Öncüpınar’a çift katlı konteyner

Suriye’de binlerce kişi 4 yıla yaklaşan savaşta yaşamlarını yitirdi. Ortadoğu’da son yıllarda görülen en büyük savaş ortamı olarak kabul edilen Suriye’deki barut ve enkaz kokuları arasında yaşama dört elle sarılanların ilk adresi ise yine Türkiye oldu.
Şam yönetiminin yarattığı ortamın daha da kötüye gideceğini değerlendiren Suriyeliler, ilk olarak Nisan 2011’de Türkiye sınırına dayanarak Hatay’dan Türkiye’ye giriş yaptı. Ardından Kilis sınırındaki Öncüpınar Kapısı’ndan girişler başladı. Türkiye, kapılarını sonuna kadar açtığı Suriyeliler için hemen Öncüpınar’daki Hac Konaklama tesislerini hizmete soktu. AFAD ve Kilis Valiliği’nin koordinesinde oluşturulan özel çalışma grupları, Öncüpınar’daki tesislerini kısa sürede konteyner kamp haline getirmeyi başardı. Öncüpınar’la birlikte Elbeyi’ndeki kampa da Suriyeliler alınmaya başlandı. Halen her iki kampta 30 binden fazla sığınmacı yaşıyor.

Vali Tapsız onlarla dost olmuş
Kısa süre önce, Suriye sınırında oluşturulan 22 kamp arasında en iyisi olarak tanımlanan Öncüpınar Kampı’nı Kilis Valisi Süleyman Tapsız’la birlikte ziyaret etme olanağı bulduk. Tapsız ve Öncüpınar’dan sorumlu Vali Yardımcısı Ulaş Akhan, günlük mesailerinin büyük bölümünü, kampla ilgili çalışmalara ayırıyor. Aynı zamanda Elbeyi ilçesindeki kampla da ilgilenen Vali Tapsız’ın, artık sıradanlaşan Öncüpınar ziyaretleri nedeniyle, kampta yaşayan bazı Suriyelilerle dostluklar kurduğuna tanık olduk.

Gelecek kaygısı hissediliyor
ABD’li aktris Angelina Jolie ile New York Times gazetesinin yazarı Mac McClelland’ın ‘dünyadaki en mükemmel mülteci kampları’ arasında gösterdiği Öncüpınar Kampı’nı ziyaretimizde, çocukların yaşam koşullarına alışmış olduklarını gördük. Altı mahalleden oluşan ve yaklaşık 15 bin sığınmacının yaşadığı kampta, çocukların bir bölümü günlük okul eğtimine devam ederken, bir bölümü ise konteynerler arasında kendilerine küçük yaşam ve oyun alanları yaratmaya çabalıyor. Çocuklar, kampta kimi zaman zorluklarla karşılaşsalar da can güvenliği endişesi olmaksızın hayatlarına kampta devam ediyorlar. Çocukların yüzlerindeki gelecek kaygısı kendini hissettiriyor. Kimileri de ne olup bittiğinin farkında değil...

‘Onlar için Paris gibi'

Kamptaki anaokulunda, Türk ve Suriyeli eğitmenler, çocukları Türkiye’dekine benzer biçimde ilkokula hazırlıyorlar. Anakolunu ziyaret sırasında Vali Tapsız, Suriyeli çocuklarla sohbet ederken, öğrendikleri bazı kısa gösterileri de izledi. Bir kamp yetkilisiyle sohbetimizde yetkili çocuklara yönelik, “Burası onlar için neredeyse Paris. Belki yaşam standartı çok lüks değil, ancak karşı taraftaki can güvenliği sorunu burada yok” değerlendirmesini yapıyor.
Tapsız ve ekibi, çocukların eğitimine ayrı önem veriyor. Kilis’e yoğun sığınmacı akını yaşanmaya başladığında valilik, belediye ile ortak hareket ederek belediyeye ait bazı binaları okul haline getirip kent merkezinde yaşayan çocukların eğitimine ayırdı. Bu okullarda çoğunluğu Suriyeli olan öğretmen ve eğitmenler, kendi ülkelerindeki eğitim müfredatında Suriyeli çocukları eğitiyorlar. Çocuklar, Arapça derslerin yanısıra, günlük yaşamda kullanabilecekleri şekilde Türkçe de öğreniyorlar.

Altı kişilik aileler rahatça kalabilecek

Kilis Valiliği, Suriye sınırından sadece bir kaç yüz metre uzakta 315 bin metrekarelik alanda oluşturulan Öncüpınar Kampı’nın kapasitesinin artırılması için harekete geçti. Sığınmacıların daha modern konteyner evlerde kalmalarını sağlamak amacıyla Kuveytli bir sivil toplum kuruluşuyla çalışma yürütülüyor. Bu çalışmanın tamamlanmasıyla birlikte halen kullanılan 21 metrekarelik konteynerler yerine 6 kişilik ailenin rahatça kalacağı, 35 metrekarelikkonteynerler getirilecek. Yeni konteynerlerin en önemli özelliği ise iki katlı olmaları. AFAD’ın oluşturduğu alt yapı üzerine ilk aşamada bin çifti katlı konteyner kullanılmaya başlanacak.

Kadınlar da eğitim alıyor

Kamptaki 5 okuldaki eğitimlerin yanı sıra, kadınlar için oluşturulan eğitim merkezi de Suriyeli kadınların ilgisini çekiyor. Özellikle halı tezgâhlarında dokuma yapan kadınlar için kuaförlük ve mozaik sanatın eğitimi veriliyor.
Sığınmacıların tamamına yakını, ihtiyaçlarını kamptaki büyük markette alışveriş yaparak karşılıyor. Kampta kalanlara yemek ve maaş verilmiyor.
Bunun yerine her sığınmacıda bulunan çipli kartlara 85 lira yükleniyor. Bu paranın 20 lirası AFAD’dan, kalan kısmı için yurtdışı kaynaklardan sağlanıyor. Sığınmacılar, gıda ve giyecek ihtiyaçlar için bu kartları kullanarak alışveriş yapıyorlar.