Marka yaratma marka ol

PEK ÇOĞUMUZ işimizi iyi yapmanın kariyerimizde başarılı olmak için yeterli olduğunu düşünürüz. Bu gerçekleşmeyince de “Kendimi pazarlayamıyorum” deyip geçiştiririz. Oysa uzmanlar iş yaşamında geleceğin, kendini marka yapmakta olduğunu belirtiyor.
İstanbul Kemerburgaz Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Emre Alkin, markaları ortaya çıkarmanın kolay olmadığını belirterek, “Markalaşmış bir yönetici olmak ondan da zor. Bir anda markaları saymak istesek onlarcası aklımıza gelir. Ama marka yönetici saymaya kalksak bir elin parmaklarını geçmez” dedi.
Markalaşmış yöneticilerin şirketlerin kaybedilen itibarını geri getirdiklerini, sıfırdan dünya devleri yarattıklarını, mega projelere imza attıklarını belirten Prof. Dr. Emre Alkin, marka yöneticilerinin birer şampiyon, gizli kahramanlar olduklarını söyledi. Prof. Dr. Emre Alkin iş dünyasının yeni şampiyonlar yaratmak için yeni bir bakış açısına ihtiyaçları olduğunu belirterek, “Bunu sağlayacak eğitim programlarına gereksinim bulunuyor. Çok yakında İstanbul Kemerburgaz Üniversitesi Sürekli Eğitim Merkezi olarak başlayacağımız Yönetimde Markalaşma Eğitim Programıyla, geleceğin markalaşmış yöneticilerini yetiştirmeyi hedefliyoruz” dedi.
Marka isimlerle bir arada
Yalnızca teorik değil pratik ve başarı örnekleriyle dolu bir program hazırladıklarını belirten Prof. Dr. Alkin, Yönetimde Markalaşma eğitimiyle ilgili şu bilgileri verdi:
“İş dünyasının şampiyonları, küresel liderlerin arasına girmek, bilim farkıyla önde olmak için marka olmanız gerekiyor. İstanbul Kemerburgaz Üniversitesi Sürekli Eğitim Merkezi’nin Yönetimde Markalaşma eğitimi de bu imkanı tanıyor. Eğitim programı marka olmayı başarabilmiş isimlerden kurulu bir eğitimci kadrosuyla 13 Nisan’da başlayacak. Dersler yüzde 60 teori, yüzde 40 pratik bilgilerden oluşacak. Küresel ekonomiden pazarlama tekniklerine, insan kaynakları, mali ve idari yönetim prensiplerine kadar geleceğin yöneticilerine geniş yelpazede eğitim verilecek. Sonra bu modülden; insan kaynakları, eğitim, mali işler gibi uzmanlıklara ayrılınacak. Ayrıca kişi, yüksek lisansa başlarsa bu dersleri MBA saydırabilecek. Eğitimde yaş sınırı bulunmuyor. Bazı dersler firmaların genel merkezlerinde yapılacak. Programa devam edenler eğitim sırasında firmaların ortamını soluyacaklar.”

HUKUK FAKÜLTESİ

Amacı, toplumda bireylerin birbirleri ile ve devletle veya devletlerin birbirleriyle ilişkilerini düzenleyen yasaların uygulanması sırasında ortaya çıkacak anlaşmazlıkların çözümü konusunda çalışacak hukukçuları yetiştirmek ve bu alanda araştırma yapmaktır.
Hukuk programında hukuk felsefesi ve sosyolojisi, Türk hukuk tarihi, anayasa hukuku, Roma özel hukuku, medeni hukuk, idare hukuku, devletler umumi hukuku, İslam hukuku gibi meslek dersleri verilir. Programı tercih edecek gençlerin ikna gücü, sağlam bir mantık ve seziye sahip olmaları, sabır ve anlayışlı olmaları beklenir. Mezunlar, yaptıkları stajın konusuna göre genellikle “Hakim”, “Savcı” ve “Avukat” ünvanları ile çalışırlar.
İKBU Ayrıcalıkları
İstanbul Kemerburgaz Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nde öğrenciler, yüzde 30’u İngilizce derslerden oluşan öğretim programıyla, dünyanın her yanındaki genç hukukçularla rekabet edebilecek evrensel bir hukuk eğitimi alırlar. Ayrıca yüzde 25 oranındaki seçimlik derslerle öğrenciler kendi hukuk eğitimlerini ve uzmanlık alanlarını tasarımlayabilir.
Milli Eğitim Bakanlığı tarafından onaylanan ‘Çift Diplomalı Türk-Alman Hukuk Lisans Programı’ kapsamında, Türk ve Alman öğrenciler eğitimlerinin ilk iki yılını Almanya’nın Köln Üniversitesi’nde, son iki yılını ise İstanbul Kemerburgaz Üniversitesi’nde görürler.
Programı başarı ile tamamlayan Türk ve Alman öğrenciler, İstanbul Kemerburgaz Üniversitesi’nden “Hukuk Lisans” derecesi ve Köln Üniversitesi’nden “Bachelor of Laws” (LLB.) derecesini almaya hak kazanarak iki diplomayla mezun olurlar.

Çocukları korkutmadan koruyun

Şiddet olayları çocukların ve gençlerin kaygılanmasına, kendilerini güvensiz hissetmelerine neden olurken, aileler de çocuklarını korumanın yollarını arayıp onları bilgilendirmeye çalışıyor

ŞİDDET olayları her geçen gün artarken, ebeveynlerin de aklı, evde yalnız olan, arkadaşlarıyla birlikte dışarı çıkan çocuklarında kalıyor. Aileler bir yandan çocuklarını kaygılandırmamaya çalışırken diğer yandan da tehlikelere karşı bilgilendirmeyi doğru bir şekilde nasıl yapacaklarını düşünüyor.
İstanbul Kemerburgaz Üniversitesi Psikoloji Bölüm Başkanı Doç. Dr. Aylin İlden Koçkar, çocuk ve gençleri korkutmadan, kaygılandırmadan korumak gerektiğini söyledi. Çocuk ve gençlerin her türlü saldırıya, şiddete maruz kalabileceklerini söyleyen Koçkar, “Bu noktada, yapılması gereken iş, çocuğun güvende olmasını sağlayabilecek bilgi ve beceri ile donatmak olmalı. Öncelikle bilinmesi gereken bir konu, çocukların çoğunlukla tanıdıkları bir kişi tarafından zarar gördüğü gerçeğidir. Bu nedenle, çocukların hem yabancılar hem de tanıdıkları kişilere dair net kural ve sınırları bilmeleri gerekir” dedi.
Kurallar koyun
“Tehlikeli yabancılar” kavramının çocukların kaygılanmalarına neden olduğunu belirten Koçkar, bunun yerine yabancıların yanında güvende olmaya dair kurallardan bahsetmenin, yabancıların yanında bu kurallara uyulduğunda güvende olacaklarını öğretmenin daha sağlıklı olacağını söyledi. Koçkar, “Çocuk ve gençlerle yabancılara ilişkin konuşurken, gergin bir ses tonuyla konuşmayın. Tehlikeli yabancılardan bahsetmek herkesin kaygısını artırır. Bunun yerine, çocuğunuza, çoğu yabancının iyi olduğunu, ancak bazı kişilerin sorunları yüzünden çocuklara zarar verebileceğini anlatmak gerekir. Çocuklara, güvenlik kurallarına uydukları sürece, yabancılara dair endişe etmemeleri gerektiğini belirtin” dedi.

Çocuk ve genç yalnız olduğunda uyulacak kurallar

u Eğer tek başına isem, bir yabancı benimle konuşmadan, bana yaklaşmadan veya bana bir şey vermeden önce beraber olduğum yetişkine sormalıyım.
u Dışarıda olabilecek kadar büyüksem, başkalarından yardım alabileceğim, kalabalık yerlerde olmayı tercih etmeliyim.
u Bir yabancıya kişisel bilgi vermem. Eğer benimle ilgili acil bir durum var ve etrafımda tanıdığım birisi yoksa, yabancılardan yardım alabilirim.
u Tanıdığım bir kişi veya bir yabancı ile herhangi bir yere gitmeden önce, muhakkak aileme bunu sormalı, kiminle, nereye gidiyor olduğuma dair bilgi vermeliyim. Gittiğim herhangi bir yerde, kimden nasıl yardım isteyebileceğime dair bir planım olmalı.

İKBU’dan sağlık atılımı

İstanbul Kemerburgaz Üniversitesi Tıp ve Eczacılık fakültelerinden sonra diş hekimliği fakültesi de dahil olmak üzere sağlık bilimlerinde 7 yeni program açtı.
İstanbul Kemerburgaz Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yıldırım Üçtuğ, sağlık bilimlerinde atılım yaptıklarını belirterek, “ Tıp, eczacılık, diş hekimliği fakültelerimiz ile Sağlık Hizmetleri MYO Bakırköy yerleşkemizde eğitim verecek. Ayrıca diş hekimliği hastanesi de hayata geçiyor. Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulumuzda da halen eğitim verilen ilk ve acil yardım, odyometri ve optisyenlik programlarına ek olarak ağız ve diş sağlığı, ameliyathane hizmetleri, anestezi, fizyoterapi, redyoterapi ve tıbbi görüntüleme teknikleri programları yer alacak” dedi.
İstanbul Kemerburgaz Üniversitesi Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu, Müdürü Prof. Dr. Mehmet Kıldır, gelişen teknolojinin sağlık alanına uygulanmasının bu alandaki çalışmaların ekipler tarafından yürütülmesi gereğini doğurduğunu söyledi. Prof. Dr. Kıldır, “Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu, üniversiteli gençlerimizin mezuniyet sonrası iyi bir iş sahibi olabilme beklentisine insan sağlığı alanında elde edeceği bilgi ve beceriler yoluyla kavuşmasını sağlamak amacıyla kuruldu” dedi.

Co-Op Programı öğrencilerle buluştu

İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi, İşletme, Ekonomi, Uluslararası Lojistik ve Uluslararası Ticaret bölümlerinde başlattığı Co-Op eğitim programını ve işbirliği içinde olduğu firmaları öğrencilerine tanıttı.
Co-Op eğitim programının hem firma, hem üniversite, hem de öğrenci için kazan kazan modeli olduğunu belirten İktisadi İdari Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Aysu İnsel, “Öğrencilerimizin hayallerinin ne kadar gerçekleştirecekleri ve hedeflerini nereye kadar uzatabileceğimiz çok önemli. Co-Op farkındalığın artmasını sağlayacak. Özgüven ve motivasyonunuzu arttıracak. Birikim sağlamış bir gençlik nereye giderse gitsin başarılı olacaktır” dedi.
Co-Op süresinin 6 aylık bir süreç olduğunu belirten Prof. Dr. İnsel, ilk 3 ayın yaz dönemi, diğer 3 ayın da 4’ncü sınıfta olduğunu, öğrencilerin en az 3 iş gününde firmada tam zamanlı olarak çalışacaklarını söyledi.