Gündem Örsan Öymen’le geçen 4 ay

Örsan Öymen’le geçen 4 ay

27.07.2014 - 02:30 | Son Güncellenme:

Ölümünün 27. yılında Örsan Öymen ile geçirdiği 4 ayı Hasan Özbek kaleme aldı

Örsan Öymen’le geçen 4 ay

Ölümünün 27’nci yılında Örsan Öymen’i bir kez daha saygı ile anıyorum. Benim bir sözüm vardır “hatıralar bir taş parçasına benzer, ayağa takılırsa hatırlanır” işte rahmetli ile geçen dört ay bana dolu dolu hatıraları anma fırsatını buldum.
Örsan Öymen 1975 yılında kısa dönem askerliğini Isparta’da 58’nci Er Eğitim Tümeni Komutanlığı’nda yaptı. Kendisini Ankara’dan da tanırım. Fakat daha iyi tanıma fırsatını Isparta’da buldum. Kendisi ile beraber MHP eski Milletvekili Deniz Bölükbaşı, Gazeteci Mehmet Barlas ve daha 15 arkadaş kısa dönem askerliğini yapmak için Isparta’ya geldiler. Örsan Öymen ile Mehmet Barlas için o zaman Isparta’nın tek oteli olan Isparta Oteli’nde yer ayırdım. Saat 23.00’te otele geldiklerinde otelin tam karşısında duvarda 9’ncu Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’in resmini görünce o saatte bana telefon ederek “Abi biz bu otelde kalmayız” dedi. Neden sorusuna ise “Duvarda Demirel’in resmi var. Onun için bu otelde kalmayız. Bize başka bir otel göster” tabi o yıllarda Isparta’da otel yok. Ancak bir pansiyon var. Ben de o pansiyona götürdüm. Sabahleyin rahmetli Örsan Öymen’i Isparta’ya Mehmet Barlas’ı ise Antalya’ya askerlilik görevini yapmak için teslim ettim. Her Cumartesi günü 15 arkadaşıyla beraber çarşıya çıkar Antalya’dan da Mehmet Barlas bazen Isparta’ya gelir bazen Örsan Öymen Antalya’ya giderdi. Rahmetli askerlik yaparken o dönemin paşası Örsan’ın devamlı çarşıya çıkması hatta askerlik görevini yapmaması için telefon etti.

‘Kaytarmam’
Ben bu sözleri kendisine aktardığım zaman bana sert ifadeyle “Ne diyorsun ağabey, askerlikten kaytarma olur mu? Ben kaytarma kelimesine çok karşıyım. Sonra beni tuvalete gittiğim zaman dahi takip ediyorlar. Eğer bu görevden kaytarırsam yarın köşemdeki yazıları kimse okumaz” diyerek reddetti.
Daha sonra anlaşıldığı gibi paşanın o yıllarda terfi ayı olduğu için bu teklifi yaptığını söyledi. Hatta bir iki imza ile ben paşa hakkında Milliyet’te haber yaptım.

‘Örsan nerelerdesin?’
Bir gün 9’ncu Cumhurbaşkanı o yılların başbakanı Süleyman Demirel kendisine telefon ederek, “Örsan ne oldu, bir hafta geçti neden aleyhimde yazı yazmıyorsun?” sorusuna, “Ben asker oldum. Isparta’dayım” diyerek cevap verdi. Bunun üzerine Süleyman Demirel’in kardeşi işadamı Şevket Demirel bana telefon ederek Cumartesi günleri Örsan Öymen’i kahvaltı için evine davet etti. 2 defa kahvaltı için eve gittik. Daha sonda Örsan Öymen Süleyman Demirel hakkında şunları söyledi. “Ben askere gelmeden önce de haftada 1 gün beni arayarak, “Benim aleyhimde yazı yazmıyorsun” diye telefon ederdi.

‘O insan yükselir’
Demirel’in bir sözü vardı “Bir insanın aleyhine yazı yazılırsa o insan yükselir” derdi. Askerliği süresince kendisi ile beraber İslamköy’e gittik. O yıllarda İslamköy yürekler acısıydı. Bunun üzerine askerden sonra ilk Politika Kazanı köşesinde Demirel’e şu sert ifadelerle vurdu. “Ey Başbakan. Sen İslamköy’de doğduğun evi bile tamir etmemişsin. Köyün sokakları hayvan pisliğinden geçilmiyor. Sen bugün Başbakansın. Önce köyüne bak ondan sonra Başbakanlık görevini yürüt” diyerek sert ifadelerde bulundu.
Bir taşra muhabiri olarak kendisinden çok şeyler öğrendim. Rahmetli her şeyden önce mesleğinde ciddiydi. Görmeden işitmeden hiçbir şey yazmayan, hayali haberlere asla meydan vermeyen araştırmacı Türkiye’nin sayılı bir gazetecisidir. Kendisini bir kere daha saygıyla anıyorum.