Gündem Kurban, Allah’a teslimiyetin bir ifadesidir

Kurban, Allah’a teslimiyetin bir ifadesidir

23.09.2015 - 02:30 | Son Güncellenme:

İslamiyette önemli bir yeri olan kurban ibadetinin temel amacı, Allah’a yaklaşmak O’nun rızasını kazanmaktır. Hz. Peygamber’in birçok hadisinde hali vakti yerinde olanların kurban kesmesi emredilmiş veya tavsiye edilmiştir

Kurban, Allah’a teslimiyetin bir ifadesidir

İslâm dinindeki bütün ibadetlerin şekli ve dışa bakan yönleri bulunmakla birlikte insanın iç dünyasına yönelik güçlü anlam boyutları da vardır. Müslüman toplumların ortak kültüründe önemli bir yeri olan kurban ibadetinin temel amacı bir hayvanın kesilmesinden öte Allah’a yaklaşmak, O’nun rızasını kazanmaktır. Kişi bu ibadeti yerine getirmekle Yüce Yaratıcı’nın kendisine lütfettiği nimetlere karşı şükran borcunu yerine getirmenin huzurunu yaşar, insan doğasında mevcut olan aşırı mal ve dünyalık sevgisini frenleyerek, bencillik ve cimrilik duygusunu yenmeye çalışır.

Haberin Devamı

Kurban, fakirin de varlıklı kullar aracılığıyla Allah’a şükretmesine, dünya nimetinin yeryüzündeki dağılımı konusunda karamsarlık ve düşmanlıktan kendini kurtarmasına ve kendini toplumunun bir üyesi olarak hissetmesine vesile olur.


İlahi dinlerde kurban

İnsanlık tarihi boyunca hemen bütün dinlerde kurban uygulamasının mevcut olduğunu görmekteyiz. Ancak şekil ve amaç yönüyle aralarında farklılıklar bulunmaktadır. Kuran-ı Kerim’de Hz. Âdem’in iki oğlunun Allah’a kurban takdim ettiklerinden söz edilir (el-Mâide 5/27); bir başka âyette de ilâhî dinlerin hepsinde kurban hükmünün konulduğuna işaret edilir (el-Hac 22/34). Kurban, İslam öncesi Arap toplumu tarafından da bilinmekteydi. Fakat uygulama o dönemdeki bâtıl inançlar etrafında şekillenmişti.

Haberin Devamı


Hz. Peygamber, içinde yaşadığı toplumdaki yanlış anlayış ve uygulamayı düzelterek kurbanı tevhit inancına göre şekillenen bir ibadet olarak yeniden düzenledi. Müminler her kurban kesiminde, Hz. İbrâhim ile oğlu İsmâil’in Cenâb-ı Hakk’ın buyruğuna mutlak itaat konusunda verdikleri, Kuran’da da özetle aktarılan (es-Sâffât 37/102-107) başarılı sınavın hâtırasını tazelemiş ve kendilerinin de benzeri bir itaate hazır olduklarını simgesel davranışla göstermiş olmaktadırlar.


Kuran’da Hz. Peygamber’e hitaben “Rabbin için namaz kıl, kurban kes” (el-Kevser 108/2) buyrulmuş, ayrıca Hz. Peygamber’in birçok hadisinde hali vakti yerinde olanların kurban kesmesi emredilmiş veya tavsiye edilmiş, hatta “Kim imkânı olduğu halde kurban kesmezse bizim mescidimize yaklaşmasın” (İbn Mâce, “Edâhî”, 2) şeklinde bu gereklilik önemle vurgulanmıştır.


Gönül hoşnutluğu ile

Öte yandan kurban kesmeyi Hz. Peygamber hiç terketmemiştir. Peygamber Efendimiz şöyle buyurur: “Âdemoğlunun, Kurban Bayramı’nın birinci günü yaptığı işlerin Allâh’a en sevimli olanı, (kurban) kanı akıtmaktır. Kıyâmet günü o kurban, boynuzları, tırnakları ve kıllarıyla gelir. Kurbanın kanı da, henüz yere düşmeden Allâh’ın rızasına nâil olur ve kabul edilir. O halde, kurbanlarınızı gönül hoşnutluğu ile kesiniz”.

Haberin Devamı


Kurban ibadetinde hem maldan hem de candan fedakârlık manası vardır. Bu ibadeti yerine getiren mümin kişinin elde ettiği kazanç ise, kurban edilen hayvanın ihtiyaç sahiplerine dağıtılan kısmıdır. Şu olay, bu gerçeği çok güzel ifade etmektedir: Bir defasında Peygamber Efendimiz bir koyun kesmişti. Âişe annemize kesilen hayvandan geriye ne kaldığını sordu.


Âişe vâlidemiz: “Sadece bir kürek kemiği kaldı.” dedi. Bunun üzerine Efendimiz: “Desene (yâ Âişe), bir kürek kemiği hariç hepsi bize kaldı” buyurdular.


Hangi hayvanlar kurban edilir?
Dinen kurban olarak kesilmesi kabul edilmiş hayvan türleri şunlardır: Koyun, keçi, sığır, manda ve deve. Koyun ve keçi sadece bir kişi için; deve, sığır ve manda ise yedi kişiyi aşmamak üzere ortaklaşa kurban olarak kesilebilir. Koyun ve keçi cinsinden hayvanlar bir yaşını doldurduktan sonra kurban edilebilir. Sığır ve manda cinsinden hayvanlar iki yaşını, deve ise beş yaşını tamamladıktan sonra kurban olarak kesilebilirler. Kesilecek hayvanın sağlıklı, düzgün, âzaları tamam, besili olması, kurban olmaya engel bir kusurunun bulunmaması gerekir.

Kurban kesmekle Kimler yükümlüdür?
Bir kimsenin kurban kesmekle yükümlü sayılması için dört şart aranır:
1. Müslüman olmak.
2. Akıllı ve bulûğa ermiş olmak.
3. Yolcu olmamak.
4. Belirli bir malî güce sahip bulunmak.

Dinen yolcu hükmünde olan kimse kurban kesmekle yükümlü değildir. Ancak bu durumdaki bir kimsenin kurban kesmesine engel de yoktur. Günümüzde yolculuk imkân ve şartları büyük ölçüde değişmiştir. Bayram tatilini fırsat bilerek yurt içi veya yurt dışı geziye çıkan, yazlığa giden, memleketine giden kimselerin ya önceden gerekli tedbirleri alarak vekâleten kurbanını kestirmesi ya da bulunduğu yerde kurban kesmesi daha isabetlidir.

Bir kimsenin kurban kesme ile mükellef olması için borçları ve aslî ihtiyaçları dışında 80.18 g altına, ya da buna denk bir paraya veya mala sahip olması gerekir. Ücretli, memur gibi sabit gelirli kimselerin, sıkıntı çekmeden kurban ücretini ödeyip ödeyemeyeceğini dikkate alarak karar vermesi gerekir.

Pratik bir çözüm olarak sabit gelirlilerin aslî ihtiyaç harcamalarını çıktıktan sonra yıllık gelirinden geriye kalan miktar 80.18 g altın değerine ulaşıyorsa kurban kesmeleri gerekir. Bu durumdaki kadın ve yetişkin çocuklar kurban ibadetiyle mükellef olmakla birlikte kocası veya babası bunlar adına hibe yoluyla kurban keserse o da yeterli olur.

Kurbanlık, kesim yerine incitilmeden götürülmeli

Kurbanlık hayvan kesim yerine incitilmeden götürülür, kesilecek zaman da kıbleye karşı ve sol tarafı üzerine yatırılır. Elinden geldiği sürece her mükellefin kurbanını kendisinin kesmesi uygundur, değilse bir başkasına vekâlet verip kestirir. Hayvan yere yatırılırken Kuran’dan “Yüzümü gökleri ve yeri yaratan Allah’a, O’nun birliğine inanarak çevirdim. Ben müşriklerden değilim” (el-En‘âm 6/79), “Benim namazım, ibadetim (kurbanım), hayatım ve ölümüm hep âlemlerin rabbi olan Allah içindir. O’nun ortağı yoktur. Bana böyle emrolundu ve ben Allah’a teslim olanların ilkiyim” (el-En‘âm 6/162-163) meâllerindeki âyetleri okunur. “Ey Allahım, dostun İbrâhim’den ve habibin Muhammed’den kabul buyurduğun gibi benden de kabul buyur” şeklinde veya benzer tarzda dua eder.
Kurban etinin dağıtılması
İslâm âlimlerinin çoğunluğu kurban etinin üç eşit parçaya bölünüp bir parçasının kurban sahibi ve bakmakla yükümlü olduğu kimseler tarafından tüketilmesini, ikinci parçanın zengin bile olsalar dost ve akrabaya hediye edilmesini, üçüncü parçanın ise kurban kesmeyen fakir kimselere dağıtılmasını tavsiye ederler. Kişinin bakmakla yükümlü bulunduğu kimselerin kalabalık olması veya ihtiyaçlarının bulunması halinde kurban etinin kimseye dağıtılmadan evde tüketilmesinde de bir sakınca görülmemiştir.
Kesim işlemi tamamlandıktan sonra çevre temizliğinin iyice yapılması, hayvanın artan parçalarının toprağa derince gömülmesi, mümkün olduğu ölçüde dışarıda hiçbir parçasının bırakılmaması gerekir. Bu husus, kurbanlık hayvana ve kurban ibadetine karşı gösterilecek saygının bir gereği olduğu gibi özellikle büyük şehirlerde ve kalabalık yerleşim birimlerinde sağlık kuralları ve çevre temizliği açısından da son derece önemlidir. Kurban kesmenin ve etini ihtiyaç sahiplerine dağıtmanın ecrini, çevre kirliliği meydana getirerek ve kul haklarını ihlâl ederek azaltmamak gerekir.

3. gün akşamına kadar kesilebilir
Kurban, Kurban Bayramı’nın ilk üç günü bayram namazının kılınmasından 3. günün akşamına kadarki süre zarfında gece ve gündüz kesilebilir. Ancak kurbanın gündüz kesilmesi uygun olur. Bayramın birinci günü kesmek daha faziletlidir. Kurbanın ibadet niyetiyle kesilmesi şarttır. Nitekim Kuran’da, kesilen kurbanlık hayvanların et ve kanlarının değil bu kesimi yapan müslümanın niyet, takvâ ve bağlılığının Allah’a ulaşacağı bildirilmiştir.

SORULAR

› Kurban namazı var mıdır?
Kurban namazı adında bir namaz yoktur. Ancak kurban kesen kişi böyle bir ibadeti yapma imkanına kavuştuğu için Allah’ın verdiği nimete şükür olarak -bu namazın dini bir gereklilik olduğu inancı olmaksızın - iki rekat nafile namazı kılabilir.

› Vekâlet yoluyla kurban kesilebilir mi?
Kurbanı, kişi kendisi kesebileceği gibi, vekâlet yoluyla başkasına da kestirebilir. Zira kurban, mal ile yapılan bir ibadet olduğu için vekâlet caizdir. Vekâlet yoluyla kurban kestiren kişi kendi bulunduğu yerde birisine vekâlet verebileceği gibi, başka bir yerdeki kişi veya kuruma da vekâlet verebilir. Vekâlet, sözlü veya yazılı olarak ya da telefon, internet, faks ve benzeri iletişim araçları ile verilebilir. Vekil tayin edilen kişi veya kurum aldığı vekâleti gereği gibi yerine getirmelidir.

› Krediyle ya da kredi kartıyla kesilir mi?
Kurbanlık hayvanın bedeli peşin ya da taksitli olarak verilebilir. Dolayısıyla bedelin kredi kartıyla ödenmesinde sakınca yoktur. Ancak kredi kartı borcunu zamanında ödemek ve gecikmeden kaynaklanan faizli işleme düşmemek gerekir. Aynı durum kredi alınması halinde de söz konusudur. Eğer kredi alındığında faiz ödenecekse günaha girilmiş olur. Maddi durumu yerinde olmayan kişinin böyle yöntemlere başvurması yerine kurban kesmemesi daha uygundur.

› Kesilen kurbanın kanından alına sürülmesi gerekir mi?
Kesilen kurbanın kanının alına sürülmesinin dinle ilgisi yoktur. Bu uygulamanın başka kültürlerden girdiği anlaşılmaktadır.

› Ölmüş bir kimsenin adına kurban kesilebilir mi?
İslam dininde ölü kurbanı veya kabir kurbanı diye bir kurban çeşidi yoktur. Ancak, sevabı vefat etmiş kimseye bağışlanmak üzere kurban kesilebilir. Ayrıca, kurban borcu olup, hayatta iken vasiyet eden kişinin bıraktığı miras yeterli ise mirasçıları tarafından vasiyetinin yerine getirilmesi gerekir.

Maddi imkânı yerinde olan mü’minlerin, kurbanlarını kendi beldelerinde kesmeleri; bununla birlikte kaza, belâ, felaket ve hastalıklardan uzak kalmak, Allah’ın lutfettiği nimetlerin şükrünü yerine getirme ve din kardeşlerine yardım elini uzatabilmek için, imkan ölçüsünde sadaka niyetiyle de kurbanlar kesip dünyanın farklı bölgelerindeki muhtaçlara dağıtmaya gayret göstermeleri yerinde olur .

Rabbimiz bu bayramı kardeşliğimizin güçlenmesine, İslâm dünyasındaki acıların ve gözyaşlarının dinmesine vesile kılsın.

Bayramınız mübarek olsun