey olarak pazarlanabilir hâle dönüşüyordu. Hem de saçına çiçekler takıp dans eden kuşağa küçük bir ters köşeydi.

Haberin Devamı

Kitapların ilk maddesi

Haberin Devamı

Albüm piyasaya çıktığında sert bir blues rock diye tanımlayan da oldu, kötü bir albüm olarak derhal yerle bir eden de. Kimse 1970 senesinin 13 Şubat’ında (ki o 13 Şubat bir cuma gününe denk geliyordu) yayınlanan albümün bir çağ açtığını düşünmedi. Seneler içinde geriye dönüp izler sürüldüğünde heavy metal dediğimiz türü ortaya çıkaran albüm olarak adlandırdık “Black Sabbath”ı. Kapağı başlı başına bir efsaneye dönüştü. Iommi’nin gitar cümleleri “Siz de evde heavy metal yapabilirsiniz” kitaplarının ilk maddesi oldu. Geezer Butler’ın bas gitarının dolgun ve şarkılara yön veren hâli ve Bill Ward’un sadece bir ritim enstrümanı gibi davranmayıp ruh hâli belirleyen davulları da keza. Tabii bu ilk albümden bir de ‘karanlıklar prensi’ Ozzy çıktı. Başlı başına bir öykü. Tıpkı, sonrasında yapılan her popüler şarkıda bir şekilde izlerini sürebileceğimiz The Beatles etkisi gibi, Black Sabbath’ın ilk albümü de heavy metal ve tüm alt türlerinde izlerini hemen işitebileceğimiz bir etki bıraktı. En uç türlerinden en ailecek dinleyebileceklerimize kadar.