Kültür Sanat Nisan ayları öldürücüdür

Nisan ayları öldürücüdür

14.03.2002 - 00:00 | Son Güncellenme:

13 - 28 Nisan tarihleri arasında düzenlenecek 21. Uluslararası İstanbul Film Festivali’nin soluk kesen programı bir Fransız filmini anımsatıyor: "Nisan Ayları Öldürücüdür". Festival sonuna dek bu sayfayı atlamayın.

Nisan ayları öldürücüdür

Nisan ayları öldürücüdür

13 - 28 Nisan tarihleri arasında düzenlenecek 21. Uluslararası İstanbul Film Festivali’nin soluk kesen programı bir Fransız filmini anımsatıyor: "Nisan Ayları Öldürücüdür". Festival sonuna dek bu sayfayı atlamayın.

ALİN TAŞÇIYAN

Nisan ayları öldürücüdür
Sekiz Vittorio de Sica, dokuz Alain Delon, on bir Shohei Imamura, altı Nanni Moretti... 13 - 18 Nisan tarihleri arasında düzenlenecek 21. İstanbul Film Festivali’nin on dokuz bölümünde yer alan 180’den fazla film arasında yalnızca yukarıda sayılanlar bir sinemaseverin yüreğine indirmeye yeter de artar! İstanbul Kültür ve Sanat Vakfı yine ‘öldürücü’ bir film festivali programladı. Her nisan çektiğimiz "hangi birini izlesek" çilesi 1988 festivalinde izlediğimiz bir Fransız polisiye filminin adını akla getiriyor: "Nisan Ayları Öldürücüdür".
Festivalin bu yılki film gösterileri Beyoğlu’nda Emek, Atlas, Sinepop ve Beyoğlu sinemaları ile Kadıköy Rex sinemasında gerçekleştirilecek. Seanslar 10.30 - 13.30 - 16.00 - 19.00 ve 21.30 olacak. "Geceyarısı Sineması"nda ise her cuma Beyoğlu ve her cumartesi Atlas sinemalarında iki film birden gösterilecek.
Broşürler ve gösterim çizelgeleri 23 Mart Cumartesi gününden itibaren festival sinemalarından temin edilebilecek. Rezervasyonlar 30 Mart - 2 Nisan tarihleri arasında yapılacak. Rezerve edilen biletlere indirim yapılacak.

Program dopdolu ve seçkin
"Uluslararası Yarışma" bölümünde Altın Lale için yarışan 12 film arasında Fransız oyuncu - yönetmen Yvan Attal’ın, gerçek yaşamda da Charlotte Gainsbourg ile evli olmasından esinlenerek çektiği komedi, Cesar adayı "Ma femme est une actrice / Benim Karım Artist" hemen göze çarpıyor. Kadın yönetmen Iglika Triffonova’nın Bulgaristan’da izleyiciyi sinemaya döndüren filmi "Letter to America / Amerika’ye Mektup", Çin’in genç kuşak yönetmenleri arasında sivrilen Zhang Yang’ın "Quitting / Bırakma" adlı filmleri dikkat çeken yapımlar. Sanat ve sanatçılar temalı yarışmada Türkiye’yi Zeki Demirkubuz’un Camus uyarlaması "Yazgı" temsil edecek.
"Ulusal Yarışma"ya katılan 11 Türk filminden dördü, Ümit Ünal’ın "9", Tayfun Pirselimoğlu’nun "Hiçbir Yerde", Çağan Irmak’ın "Bana Şans Dile" ve Hakan Şahin’in "Ayna" adlı filmleri henüz gösterime girmemiş yapımlar.
Festivalin tematik bölümlerinden Sanatlar ve Sinema’da Bertrand Tavernier, Jacques Rivette, Bille August, Paul Cox gibi usta yönetmenlerin yeni filmleri yanı sıra Franz Kafka’nın yapıtları ve Felice ile ilişkisini deneysel sinemanın aromasıyla harmanlayan "Kafka" yer alıyor.
Sinema Sinema’ya Bakıyor bölümünde, festivalde toplu gösterileri yapılan Imamura, De Sica ve Moretti üzerine belgeseller izleyeceğiz. Edebiyattan Beyazperdeye bölümünü Jean - Jacques Beinex’in "Mortel Transfert / Ölümcül Devir"i ve François Ozon’un Fransa’nın Catherine Deneuve ve Isabelle Huppert dahil sekiz kadın yıldızına Berlin’de Özel Ödül kazandırdığı "8 femmes / 8 Kadın" gibi iki çarpıcı yapım renklendiriyor.
"Çağımızın Aynası Sinema: İnsan Hakları" bölümünde İran, Cezayir, Filistin, İsrail gibi sorunlu bölgelerden filmler çoğunlukta. Ayrıca, Türk siyasal tarihinde de önemli yeri bulunan Struma faciasını konu alan aynı adlı filmi, Abbas Kiarostami’nin Afrika belgeseli "ABC Afrika" ve Ebulfazl Celili’nin Afganlı göçmen bir çocuğun trajedisini anlatan "Delbaran"ını izleme fırsatı bulacağız.
Dünya Sinemasının Genç Yıldızları bölümünde, yönetmenlerinin ilk veya ikinci filmi olan 17 film sinemaseverleri yeni heyecanlara davet ediyor. "La Cienaga / Bataklık" ile Lucrecia Martel, "Late Marriage / Geç Evlilik" ile Dover Koşaşvili, "Lovely Rita / Tatlı Rita" ile Jessica Hausner gelecekte de adını duyacağımız yönetmenlerden üçü.
Dünya Festivallerinden bölümü ise başlı başına bir festival! Geçtiğimiz yıl önde gelen film festivallerinde ödüller kazanmış 29 film arasında seçme yapmak çok zor. Laurent Cantet’nin "L’emploi du temps / İş Yok Zaman Çok", Henry Bean’in "The Believer / İnançlı", Ulrich Seidel’ın "Hundstage / Zor Günler", Babek Payami’nin "Secret Ballot / Gizli Oy", Tsai Ming Liang’ın "Quelle heure est - il la bas / Orada Saat Kaç?", Jacques Perrin’in "Le peuple migrateur / Göçmen Kuşlar"ı kaçırılmayacak filmler.
Bu yıl, iki kutlamayla ilgili iki yeni bölüm Festival programına ayrı bir tat katacak: Bunlar Nâzım Hikmet’in 100. doğum yıldönümü nedeniyle konulu, belgesel ve çizgi filmlerden oluşturulan bir bölüm ile Festival’i düzenleyen İstanbul Kültür ve Sanat Vakfı’nın 30. kuruluş yıldönümü nedeniyle, geçmiş Film Festivali programlarında gösterilmiş müzik konulu filmlerden oluşan "Beyazperdede Müzik" adlı seçki.
Festivalin geçen yıl ara verdiği orkestra eşliğinde sessiz film gösterimleri, bu yıl sinema tarihinden bir kilometre taşıyla geri döndü. Dziga Vertov’un 1928 yapımı Rus belgesel sinemasının başyapıtı "Sinema Kameralı Adam"ının Cemal Reşit Rey Konser Salonu’ndaki iki gösterimine İngiliz rock grubu Cinematic Orchestra eşlik edecek.
21. Uluslararası İstanbul Film Festivali’nin her yıl farklı bir ülkenin sinemasına ayrılan "Bir Ülke - Bir Sinema" bölümünde 10 filmle çağdaş Alman sineması temsil ediliyor. Farklı ülkelerin çizgi film kültürlerini yansıtmayı amaç edinen "Canlandırma Sinemasından" bölümünde ise bu yıl Belçika canlandırma sinemasının seçkin örnekleri iki derleme filmde bir araya getirildi. "Erotik Öyküler" dizisinin 30 dakikalık 6 filmden oluşan üçüncü bölümü de programda.





KÜLTÜR & SANAT













































Yazarlar