Kültür Sanat Seçmece salgınlar

Seçmece salgınlar

05.05.2020 - 07:00 | Son Güncellenme:

Milliyet Sanat’ın nisan mayıs sayısında salgın filmleriyle ilgili bir liste meraklı sinemaseverleri bekliyor...

Seçmece salgınlar

Felaket filmlerindekilerden farksız karelerin yaşandığı günlerden geçiyoruz. Ayrı bir alt başlıkta değerlendirilebilecek ‘salgın filmleri’ ise içinden geçtiğimiz şu günlere öyle veya böyle rehberlik edebilecek nitelikte sahneler barındırıyor. Özellikle kimi salgın filmlerinin son dönemde online servislerde bolca izlenmesinden hareketle, böyle bir liste hazırlayalım dedik. Seçkiyi yaparken ‘salgın’ı yalnızca virütik olarak değerlendirmedik ama liste ağırlıklı olarak onlardan oluşuyor. Salgının küresel ölçekte yayılması ve tedavi aşamalarının da konu itibariyle işlenmesi öncelikli kriterimiz oldu. Bir de tabii zombi filmleri bu salgın meselesinde başı çekiyor; onlar arasından da özellikle yukarıdaki kriterleri karşılayanları almaya çalıştık. Sinema tarihinde çok iyi zombi filmleri olsa da, bu listedekiler tartışmasız bir şekilde bu kriterleri çok iyi karşılıyorlar. İçinden geçtiğimiz günlerde bu filmlerin bazıları hassas bünyeli ve psikolojili sinemaseverler için çok uygun olmayabilir, uyarımızı yapalım. Ha bir de, bazı filmlerle ilgili kimi sürprizleri eleverdiğimizi de söylemeden geçmeyelim.

Haberin Devamı

HEPİMİZ VAMPİRİZ

(THE LAST MAN ON EARTH, 1964) Yön: Sidney Salkow

Richard Matheson’ın meşhur romanının Charlton Heston (The Omega Man) veya Will Smith’li (I Am Legend) versiyonunda ziyade Vincent Price’lı bu ilk sinema uyarlaması bu toplama en yakışan parçaydı.

Korkunç bir salgın hastalık tüm insanlığı zombi ile vampir karışımı bir yaratığa dönüştürür ve gezegendeki tek sağlıklı kişi de Dr. Robert Morgan’dır. Morgan geceleri hayatta kalmaya çalışırken, gündüzleri de vampir avına çıkar. Karısı ve kızını da bu salgına kurban vermiş Morgan beri yandan da hastalığın tedavisini bulmaya çalışır.

12 MAYMUN

(TWELVE MONKEYS, 1995) Yön: Terry Gilliam

Bruce Willis’in başrolde olduğu bu göz alıcı başyapıt bizi virüsün dünyayı kasıp kavurduğu günlerden ziyade, onun sonuçlarının dünyayı mahvettiği bir geleceğe taşıyor. İnsan nüfusunu neredeyse sıfırlayan, hayatta kalanların ise yer altına çekilmek zorunda kaldıkları bu gelecekte bilim insanları tehlikeli suçluları zaman makinesiyle geçmişe göndererek virüsün nasıl yayıldığını bulma çabası içindeler. Görevlendirilen mahkumlardan biri de James Cole. Virüsü yayan 12 Maymun Ordusu adı verilen terörist grubu bulup tespit etmekle görevli Cole böylece zamanda yolculuklara çıkmaya başlar.

Haberin Devamı

SON UMUT

(CHILDREN OF MEN, 2006) Yön: Alfonso Cuarón

2027 yılında geçen bu enfes bilimkurgu başyapıtı çok farklı bir salgın sunuyor bize. 18 yıl önce dünyadaki tüm kadınlarda başgöstermiş bir ‘kısırlık salgını’ yüzünden senelerdir yeni bir çocuk dünyaya gelmemiştir. Haliyle gezegenimiz yaşaması pek de cazip olmayan distopik bir coğrafyaya dönüşmüştür. Bu ortamda basit bir hükümet bürokratı olan Theo Faron terörist bir grup vasıtasıyla genç bir göçmen kadına zorlu bir yolculukta eşlik etme görevi üstlenir. Clive Owen, Julianne Moore, Michael Caine, Chiwetel Ejiofor, Charlie Hunnam gibi yıldızları barındıran film, P.D. James’in romanından uyarlanmıştı.

GRİP

(GAMGİ, 2013) Yön: Kim Sung-su

Korona’nın çıkışıyla birlikte son dönemde viral biçimde yayılan filmlerden biri de bu Güney Kore prodüksiyonu. Seul’e birkaç dakika uzaklıktaki bir ilçede kaçak bir göçmenden kısa sürede tüm halka yayılan ölümcül bir grip virüsü sunan film, dakikalar geçtikçe hayli moral bozucu yerlere götürüyor hikayesini. Hastalıkla birlikte kaosun da nasıl adım adım yayıldığını gösteren filmde bir acil müdahale timi çalışanı ile mesleğine düşkün güzel bir doktorun ilişkisi anlatılıyor. Felaket büyürken adam da doktorun minik kızına ‘amcalık’ yapmak zorunda kalıyor. Beri yandan, ülkenin zirvesinde de politikacıların fikir ayrılıkları öyküdeki çatışmayı körüklüyor.

Haberin Devamı

SALGIN

(CONTAGION, 2011) Yön: Steven Soderbergh

İleri görüşlülüğü ile dikkati çeken filmin senaristi Scott Z. Burns, senaryoyu yazdığı dönemde görüştüğü tüm uzmanların böylesi bir salgının her an ortaya çıkabileceğiyle ilgili endişeli olduklarını söylüyor. Gwyneth Paltrow’dan Matt Damon’a, Jude Law’dan Kate Winslet’a, Laurence Fishburne’den Marion Cotillard’a enfes bir oyuncu kadrosunu yöneten Soderbergh, her an bu yıldızlardan birini öldürebilecek bir senaryonun tadını çıkartıyor adeta. Nefes nefese izlediğimiz film, bittiğinde izleyen herkeste feci bir paranoya duygusu yaratıyordu. Özellikle de nesnelere dokunur veya insanlarla temas ederken...