Ankara "Mağdur Hakları Yasa Tasarısının Yasalaşmasını Bekliyoruz"

"Mağdur Hakları Yasa Tasarısının Yasalaşmasını Bekliyoruz"

05.12.2017 - 11:07 | Son Güncellenme:

Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü Mağdur Hakları Daire Başkanı Özdemir: "Bakanımızın TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda da belirttiği gibi önümüzdeki günlerde Mağdur Hakları Yasa Tasarısının yasalaşmasını bekliyoruz" "Adliyede bir mağdurun başvurabileceği, haklarını öğrenebileceği bir merkez kuruyoruz. Adli Destek ve Mağdur Hizmetleri Müdürlüğü, buna da kısaca 'ADEM' diyeceğiz ve insan odaklı bir yapı olacak"

Mağdur Hakları Yasa Tasarısının Yasalaşmasını Bekliyoruz

ANTALYA (AA) - GÜLSEM ADAM - Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü Mağdur Hakları Daire Başkanı Muhittin Özdemir, Mağdur Hakları Kanun Tasarısına ilişkin, "Bakanımızın TBMM plan bütçe komisyonunda da belirttiği gibi önümüzdeki günlerde Mağdur Hakları Yasa Tasarısının yasalaşmasını bekliyoruz." dedi.

Haberin Devamı

Özdemir, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Mağdur Hakları Daire Başkanlığının ilk somut uygulamasının adli görüşme odaları olduğunu ve bu uygulamayla kırılgan gruba mensup çocuk ve kadınların desteklendiğini söyledi.

Cinsel istismara uğrayan çocuk ve kadınların adli ortamda özel olarak desteklenmesi gerektiğini vurgulayan Özdemir, bu grupların ifade işlemleri sırasında heyet, avukat, jandarma, polis ve sanığın bulunduğu, psikolojik baskının yoğun olduğu bir ortamda yaşanılan kötü sürecin tekrar anlatılması istendiğini belirtti.

- "Adli görüşme odalarında 940 civarında görüşme yapıldı"

Mağdur Hakları Daire Başkanlığı olarak mağdurun sanıkla yüz yüze gelmesini engellemek ve özel bir ortamda dinlenmesini sağlamak için adli görüş odaları adı taşıyan bir merkez kurduklarını anlatan Özdemir, "Şu ana kadar 30 büyük adliyemizde bu odalar kullanılıyor, 31 adliyede daha kurulması için çalışmalarımız devam ediyor. Nisan ayından bu yana adli görüşme odalarında 940 civarında görüşme yapıldı. Bunların çoğunluğunu cinsel istismara uğramış çocuklar, yetişkin kadınlar oluşturuyor." ifadelerini kullandı.

Haberin Devamı

Özdemir, mağdurların adli görüşme odalarında ifadelerinin alınmasından sonra genelde olumlu geri dönüşler aldıklarını belirterek, "İnsana dokunan bir hizmet, adliyenin değişik bir yüzü, değişik bir bakış açısı." şeklinde ifade etti.

Adli görüşme odalarının yasalaşması için Mağdur Hakları Kanun Tasarısı hazırladıklarını anımsatan Özdemir, Kanunlar Genel Müdürlüğü tarafından tasarı metninin görüşe açıldığını dile getirdi.

- "ADEM, insan odaklı bir yapı olacak"

Tasarı metninin 200'ün üzerinde kuruma gönderildiğini anlatan Özdemir, şöyle devam etti.

"Şu anda Mağdur Hakları Kanun Tasarımızı Adalet Bakanımıza arz aşamasındayız. Bakanımızın TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda da belirttiği gibi önümüzdeki günlerde Mağdur Hakları Yasa Tasarısının yasalaşmasını bekliyoruz. Zaten 180 günlük eylem planında da gerek Mağdur Hakları Kanununun yasalaşması gerekse de adli görüşme odalarının sayılarını artırılması hedefine Bakanlığımız tarafından yer verilmiştir. Kanun Tasarısı mağdurların yanında olan bir birim oluşturmakla işe başlıyor. Yani biz adliyede bir mağdurun başvurabileceği, haklarını öğrenebileceği bir merkez kuruyoruz, bunlara da Adli Destek ve Mağdur Hizmetleri Müdürlüğü buna da kısaca 'ADEM' diyeceğiz ve insan odaklı bir yapı olacak."

Haberin Devamı

Özdemir, Adli Destek ve Mağdur Hizmetleri Müdürlüğünün kurulmasından sonra görev olarak ceza ve hukuk yargılanmasında çocukların, kırılgan grupların yanında yer alınacağını ve devamında bunlara adli süreçte destek sağlanacağını vurguladı.

Kanun tasarısında mağdurun yaşadığı birçok soruna ilişkin çözüm önerilerinin de bulunduğuna değinen Özdemir, "Bunların başında istihdam hizmeti, mağdurların korunması, suç nedeniyle yerini değiştiren mağdurun haklarının iyileştirilmesine yönelik haklarının iyileştirilmesi, tedavi süreçlerine ilişkin yaşadığı sorunların çözümü gibi birçok alanda çözüm üretiyor bu kanun tasarısı." diye konuştu.

Özdemir, mağdur hakları kanun tasarısının yasalaşması durumunda ise eşlerin boşanma aşamasında çocukların mal, eşya gibi haczedilmesinin önüne geçileceğini, çocuğun ebeveyne yabancılaşmadan, ötekileştirilmeden bu sürecin tamamlanacağını sözlerine ekledi.