En büyük rakibi uyku mu?

MURAT YEŞİLDERE

Çok uzak değil, birkaç yıl önce, “Ne Disney, ne Amazon Prime, ne HBO, ne Apple, ne de başka bir platform. Bizim en büyük rakibimiz uyku” diye özgüvenini gösteren bir açıklama yapmıştı Netflix kurucusu, büyük ortağı ve CEO’su Reed Hastings. Bu açıklamasından sonra, dünyayı sarsan Kovid salgınının, kitleleri evlere kapatmasından “olumlu” etkilenen sektörlerin başında medya ve eğlence hizmetleri sektörü gelirken, sektörün lider oyuncusu Netflix de bu pastadan orantısız pay alarak, gücüne güç kattı.

İlk işaret fişeği

Geçen yılın son çeyreğinde vizyona giren Güney Kore yapımı Squid Game dizisi Netflix’in en çok izlenen yapımı olarak tarihe geçti. Yüz milyonun üzerinde izleyiciye ulaşan Squid Game’in de verdiği destekle, Netflix hisseleri (ve pazar değeri) Kasım 2021’de zirveye ulaştı. Ama ne olduysa ondan sonra oldu... Netflix, geçen yılın son çeyreğini 8.3 milyon yeni abone kazanarak kapatmayı başarsa da, bu sayının 2017 yılından beri en zayıf son çeyrek sonuçları olması, belki de ilk “işaret fişeği” oldu. Hem de Squid Game sonrasında, Emily in Paris, Red Notice ve Don’t Look Up gibi iddialı birçok filmi geçen yılın son çeyreğinde yayınlamasına rağmen son dört yılın en zayıf son çeyreğini deneyimledi Netflix.

Düşüşe gerekçe

Sonrasında 2022 yılında yeni yapımlar için 18 milyar dolar kaynak ayıracağını ilan etti. Geçtiğimiz günlerde CEO Reed Hastings 2022 yılı ilk çeyreğinde sadece 2.5 milyon kazanacaklarını (beklenti dört milyon yeni abone idi) açıklarken, bu düşüşü giderek güçlenen rakiplerine değil de “dünyanın farklı coğrafyalarında yaşanan ekonomik krizlerin Netflix performansına yaptığı olumsuz etki”ye bağladı. Hastings özellikle Latin Amerika’yı işaret etse de, biraz zorlasak, konunun ucu belki bize, yani Türkiye’ye kadar ulaşabilirdi! Sermaye piyasalarındaki yatırımcılar Hastings’in bu açıklamasını, ama özellikle de rakiplerinin artan gücünü görmek istememesini pek “hoş” karşılamamış olduklarından, Netflix hissesi, Kasım 2021’deki zirvesinden geriye doğru düşerek, ABD’deki son borsa çöküşünden de payını fazlasıyla alıp yüzde 40’ın üzerinde değer kaybetti. Yüzdelik oranlar bazen, hızlı okuyanlara, fazla bir anlam ifade etmeyebilir; son iki ayda mutlak değer olarak yüz milyar dolar değer kaybetti Netflix ve Kovid salgını öncesindeki pazar değerine geriledi.

Siz ne dersiniz?

Bununla birlikte toplam 222 milyon abonesi ile Netflix’in, 2021 yılında yaklaşık 30 milyar dolar gelir yaratan bir şirket olduğunu ve bu gelir rakamının 2019 cirosunun, yani pandemi öncesinin yüzde 50 üzerinde olduğunu da hatırlatmamız lazım. Bir kez daha altını çizelim ki, “uyku en büyük rakibimiz” diyen yüksek özgüvenli Hastings, yatırımlarını artıran Disney, HBO, Apple, Amazon Prime gibi rakiplerini “tanımış” olsaydı, belki sermaye piyasalarının şimşeklerini bu kadar üzerine çekmeyecekti. Ama aynı Hastings, hayallerini, inancını, hırsını ve “farklı” olduğunu en baştan dile getirmiş olmasaydı, Netflix bir DVD kiralama operasyonundan ileri de gidemeyecekti. Siz ne dersiniz?