Cadde Ne kadar insanız?

Ne kadar insanız?

06.11.2018 - 01:30 | Son Güncellenme:

.

Ne kadar insanız

Herkes kendine bu soruyu soruyor mu? Zira ben bu hafta bu konuyu çok sorguladım.


Ülkemizde kadın olmak çok zor.

Başarılı, ayakları üzerinde duran bir kadın olsan da, sözüm ona ‘eğitimli, düzgün, sanatçı’ insanlarla birlikte olsan da, şiddet bir şekilde gelip kapını çalıyor, seni buluyor.

Fiziksel olmasa bile, psikolojiğine maruz kalıyorsun.

Bu hafta çıkan haberlere göre maalesef Sıla’nın her ikisini de yaşadığını öğrendik.

Ahmet Kural ise ancak, “İtişirken sadece kolundan tuttum” gibi sığ bir açıklama yapabildi. Sanki itişmek ve kolundan tutmak normalmiş gibi!

Sıla susabilirdi ama iyi ki susmadı. Pozisyonunun ona verdiği sorumluluk bilincini sırtlayarak, maruz kaldığı şiddeti açıkladı.

Kadına şiddetin ne kadar yaygın olduğunu ve neler hissettirdiğini hepimizin iyice
anlayabilmesi için Sıla’nın
açıklamasını izninizle ben de paylaşmak istiyorum:

“Merhaba, bazen cümleye başlamak çok zor olabiliyor.

Galiba en doğrusu, konuya direkt girmek. Hayatımdaki insanın fiziki şiddetine maruz kaldım. Bu, fiziki hasarı bir yana
insanın kadın tarafını darmadağın eden bir olaymış. Hayatta geldiğiniz yer, başarılarınız ya da oluşturduğunuzun, bir anda önemsiz kaldığı, yıkıcı bir deneyimmiş. Bu ülkede bugüne kadar ne kadar şiddet mağduru kadın varsa, gözlerinin gözlerinize değdiği bir anmış. Artık ne yazık ki biliyorum, çok kolay değil sokağa çıkıp, “Ben şiddete uğradım” diye bağırmak. Ama şunu da biliyorum ki ben de susarsam önce kendime, sonra da bu ülkenin kadınlarına, şiddete karşı insanlarına haksızlık etmiş olacağım. Bu nedenle başıma gelen olay üzerine susmama kararı aldım. Yasaların bana verdiği hakları kullanacağım. Hiçbir ceza, yaptırım benim yaşadığım kabusu hayatımdan silmeyecek, bunu çok iyi biliyorum. Ama bu hayatta şarkılarla, kelimelerle bir iletişim kurabildiysek ve kendimi biraz anlatabildiysem, gücümü kendim kadar sizlerden aldığımı da biliyorsunuzdur. Bana uygulanan korkunç şiddet karşısında dilsiz kalmamayı seçiyorum. Bazıları hiç sevilmeyi öğrenememiş olabilir ama bence aşkın bununla hiçbir ilgisi yok!”

Kadın erkek farketmeksizin; kimse, kimseye şiddet uygulayamaz. Şiddete maruz kalan herkesin de sonuna kadar arkasında durmalıyız!

Aşağılık kompleksi

Sıla’nın açıklamasının ardından sosyal medya da birbirine karıştı. Herkes Sıla’ya sahip çıkarken; Twitter’da Meryem Nur #AK isimli bir kadının yazdığı satırlar, kanımı dondurdu: “Ahmet Kural’ı bitirme projesidir bu. Hanımefendi ‘Osmanlı Kadını’ olamamış. ‘Kol kırılır, yen içinde kalır’ denirdi. Kuranı Kerim’de bile kadını ‘hafifçe dövmek’ten bahseder. Günümüz kadınları fazla özgürlükçü ve maalesef fazla tahammülsüz. Bu olay hepimize DERS OLSUN...”

Aşağılık kompleksi, kadın düşmanlığı, cehalet…. Ne ararsanız var bu cümlelerde...

Sosyal medyanın en güzel yanı herkesin özgürce fikrini yazabilmesi. Ama fikri olmayanlar, kendini bilmeyenler yazmasa daha iyi olmaz mı?

Ne kadar insanız

Çocuklarımıza nasıl yansıyor?

Geçtiğimiz haftaki yazımda bahsetmiştim kadına şiddeti önlemek için ilk adım, kadın olarak erkeklerle eşit olduğumuzu anlamaktan geçiyor. Maalesef çoğumuz ‘erkek güçlü, kadın narin ve güzel olmalı’ bilgisiyle yetiştirildik.
Türk kadınları olarak çoğumuzun önüne konan ilk hedef; iyi bir evlilik yapmak oldu. Çoğumuzun annesi, babasına hizmet etti, çekindi, idare etti.

Hâl böyle olunca, erkeğin üstün olduğu inancı bize de yansıdı.

Ancak bu inancı kırmak ve çocuklarımızı da bu inançtan bağımsız yetiştirmek zorundayız.

Lütfen;

- Kız çocuklarına, güzel ve narin olmayı öğütlemeyin.

- “İyi bir evlilik yap” yerine, “Kendi ayaklarının üzerinde dur” deyin.

- Hayatta ne isterlerse yapabileceklerini bilsinler.

- Oğullarınıza, “Sen erkeksin, güçlü olacaksın” demeyin.

- “Kadınların hesabı ödenir”, “Kadınlar narindir”, “Kız çocuklarının oyunlarını oynama” gibi cümleler
asla kurmayın.

- Çocuklarınıza kibar ve saygılı olmayı öğütleyin.

Bırakın bari bizden sonraki jenerasyon birbirine eşit davransın!

Ne kadar insanız

İşimiz çok zor!

Son bir aya bakalım; çocukların örnek aldığı Arda Turan elinde silahla hastane basıyor, Ahmet Kural kadına şiddet uyguluyor.

Okullardan gördüğüm kadarıyla, çocuklar birbirlerine çok erken yaşta şiddet uygulamaya başlıyor. Hem ebeveynler hem de okul yönetimleri olarak bu konuyu çok daha sıkı takip etmemiz gerektiğini düşünüyor, şiddet uygulayan herkesin de yasalar önünde hak ettikleri cezayı almasını temenni ediyorum.

Daha güzel günlerde görüşmek üzere...