Kültür Sanat Kürt müziği modernleşiyor

Kürt müziği modernleşiyor

11.10.1998 - 00:00 | Son Güncellenme:

Kürt müziği modernleşiyor

Kürt müziği modernleşiyor
11 Ekim 1998
Kürtçe sözlü müzik gelişiyor. Şehirli Kürt müzisyenler geleneksel çizginin dışına çıkıyor. Nilüfer Akbal'ın yeni albümü "Revıngi" ve Sozdar'ın albümü "Keje" bunun son örnekleri... Kürt müziği modernleşiyor. Geleneksel halk müziği şehirli Kürt müzisyenler sayesinde rock, caz gibi batılı müziklerle buluşmaya başladı. Koma Wetan, Koma Denge Azadi, Koma Amed gibi gruplar Kürtçe sözlü rock yapıyorlar. Ama modern Kürt müziğinin başlangıcı olarak şu an İsveç'te yaşayan Ciwan Haco gösteriliyor. Haco, Avrupa'nın ünlü cazcıları ile albümler çıkarıyor. Nilüfer Akbal ve Sozdar ise bunun son örnekleri.
Türkiye'de ve yurtdışında müzik eğitimi alan Nilüfer Akbal (31) Zazaca ve Kurmançi lehçesiyle on parça söylediği "Revıngi" (Yolculuk) adlı albümünde, halk türkülerini caz ve rock'la buluşturmuş. Akbal, Fransız aranjör Jean Micheil Kanner'la çalışmış. Ona göre Kürtçe müzik böyle yapılmalı. "Bu benim Kürtlerin yaşadığı geçiş sürecindeki duruşum," diyor. Niye Kürtçe söylediğini de "İnsan kendini en iyi anadilinde ifade eder," diyerek açıklıyor. Akbal, kullandığı Kürtçe'de otantizmi bozduğu için eleştiriliyor. "Enstrümanlar evrenseldir. Dünya değişiyor. Benim ve diğer Kürt grupların yaptığı şey, var olanın dışına çıkmak," diyor. Akbal, amacının iki halk arasındaki duvarı yıkmak olduğunu söyleyip şöyle devam ediyor: "Ben nasıl Türk sanat müziği dinliyorsam, niçin Türkler de bizim müziğimizi merak etmesinler?"
Revıngi, isyan, deprem, ölüm, gibi dramatik konuları anlatıyor. Akbal'a göre müzik, slogan veya ajitasyona yönelik olmamalı, hayatın romantik tarafı anlatılmalı. "Bölücülük yapmıyorum. Sadece kendi dilimde şarkı söylemek istiyorum," diyor.
Kürtçe sözlü kaset yapmak yasak değil. Ama önce izin verilip sonra kasetler toplatılıyor. Akbal, "Harcadığımız emek ve paranın karşılığını almak isterken, kendimizi ifade edecek bir yer bulamıyoruz. Televizyon yasak olduğu gibi Kürtçe yayın yapan radyolar da kapatılıyor," diyor. İzmit Belediye Konservatuvarı'nda halk müziği eğitimi alan Sozdar (22)'ın da kısa bir süre önce çıkan ilk albümü Keje'de kullandığı dil Zazaca ve Kurmançi. Genelde kardeşlik ve sevgi mesajı verip Kürt halkının yaşantısını anlattığını söyleyen Sozdar, "Keje" şarkısında Doğu'dan metropole gelen bir genç kızı anlatırken, "Lawo"da ise sevgilisine olan özlemi dile getiriyor. Kürtçe söylemesi için "İçgüdüsel bir şey, çünkü ilk duyduğum dil Kürtçe. Ben de Sezen Aksu, Zülfü Livaneli, Ruhi Su dinlerim. Ama Türkçe söylerken uyum sağlayamıyorum," diyor.
"Keje"yi içinde birkaç rock ve caz şarkısı da olan slow bir albüm olarak özetliyor. Sozdar, Akbal'dan farklı olarak tamamen Batı enstrümanları kullanmış. Bu tercihini, "Sentez çok yapıldı. Çoğu da iyi değildi. Ayrıca zor bir şey," diyerek açıklıyor. Sorunlara değinse de slogancı müziğe karşı ve müziğini dinlendirici olarak tanımlıyor. Sanatın önde olması gerektiğini düşünüyor. Gelenekçiler eleştirse de gençlerin artık yeni şeyler dinlemek istediğini söylüyor. Albümü dinlediğinizde kullanılan dili anlamasanız da müzikle uyumu hoşunuza gidiyor. Sozdar, "Müzik sözlerle sınırlı değil. Kürtçe bilmeyenler yanık bir ses ve bağlama beklerken saksofon ve gitarı duyunca şaşırıyor. İnsanlar artık tekdüzelikten bıktı," diyor.


Efkan KULA Haluk Levent, bugün Harbiye Açık Hava Tiyatrosu'nda orman yangınlarını protesto amaçlı, 13 saat sürmesi planlanan bir konser verecek.

Haluk Levent bugün "Ormanlar Yanmasın" başlığı altında İstanbul Harbiye Açık Hava Tiyatrosu'nda 11.30'da başlayıp gece 24.00'e kadar sürmesi planlanan bir konser verecek. Konser zaten 6 saati aştığı takdirde dünyanın en uzun süren konseri olup bir rekor kıracak. Dayanabildiği kadar sahnede kalmayı düşünen Levent'in konser dekoru da yanan orman görüntüsü olacak.
Levent, amacının bir rekor kırmak değil "orman yakanları" protesto etmek olduğunu söylüyor. Ormanların kasıtlı yakıldığını düşünen Levent, "Yanan ormanların yerine fidan dikip rantçıların önünü kesmek lazım. Ayrıca yanan yalnızca ağaçlar değil, aynı zamanda ormanda yaşayan canlıların diri diri yakıldığı bir katliam söz konusu," diyor.
Haluk Levent kendisini radikal bir çevreci olarak görüyor. 1988'de Gökova termik santralini protesto ederken İzmir'de gözaltına alınmış. Bergama halkının çıplak yürüyüş eylemine katılmış. Levent "Yaptıklarımın bana maddi bir getirisi yok. Ama şarkılarımı dinleyen çocuklar çevre duyarlılığı kazanıyor. Önemli olan bu. Toplumun kendini ilgilendiren konularda sanatçıları yanında görmek hoşuna gidiyor," diyor.
Sanatçı son beş aydır turnede ve şimdiye kadar 110 konser vermiş. Onu sevenlerin sayısı hiç de az değil. Kısa bir süre önce çıkan "Kedi Köprüsü" adlı kitabı 3 baskı yapmış. Gençler konserlerinde ona "Haluk Baba" diye sesleniyorlarmış. Haluk Levent Dostları Derneği isimli fan klübündeki üye sayısı 30 bine yaklaşmış. "Halkın içindeyim, öyle bodygard'larım falan da yok. Benim koşturmam hoşlarına gidiyor," diyor.

Kim neye sahip çıkıyor
Çevre konusunda rockçılar daha duyarlı. Mesela Moğollar, Bergama için "Ölüler Altın Takmaz" adlı bir şarkı yaptı. Bulutsuzluk Özlemi de Bergama'da konser veren gruplardan. Rock grupları Dr. Skull ve Nekropsi "Gökova" için şarkılar yapmıştı. Ya diğer müzisyenler... Örneğin Sezen Aksu "Cumartesi Anneleri" için bir şarkı yaptı. Ama devamını getirmediği için inandırıcı bulunmadı. Mahsun Kırmızıgül bir ara insan hakları dedi, ama ortaklarından olduğu müzik şirketinin karıştığı olaylar ve patlayan silahlarla bu pek bağdaşmıyordu. Çelik deyince herkesin aklına Atatürk geliyor zaten. Gelişen olaylar buna yorum gerektirmiyor. Ahmet Kaya "Annemin başörtüsüne kimse karışamaz," dedi, başörtüsüne sahip çıktı. Emrah, lösemili çocuklar için bir şarkı yaptı, televizyonda klibini izlerken ağladı. Samimiydi. Umay Umay da sokak çocuklarına olan duyarlılığıyla hatırladığımız diğer bir isim.
Peki, örneğin GAP'a kim sahip çıkacak? İbrahim Tatlıses olabilir mi? Veya böyle bir şeye gerek var mı? Durmadan eleştirilen popçulara da Sezen Aksu sahip çıkabilir mesela. Sonra estetik harikası Ajda Pekkan da doktor haklarına sahip çıkabilir. Önerilerinizi bekliyoruz...