12.07.2016 - 17:42 | Son Güncellenme:
Öykü kahramanlarını yakından tanıyoruz. Uslu, birbirinin içinden doğan bu öykülerde anlattığı “modern” kadınları, deyim yerindeyse bir cerrah gibi inceliyor. Sessizliğin ardındaki fırtınayı araştırıyor. Fadime Uslu okuyucuyu yazlık mekânlarda, kenti uzaktan gören gürültüsüz semtlerde, kalabalık ailelerin hüzünlü, kırılganlıklarla dolu ilişkilerinde dolaştırıyor.
“Fotoğraflara bakarken bulmak istediğimiz neydi; çocukluğumuz değildi, gençliğimiz değildi, gençliğimiz değildi, yıllar içinde değişen bedenlerimizin anısı hiç değildi. Günden güne değişen şeylerin tanımsız bir sürenin sonunda geri dönülmez bir yabancılaşmanın eşiğine gelmesi kaçınılmaz olur. Yaşlılık gibi. İlişkilerdeki samimi dürüstlük gibi şeyler.”