Her şey yerli yerindeydi

SAFA TEKELİ- Evet, her şey yerli yerindeydi; Ahmet Hamdi Tanpınar’ın dediği gibi; Contemporary Istanbul’un 17’ncisine ev sahipliği eden Tersane İstanbul’un açık ve kapalı alanlarında. Sanat eserlerinin zenginliğini sunan bu yerler, 17-18 Eylül ön izleme, 19-22 Eylül genel ziyaret günlerinde ziyaretçilerle dolup taşmıştı. Ne var ki, zaman, Tanpınar’ın ünlü şiirindeki gibi “ağaçların arasından büyülenmiş bir ceylan gibi” öylece donup kalmış bakmıyor; fuarda beğeniyle izlenen ABD’li heykeltıraş Jeff Koons’un, BMW Art Car Projesi kapsamında tasarladığı BMW M850i gibi hızla akıp geçiyordu. Arkasında, küçük sevimli bulutların sakince gezindiği mavi gökyüzünün altındaki Haliç’in sularına, emsalsiz, rengârenk nesnesiz güzellikler bırakıyordu.

Çocuk hevesleri

Söylemekte güçlük çektiğim Contemporary Istanbul’un 17’nci edisyonunu, kapanışından önceki gün, ünlü ressam Aydan Baktır ile gezme ayrıcalığını yaşadım. Yüksek gönüllülük göstererek, kendi isteğiyle üstlendiği beni “asiste” etme “asistanlık” görevini başarıyla yerine getirdi doğrusu. Bu değerli ressam “asistanımdan”, fuar hakkında bir değerlendirme yapmasını da istedim. Özgün ve içtenlikli üslubuyla şunları dile getirdi Aydan Baktır: “Contemporary İstanbul -kelimenin telaffuzu İngilizceden Türkçeye biraz zor söylense de- harika bir sanat lunaparkının içinde çocuk heveslerimizi, dünyadaki sanat ve çağın görsel sanat kokusunu hissettiğimiz bir şölen oldu. Her köşeden bir sürprizin çıktığı, İranlı sanatçıların beni büyülediği, sanatın kavramsaldan ziyade görsel yanının çok daha ağır bastığı, herkesin kendine ait ‘bir nesnesi’, ‘bir odası’nın olduğu bir büyülü gerçeklik içindeydi. Akli melekelerimizin melek olduğu, âdeta içimizdeki saflıkla seyrettiğimiz bir başka dünyaya ışınlanmış hissi, motorla geldiğimiz (ulaşımda Tersane İstanbul’dan motor kaldırma fikri müthişti.) Kabataş’la tekrar kaotik İstanbul’a gelince bitti. Benim izlenimlerim; güzel bir eylül sabahının semalarına serpiştirilmiş bulutlar, sanat eserleri kadar gözüme muazzam göründü; insanın hiç dinmeyen estetik ve ustalıklı eserlerle ruhunu doyurabilmesi mümkündü. Yer bulmakta güçlük çekilen ve kimsenin kimseyle paylaşmaya pek de yanaşmadığı silme insan dolu yeme içime masaları es kaza yanınızda olan ve öylesine sanat ve edebiyat konuştuğunuz genç çift, havadaki iyi ki ben de buradayım esintisi, bana iyi geldi doğrusu… Bir kez daha dünyanın değiştirici gücünün sanat olabileceğini, kurumların ve kişilerin övünmek için sanat eseri satın almalarının üreten ve tüketen için bir umut olabileceğini de not düşeyim.”

Tersane İstanbul’a Kabataş’tan gidişte, motorda karşılaştığımız Eğitim Araştırma Kültür Vakfı (EKAV) ile Ekavart.tv kurucusu İnci Aksoy da incelikle bizi fuar hakkında kısaca bilgilendirdi. Kadın Girişimcileri Destekleme Vakfı’na (KAGİDER) ait bölümü de görmek, ayrı bir güzellik kattı fuar gezisine.

Neler vardı?

Dünyanın dört bir yanından, 22 ülkeden 65 çağdaş sanat galerisi ile inisiyatiflerin temsil ettiği sanatçıların eserlerine, Akbank ana partnerliğinde ev sahipliği eden fuar, ortak partneri ve sergileme alanı Tersane İstanbul’un tarihi mimarisinde gerçekleşti. Fuar, 558 sanatçının bin 476 eserini sanatseverlerle buluşturdu.

18 yaşını doldurmasına bir yıl kalan Contemporary Istanbul’un dikkat çeken bölümleri arasında ikinci edisyonu ile The Yard açık hava sergisi, CIF Dialogues by TAV “Art Spaces of Today and Tomorrow” başlığı altında, “Testing the Elasticity of the Art Space” göz doldurdu. Contemporary Istanbul Vakfı’nın bu yıl başlattığı ileri dönüşüm temasına odaklanan Artist in Residence Programı ve Jeff Koons’un BMW iş birliğindeki araba tasarımı yer aldı. Tersane İstanbul’a yayılan ve heykel ve yerleştirmelerden oluşan açık alan sergisi The Yard’da, heykeller, videolar, performanslar ile mekâna özel yerleştirmeler dâhil, sanatçıların eserlerini fiziksel performans ve ses müdahaleleriyle harekete geçirdiği 31 proje beğeniyle izlendi.