Ekonomi Not düşüşü fiyatlandı

Not düşüşü fiyatlandı

25.09.2016 - 02:30 | Son Güncellenme:

Moody’s’in not düşürme olasılığı kısmen fiyatlanmıştı. Haftaya satış ağırlıklı başlasak bile, unutulmamalı ki notumuzun yüksek olduğu dönemde borsada ve yabancı payında hiçbir sıçrama yaşanmadı!.. Hızlı reformlarla piyasada normalleşme beklenmeli

Not düşüşü fiyatlandı

İki gün öncesine kadar ılımlı açıklamalarıyla piyasalara olumlu sinyaller veren Moody’s cuma akşamı verdiği işaretin aksine Türkiye’nin kredi notunu düşürdü. Kararla birlikte kredi notu yatırım yapılabilir seviye “Baa3”ten bir basamak aşağı “Ba1” seviyesine indi. Not görünümünü ise “durağan” olarak belirledi. Açıklamanın ardından dolar/TL kuru 2.97’ye dayandı.
Daha çok çalışılmalı
Bilindiği gibi 15 Temmuz sonrasında Moody’s, Türkiye’yi değerlendirmeye almıştı. Ancak kuruluşun sonraki hareketleri piyasalar tarafından olumlu sinyal olarak görülmüştü.
Öte yandan FED, BOJ ve TCMB faiz kararlarının açıklanmasıyla birlikte piyasalar da rahatlatmıştı. Böylece borsada endeks 80.000 sınırına çıkarken dolar 2.94’lü seviyelere inmişti. Ancak not indirimiyle ister istemez pazartesi günü piyasalar hareketli açılacak. Önümüzdeki iki ya da üç hafta süresince oynaklık sürebilir. Ancak ekonomi yönetiminin atacağı adımlar yeniden fiyatlamaların normale dönmesine olanak tanıyabilecektir.
Moody’s’in not kararı hem yerli hem de yabacı yatırımcıları etkileyecek. Bugüne değin iki derecelendirme kuruluşunun yatırım yapılabilir notunun da etkisiyle yabancı fonların Türkiye piyasalarına yönelmesi daha rahat gerçekleşiyordu. Bundan sonra ise yabancı fonları çekebilmek için ekonomi yönetiminin daha fazla çalışması gerekecek. JP Morgan da geçen temmuzda bu riske dikkat çekmişti. Kurum, Moody’s’in notu düşürmesi halinde tahvil piyasalarında yabancı fonların elinde bulunan 7.2 milyar dolarlık devlet tahvili ile 1.5 milyar dolarlık şirket tahvilinin satış olasılığını gündeme getirmişti.
Not yüksekti ama!
Fitch’in 2012’de Türkiye’nin kredi notunu yatırım yapılır seviyeye çekmesinin ardından Moody’s de 2013’de notu yatırım yapılabilir seviyeye çıkarmıştı. Ardından Türkiye’nin artık daha çok yatırım çekebileceği algısı güçlenmişti. Borsada yükseliş, kurda ve faizde düşüş beklentileri güçlenmişti.
Gelinen aşamada Türkiye’nin yatırım yapılabilir ülke notunu koruduğu 17 Mayıs 2013 ve 23 Eylül 2016 döneminde gösterge faiz yüzde 4,67’lerden yüzde 8,63’lere çıktı. Düşmesi beklenen faizler iki kat arttı.
17 Mayıs 2013’de Moody’s, not yükselttiği gün 91.924 seviyesinde olan borsa endeksi bir daha bu seviyeye çıkamadı. Hatta yüzde 13 aşağıda. Borsadaki yabancı payı yüzde 66.4’lerden yüzde 62.4’e indi. Sonuç olarak büyük umutlar beklenen not artışı sonrası ne borsada ne de yabancı payında sıçramalar yaşanmadı.
Bir süredir gelişmekte olan piyasalar içerisinde yüzde 35 iskonto ile işlem gören Borsa İstanbul’da Moody’s’in not kararı kısmen de olsa fiyatlamaların içerisinde bulunduğunu söylemek yanlış olmayacaktır.
‘Çöküş yaşanmaz’
FED’in faiz kararına rağmen temkini elden bırakmayan piyasalarda Moody’s’in ılımlı mesajları piyasalarda yüzde 5’e yakın bir yükseliş getirmişti. Ancak güçlü direnç seviyelerinde karşılaşılan satış baskısı da zaten 80.000’in üzerinin zor olacağını gösteriyordu.
Gelişmelerden izlediğimiz kadarıyla yılın son çeyreğinde dalgalanmalar artacak. Ancak bu demek değil ki, not kararı sonrası piyasada çöküş yaşanacak. Önemli olan yabancıların borsadaki payının yüzde 62-61’lerin altına kayıp kaymayacağı. Çünkü borsada yabancı payı 2008 krizinde bile bu seviyelerin altına kaymadı.
Yabancı zaten yılbaşından bu yana ellerindeki hisselerin büyük bölümünü azaltmış durumda. Kuşkusuz satışlar gelecek. Bundan dolayı piyasalarda dalgalanmalar da yaşanacak. Ancak sonrasında fiyatların yeniden dengelendiğini görmek şaşırıcı olmayacaktır.
Tüm bunlardan ayrı olarak Moody’s’in Türkiye’ye ilişkin 2016 takvimindeki bir sonraki potansiyel değerlendirme tarihi ise 2 Aralık.

Not düşüşü fiyatlandı


Not nasıl geri alınır
Piyasalar bu aşamadan sonra kredi notunun tekrar nasıl kazanılabileceğine odaklanacak. Yapısal reformlara devam edilmesi ve kalkınmanın sağlanması Türkiye ekonomisine bakışı da değiştirecektir. Para politikasında sıkılaştırmaya gidildiğini görebiliriz. Moody’s kararı sonrası piyasalarda portföy girişlerinde yavaşlama yaşanması olası bir gelişme olarak beklenmeli. Bono, tahvil ve hisse piyasalarından para çıkışı gözlenecektir. Sonuçta ülke notuna bağlı olarak yatırımda bulunan fonların portföylerini yeniden gözden geçirip düzenlemeye gitmeleri gerekecektir.