Muhafazakârlar seyahati sevdi

Dünyada Müslüman nüfus, nüfus artış hızı açısından önde.Mastercard ile CrescentRating’in, Ağustos 2017’de hazırladığı “Müslümanların Seyahat Tercihleri Endeksi” raporuna göre, Müslüman nüfus 155 milyar dolarlık seyahat pazarı oluşturuyor. Bu turistlerin tercih ettikleri ülkeler arasında Malezya ilk sırada. Onu, Birleşik Arap Emirlikleri, Endonezya, Türkiye, Suudi Arabistan, Katar ve Fas takip ediyor. Rapora göre 2030’da dünya nüfusunun yüzde 26’sını Müslümanlar oluşturacak. Ve seyahat edenlerin sayısı da artacak. Birçok ülke ve sektör de bu turistleri çekebilmek için tanıtımlarını artırıyor. “Helal Turizm” artık bir akademik ve teknik kavram olarak da dünyada kabul görüyor.

Ülkeler muhafazakâr turistlerin ihtiyaçlarına cevap verebilecek standartları oluşturmak için yatırımları hızlandırmış durumda. Malezya, Rusya, Hırvatistan gibi ülkelerin, helal turizmle ilgili sertifikalandırma sistemleri bulunuyor. İspanya 2 yıl önce Helal Turizm Fuarı düzenleyerek tanıtımlarını artırırken, İngiltere, Almanya, Fransa başta olmak üzere pek çok ülke bu pazara ciddi yatırım yapıyor.

Kudüs, Endülüs öne çıkıyor

Türkiye’den de muhafazakâr kesimden yurt dışına seyahate gidenlerin sayısında artış var. Daha önceleri ülke içinde seyahat eden, yurt dışında da yine Müslüman nüfusun ağırlıkta olduğu ülkeleri tercih eden muhafazakârlar artık Avrupa başta olmak üzere dünyanın pek çok ülkesine gidiyor. Bu alanda hizmet veren Vizyon Turizm’in Yönetim Kurulu Üyesi Talha Çizmeci’ye, muhafazakâr kesimin bu seyahatlere nasıl yöneldiğini, daha çok hangi ülkeleri tercih ettiklerini, seyahatlerinde nelere önem verdiklerini sorduk.

Muhafazakârlar için tur düzenleme fikri nasıl ortaya çıktı?

Bu konuda talep, arzı oluşturdu. Vizyon Turizm, bugünkü tanınırlığını umre turlarına borçlu. Bizimle umreye giden ve hizmet kalitemizden memnun kalan misafirler “Avrupa turlarınız var mı?” diye sormaya başladılar. Biz de bunun neticesinde her umre grubumuzun sonunda dağıttığımız anket formlarına başka nerelere gitmek istersiniz şeklinde bir soru sorduk ve bu şekilde talebi iyice somutlaştırdık. Bir kesim yine inanç turizmi veya İslami tarihin yoğun olduğu Kudüs, Endülüs gibi yerleri isterken, bir kesim ise Fransa, İtalya, Uzakdoğu gibi yerleri tercih etti. Biz de buna göre programları oluşturup turlarımızı düzenledik.

Turlarınızın diğerlerinden farkı nedir?

Yurt dışı turlarda, restoran ve otelleri misafirlerimizin yiyecek-içecek hassasiyetlerine göre, tur programını cuma namazı veya vakit namazlarda namaz kılmak isteyenlere bu imkânı verecek şekilde molalara, öğle yemeği arasına denk getirmeye çalışıyoruz. Tabii bu her destinasyon için kolay olmuyor. Söz gelimi Kudüs veya Fas turunda bunları organize etmek çok kolayken, Endülüs veya Uzakdoğu turunda daha zor olabiliyor. Bu konuda misafirlerimizi bilgilendiriyor, beklentilerini ona göre belirlemelerini tavsiye ediyoruz.

Turları katılımcıların taleplerine göre mi oluşturuyorsunuz?

Düzenleyeceğimiz turların çoğunluğunu anketlerden aldığımız geri dönüşlere göre oluşturuyoruz. Bunun dışında Japonya, Güney Afrika, Kuzey Amerika turları gibi nispeten daha zor organize edilebilecek daha yüksek bütçeli turları da talebi görmek adına koyuyoruz.

Hangi ülkelere turlarınız var?

Kurumsal anlamda Avusturalya’dan Amerika’ya, Küba’dan İtalya’ya, dünyanın her yerine tur yapıyoruz. Umreyi bir kenara koyarsak diğer broşür gezilerimiz ağırlıklı Kudüs, Fas, Bosna Hersek, Endülüs oluyor. Avrupa’da İtalya turlarına talep var. Zaman zaman Uzakdoğu, Güney Afrika ve Amerika gibi destinasyonlara da talep oluyor. Geçen yıl her kesime uygun olabilecek turları satmaya başladığımız Gezonline markamızı oluşturduk. Burada dünyanın her yerine 100’den fazla tur paketi satıyoruz. Görünen o ki yakınları gezip bitirenler, sonrasında uzak destinasyonları hedefliyor.

İranlılar, Türkiye’ye akın ediyor

Türkiye, Müslüman turistlerin tercih ettiği ülkeler arasında ilk sıralarda yer alıyor. Son günlerde Nevruz kapsamında 13 günlük tatili fırsat bilen çok sayıda İranlı turist Türkiye’ye gelmeye başladı. 2017’de 2,5 milyonu aşkın İranlı turisti ağırladık, sadece Ocak 2018’de 154 bin 296 İranlı ülkemizi ziyaret etti.

Bu artışa dikkat çeken Yaşar Üniversitesi Turizm Rehberliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Orhan İçöz, benzer yaşam tarzı, kültür, sosyoloji ve ortak bir dine sahip olmaları nedeniyle Türkiye’nin İranlılar için çok önemli avantajlara sahip olduğunu söyledi.

Prof. Dr. İçöz, ülkelere göre Türkiye’ye gelen turist sayısına bakıldığında, 2012’de toplamda yüzde 3,73 payla 7. sırada yer alan İran’ın, geçen yıl 2,5 milyon kişiyle ve yüzde 7,72 payla Rusya ve Almanya’nın ardından 3. sıraya yükseldiğini belirtti. Türkiye’nin İran dış turizminde Malezya, Tayland, Dubai gibi ülkeleri geride bırakarak İranlıların birinci tercihi durumuna geldiğini vurgulayan İçöz, Nevruz’da İranlı ziyaretçi sayısının artmasının beklendiğini kaydetti.

Buzullar ülkesi İzlanda

Said Türksever: Hacimsel olarak Avrupa’nın en büyüğü olan Vatnajökull Buzulu, İzlanda’nın yüz ölçümünün yüzde 8’ini kapsıyor. Ülkede birçok buzulun alt tabakasında volkanik oluşumlar yer almakta. Yine bu ulusal parkta volkanik patlamalar sonucu oluşan buzul gölleri de var. Dağ yürüyüşü, tırmanış parkurları, bazalt kaya oluşumları ve şelalelerin de bulunduğu park, İzlanda’nın Altın Çember’ine çok yakın. Buraya araçla ulaşım da var.

Gizemli piramitler

Emir Aşkın Güvendi: Mısır’a gelip deveye binmeden, piramitleri görmeden dönmek olmaz. Dünyanın 7 harikasından biri olan piramitlerin bugün bile nasıl yapıldığı tam olarak çözülememekte. Her biri 20 ton olan taşlardan inşa edilmiş. Ve bu taşları temin edilebilecek en yakın mesafe yüzlerce kilometre uzakta. 4000 yıl boyunca yeryüzünün en büyük yapıları olan piramitlerin inşası için yaklaşık 200 bin işçi çalışmış.