NEW YORK
Cumhur-başkanı Recep Tayyip Erdoğan, Birleşmiş Milletler’in “Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri: Dünyamızı Değiştirmek için Evrensel Hamle” temasıyla gerçekleştirilecek olan 71. Genel Kurulu’nun yapılacağı New York’a yüklü dosyalar ve kalabalık bir heyetle geldi.
Erdoğan’ın dün ABD gezisine çıkmadan önce İstanbul’da gerçekleştirdiği basın toplantısındaki sözleri önemliydi.
Erdoğan, gündemindeki başlıkları açıklarken “Bab’a doğru iniyoruz ama ’Oraya kadar niye iniyorsunuz?’ Şimdi soru bu. Ya ineceğiz. Bizim buraları bize tehdit unsuru olmaktan çıkarmamız gerekiyor. Bunu biz daha önce görüştük. Dedik ki ’90-95 kilometrelik enlemde, 40-45 kilometre boylamda biz bu bölgeyi güvenli bölge olarak ilan edelim’...” sözleriyle Fırat Kalkanı harekâtının süreceğini vurguladı.
Erdoğan, “Toplamda 5 bin kilometrekarelik bir alanı güvenli bölge noktasında değerlendirebiliriz” ifadeleriyle de hedefi ortaya koydu.
DAEŞ ve bölgedeki terörist yapılanma için “Bu pislikten kurtulalım” diyerek, DAEŞ’le etkin mücadele edildiğinin ve edileceğinin altını çizdi.
Cumhurbaşkanı, “Her tarafta örgütün inine girmeyi sürdüreceğiz. Şunu açıkça ifade etmek istiyorum. Bundan sonra dünyanın hiçbir ülkesi, hiçbir bölgesi FETÖ ve militanları için güvenli bir sığınak değildir, olmayacaktır” cümlesiyle de bu örgütle mücadelenin Türkiye sınırlarıyla sınırlı kalmayacağını vurguladı.
Erdoğan’ın basın toplantısı, aslında ABD gezisinin öne çıkan tüm başlıklarıyla ilgili bir özet gibiydi.
Kalabalık heyet, yoğun program
Cumhurbaşkanı Erdoğan’a eşlik ettiğimiz ABD ziyaretinin kapsamı, yürütülecek temaslardan ne gibi sonuçlar alınabileceği dün Cumhurbaşkanlığı uçağında da temel konuydu.
Uçaktaki isimler, ABD ziyaretinde basın toplantısındaki başlıklarla ilgili ayrıntılı temaslar yürütüleceğini de gösteriyordu.
Başbakan Yardımcısı Veysi Kaynak, Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, AB Bakanı ve Başmüzakereci Ömer Çelik, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Betül Sayan Kaya, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak’ın yanı sıra bazı milletvekilleri de Erdoğan’ın uçağındaydı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, eşi Emine Erdoğan ve kızı Sümeyye Erdoğan Bayraktar’ın da katıldığı gezide çok yüklü bir programı var.
Bugün 193 ülkenin temsil edileceği BM Genel Kurulu’na hitap edecek olan Erdoğan, ABD Başkanı Barack Obama’nın ev sahipliği yapacağı, “mülteciler” başlıklı liderler zirvesine katılacak.
BM Genel Sekreteri tarafından düzenlenecek öğle yemeğine iştirak edecek olan Erdoğan, yine Obama ve eşi tarafından verilecek resepsiyonda önemli görüşmeler yapacak.
ABD’li yatırım ve iş çevreleri, kanaat önderleri, ABD’deki Türk ve Müslüman toplumu temsilcileriyle de bir araya gelecek olan Erdoğan, ABD medyasına mülakatlar verecek.
Erdoğan, ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden’ı kaldığı otelde kabul edecek, İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani, Katar Emiri Şeyh Tamim Bin Hamad Al-Thani, Ukrayna Cumhurbaşkanı Petro Poroşenko, Slovenya Cumhurbaşkanı Borut Pahor, Yunanistan Başbakanı Aleksis Çipras, Japonya Başbakanı Şinzo Abe ile ikili olarak görüşecek.
Erdoğan, başta BM Genel Kurulu’nda yapacağı konuşma olmak üzere tüm temaslarında FETÖ, Fırat Kalkanı, DAEŞ’le etkin mücadele, mülteciler için güvenli bölge oluşturulması ve destek sağlanması başlıklarına değinecek.
15 Temmuz darbe girişimi ve sonrasında yaşananlar açıklamalarının odağında olacak.
Hem Fetullah Gülen’in ABD tarafından hâlâ iade edilmemesi, hem Türkiye’den kaçan örgüt üyelerinin bazı ülkelerce himaye edilmesi, hem de örgütün dünyanın birçok farklı bölgesindeki etkinliği 15 Temmuz’la doğrudan ilişkili.
Erdoğan, bu nedenle diğer ülke liderlerini de uyaracak ve 15 Temmuz’da Türkiye’nin atlattığı badirenin bir benzerinin ülkelerinde de yaşanabileceğini vurgulayacak.
Bu örgüte karşı evrensel bir mücadele yürütülmesi çağrısı yapacak.
Yola çıkarken FETÖ mensuplarını kastederek yaptığı “Dünyanın hiçbir bölgesi güvenli bir sığınak değildir” sözleri de bu konudaki kararlılığın göstergesi.
Erdoğan, sadece açıklamalarla yetinmeyecek.
Görüşeceği ülke liderlerine de ayrıntılı dosyalar sunacak ve FETÖ’nün ilgili ülkedeki faaliyetlerini aktaracak.
İki temel sıkıntı
Örgütün farklı ülkelerdeki etkinliğinin kırılmasının yanında bir önemli başlık da Fetullah Gülen’in iadesi.
Türkiye de ABD’nin hâlâ işi ağırdan aldığı izlenimi hakim.
Erdoğan, ikili temaslarında ve vereceği mülakatlarda ABD’yi daha hızlı hareket etmesi konusunda uyaracak.
ABD heyetinde Adalet Bakanı Bozdağ’ın da bulunması, bu konuda kapsamlı temaslar yürütüleceğini de ortaya koyuyor.
Kapsamlı bir dosyayla gelen Bozdağ, 15 Temmuz’la Gülen bağlantısını ortaya koyan kanıtları da paylaşacak.
Darbe girişimine yönelik tepkisini son derece geç ortaya koyan ABD’nin bu konuda artık güven verici adımlar atması gerektiği bir kez daha, güçlü biçimde vurgulanacak.
ABD’ye yönelik beklentiler bununla sınırlı değil.
Türkiye ile Washington arasında YPG konusundaki derin görüş ayrılığı da sürüyor.
Fırat Kalkanı harekâtını sürdüren Ankara’nın beklentisi, ABD’nin YPG’ye verdiği desteğin artık sonlandırılması yönünde.
Bu iki başlık, ABD ile yürütülecek temasların ana konularını oluşturacak.
DAEŞ ve Fırat Kalkanı
Erdoğan, BM Genel Kurulu’nda yapacağı konuşmada, yürüteceği temaslar ve vereceği mülakatlarda Fırat Kalkanı ile DAEŞ’le mücadele başlıklarına da ayrıntılı yer verecek.
Uzun bir süre DAEŞ’e örtülü destek verdiği eleştirilerine hedef olan Türkiye, son hamleleriyle dünya kamuoyundaki ezberi de bozdu.
New York ziyareti, bu durumu pekiştirmek için önemli bir fırsat olarak görülüyor.
Aynı zamanda Fırat Kalkanı harekâtının meşruiyetinin anlatılması açısından da Erdoğan’ın yapacağı açıklamalar büyük önem taşıyor.
ABD ziyareti, bir süredir Türkiye gündemini işgal eden tüm bu başlıkların en yüksek tondan anlatılabileceği programlara sahne olacak.
Ziyaret, FETÖ ile mücadeleden Suriye’de süren savaşın gidişatına, Gülen’in iadesinden Fırat Kalkanı harekâtının kapsamına kadar bir dizi konuda sonuç doğurabilecek nitelikte.
Ziyaretin ardından tüm bu konularda ne gibi gelişmeler yaşanacağını da izleyeceğiz.
