Gündem O telefonu her gün parçaladılar

O telefonu her gün parçaladılar

22.09.2014 - 02:30 | Son Güncellenme:

Musul Başkonsolosu Öztürk Yılmaz’ın sakladığı telefon, rehinelerin yerlerinin bulunmasını kolaylaştırıyordu. Telefon neredeyse her gün bütün haline getirilip tekrar parçalara ayrılıyordu.

O telefonu her gün parçaladılar

IŞİD tarafından 101 gün rehin tutulan Türkiye’nin Musul Başkonsolosluğu’nun çalışanları ve aileleri, bu süreçte benzerleri ancak filmlerde görülebilecek günler geçirdi.
Milliyet’in, rehin tutulan elçilik personeli ve ailelerinden aldığı bilgilere göre 101 günlük süreçte şunlar yaşandı:
Bomba ve silahlı tehdit
IŞİD’in, Musul’u işgali, bütün dünyada olduğu gibi konsoloslukta da büyük şaşkınlık yarattı. Dışişleri Bakanlığı ile sürekli görüşen ve tahliyeye hazırlanan konsolosluk personeli, IŞİD’in işgali sonrasında tahliyenin olası risklerini Ankara ile görüşürken baskına uğradı.
Baskın, IŞİD militanlarının ağır silahlarla konsolosluğu kuşatmasıyla gerçekleşti. Konsolosluktakilere 10 dakika içinde binayı boşaltma uyarısı yapan IŞİD militanları, aksi takdirde binayı bombalayacaklarını bildirdi.
Personelin kapıları açmasıyla binaya giren ve tahliyeye başlayan IŞİD militanları, propaganda yapabilmek için Başkonsolos Öztürk Yılmaz’ın makamını kullanmak istedi. Yılmaz, bunu önceden fark ederek, odasının kapısını kilitlemişti. Başına silah dayayan IŞİD militanlarını odanın kapısını açmasını ve makamında kendisine söyleyeceklerini tekrarlamasını istedi. Niyetleri, kameraya baskın anını ve konsolosun sözlerini çekerek propaganda yapmaktı. Ancak Yılmaz, silah tehdidine rağmen “Öldüreceksiniz öldürün” diyerek söyleneni yapmadı ve IŞİD militanları odayı açtıramadı.

Haberin Devamı

Kıyafetleri değişti
Baskından sonra konsolosluktaki bütün bilgisayarlara, elektronik tüm aletlere el konuldu. Konsoloslukta çalışanların ziynet eşyaları, cep telefonları alındı.
Grup halinde götürüldük
Üst aramasından sonra 5’erli, 10’arlı gruplar araçlara bindirilerek bilinmeze götürüldü. Ancak bu süreçte konsolos Yılmaz, şahsi cep telefonunu kurtarmayı başarmıştı. Saklanan telefon, 101 günlük süreçte rehinelerin sesi olacaktı.
Konsolosluğu bütünüyle boşaltan IŞİD militanları, özel harekat polislerinin eğitimli köpeğini bile işlerine yarayacakları düşüncesiyle yanlarına aldı. Köpek, rehinelerle birlikte götürüldü. Götürüldükleri yerde rehinelerin kıyafetleri çıkartıldı, IŞİD militanlarının verdiği kıyafetlerin giyilmesi istendi.
Rehineler, özellikle konsolosluğa yapılan ilk baskın ve araçlara bindirilmeleri sırasında tartaklandı. Sonraki günlerde ise fiziki kötü muamele ile karşılaşmayacaklardı. Ancak 101 günlük süreçte, morallerinin bozulmasına yönelik söylemler hiç bitmeyecekti ve tehditler sürekli devam edecekti.
Musul’da yerleşilen ilk bölge, çatışma alanlarına da yakındı. Çatışmaların sesi, rehinelerin sürekli kulağındaydı.
Rehinelerin camın arkasından dışarıyı izledikleri bir gün, binanın önünde nöbet tutan iki IŞİD militanı, bombaların hedefi oldu. Gözlerinin önünde patlayan bomba iki militanın ölmesine yol açarken, binanın tüm camları da parçalandı ve bunun etkisiyle rehinelerin bir bölümü yaralandı.
Yöntem geliştirdiler
Konsolos Yılmaz’ın sakladığı telefon, rehinelerin sürekli olarak sağlık durumları hakkında bilgi alınmasını sağlıyordu. Ayrıca sürekli yerleri değiştirilen rehinelerin yerlerinin bulunmasını da kolaylaşıyordu. IŞİD militanları, bir süre sonra rehinelerin telefon görüşmesi yapabildiğini fark etti ancak telefonun kimde olduğu aramalarda bulunamıyordu. Yılmaz ve bazı konsolosluk görevlileri bunun için telefonu parçalara ayırarak ayrı yerlerde saklama önlemini geliştirmişti. Telefon hemen hemen her gün bütün haline getiriliyor ancak denetimin arttığı anlarda yeniden parçalara ayrılıyordu.
Yılmaz 14 kilo verdi
Rehinelerin en büyük endişesi, konsolosluk çalışanlarının ailelerine zarar verilmesiydi. Bu nedenle kadınlar ve özellikle 8 ve 11 aylık iki bebek özenle korunuyordu. Rehineler, 3 öğün yemek yemelerine rağmen kilo kayıpları yaşadı. Konsolos Yılmaz 14 kilo verdi.

Haberin Devamı

Sınıra kadar gelmişler

Haberin Devamı

Operasyonun başladığı perşembe gecesi araçlara binmeleri söylenen rehinelerin düşüncesi yine bir başka yere götürülecekleriydi. Rehineler toplamda 8 kez yer değiştirmişti. Daha önce de sınıra kadar yaklaşmışlar ama bir başka yere nakledilmişlerdi. Ancak bu kez farklıydı. IŞİD militanları, kendi hakimiyetlerinin bulunduğu bölgelerden geçerek sınıra geldi ve rehineleri MİT elemanlarına teslim etti. Iraklı 3 konsolosluk çalışanı Irak makamlarına teslim edilirken 46 Türkiye vatandaşı artık özgürlerdi.

Aİlesİne sarıldı

Konsolosluk görevlilerinden özel harekâtçı Ali Durmuş, Amasya’nın Merzifon ilçesinde baba evine geldi. Durmuş, annesi ve babasına sarılarak hasret giderdi.