Ölümleri gibi son yolculukları da hüzünlü oldu

Adana’nın Aladağ ilçesinde Süleymancılar Cemaati’ne bağlı kız yurdunda çıkan yangında yaşamını yitiren 11 çocuk 1 görevli gözyaşları ve ağıtlarla son yolculuklarına uğurlandı. Cenaze törenlerinde annelerin “Bu mu benim çocuğum?” diyerek tabutların üstünde çocuklarının ismini araması, hayatını kaybeden bazı öğrencilerin kardeşlerinin de tabutlara sarılıp, “Ben kardeşimi bir daha göremeyecek miyim?” diye gözyaşı dökmesi yürekleri burktu.

Yurtta yangın merdivenine çıkan kapının kolunun bulunmaması, ahşap duvarlar, çatı ve halıfleks kaplı zemin ile teknik şartnamelere aykırı elektrik panosu faciaya zemin hazırlarken, kurtarma için gelen itfaiye aracının merdiveninin 3. kata yetişmemesi de çocukların kurtulma umutlarını bitirdiği ortaya çıktı.

Ağlatan acı konvoyu

Aladağ itfaiyesine ait aracın merdiveninin bulunmaması nedeniyle 3. kattaki çocuklara ulaşılamadığı ve 2 saat mesafedeki İmamoğlu’ndan gelecek itfaiye aracının beklendiği ancak aracın gelmesiyle birlikte 7 çocuğun aynı odada can verdiği, 3. kattaki acı tablonun ortaya çıktığı öğrenildi.

Facia kurbanlarının cenazeleri, morgdan alınarak üzerinde hayatını kaybeden isimlerinin yazılı olduğu kağıtlar ve Türk bayrakları asılan cenaze araçlarına konuldu. Duaların ardından cenazeler konvoy halinde defin işleminin gerçekleştirileceği Köprücük, Kışlak ve Karahan köyleri ile Mersin’in Tarsus ilçelerine doğru yola çıktı. Cenaze araçları kar ve yağmur nedeniyle çamur deryasına dönen dik ve sarp yollarda güçlükle ilerlemedi. 7 kilometrelik sarp geçit ancak 2 saatte geçilebildi. Büyük zorluklarla Aladağ’a ulaştırılan cenazelerden aynı bölgede defin edilecek 6 öğrenci için resmi tören düzenlendi.

Yangında hayatını kaybedenlerden, gözaltındaki yurt müdürü Cumali Genç’in 6 yaşındaki kızı Sare Betül ve yangında hayatını kaybeden 20 yaşındaki eğitmen Fatma Canatan için Tarsus şehir mezarlığında cenaze töreni düzenlendi. Yangında yaralanan ve tedavisinin ardından taburcu edilen anne Ayşe Genç, tören boyunca güçlükle ayakla durabildi. Gözaltına alınan yurt müdürü baba Cumali Genç de özel izinle törene katılıp minik kızının ardından gözyaşı döktü.
Daha sonra minik Sare’nin cenazesi, dedesinin mezarının başucunda toprağa verildi. Sare’nin bir yaş büyük ağabeyi Ahmet de kardeşinin defni sırasında gözyaşı döktü. Eğitmen Canatan’ın cenazesi de Çamlıyayla ilçesinde toprağa verildi.

‘Gelin olacaktınız’ ağıdı

Öğrencilerden Sema Nur Aydoğdu (14), İlknur Maden (13) ve Cennet Karataş’ın (11) cenazeleri, zorlu yolculuğun ardından kent merkezine 120 kilometre mesafedeki Kışlak Mahallesi’ne getirildi. Çocukların akrabalarından bazıları, “gelin olacaktınız” diye ağıtlar yaktı. Tabutların üzerine çocukların başörtüleri örtüldü.

Sema Nur’un cenazesi, 3 yıl önce 14 yaşındayken ölen ablası Esra’nın yanına defnedildi. Anne Durdu Aydoğdu, kızının mezarına kapanarak ağladı. Yangında yaşamını yitiren Gamze Bagır’ın (12) cenazesi ise Karahan Köyü’nde toprağa verildi.
Öğrencilerden Nurgül Pertlek, Sümeyye Yetim, Bahtınur Baş, Sevim Köylü, Zeliha Avcı ve Tuğba Aydoğdu’nun cenazeleri ise Köprücük Köyü Mezarlığı yakınındaki bir alanda oluşturulan yere getirildi. Ailelerin ve yakınlarının köy yolunda oluşan araç trafiği ve coğrafi güçlük nedeniyle geç kalması üzerine cenaze töreni için bir süre beklendi. Bu sırada ağıtlar yürekleri dağladı.

‘Çocuğum bu mu?’

Bazı anneler “Bu mu benim çocuğum?” diyerek tabutlarda çocuklarının ismini aradı. Hayatını kaybeden bazı öğrencilerin kardeşleri de tabutlara sarılıp, “Ben ablamı bir daha göremeyecek miyim?” diye ağladı. Aile yakınları, dakikalarca tabutlara sarılıp gözyaşı döktü.
Daha sonra cenazelerden beşi yan yana toprağa verildi. Çocuklardan birinin cenazesi ise başka bir yerdeki bir mezara defnedildi. Törene, çocukların ailesi ve yakınlarının yanı sıra Vali Demirtaş, bazı milletvekilleri, Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Sözlü ile protokol üyeleri ve çok sayıda vatandaş katıldı.

Gözyaşlarını tutamadı