Gündem Osmanlı, Küba’yı TV’den fethetti!

Osmanlı, Küba’yı TV’den fethetti!

21.12.2014 - 02:30 | Son Güncellenme:

Kübalılar aşk, cinayet ve entrikaların sergilendiği Türk dizilerine bayılıyor. Ülkede her akşam 9’da hayat duruyor, ‘Binbir Gece’ ve ‘Muhteşem Yüzyıl’ gibi diziler Kübalılardan büyük beğeni topluyor

Osmanlı, Küba’yı TV’den fethetti

Küba önce ‘cami’ ve Kristof Kolomb tartışmaları nedeniyle Türkiye’nin, daha sonra ABD ile arasında diplomatik ilişkilerin başlayacağının açıklanması ile dünyanın gündemine girdi.
Karayipler’in bu renkli ülkesi, gidenin niyetine göre görülen ülkelerden. Solcuların bir tür cennet olarak görüp umut depolayarak döndüğü, diğerlerinin ise genellikle, ‘kusurlarını’ sıralamayı tercih ettiği bir ülke.
Ressam Gianni Grau Küba televizyonlarında Binbir Gece ve Muhteşem Yüzyıl dizilerinin oldukça rağbet gördüğünü anlatıyor:
“Annem ve kız kardeşim için hayat akşam 9’da Hürrem’in ekranda göründüğü anda duruyor.”
Halit Ergenç, her iki dizi nedeniyle beğenilen bir aktörmüş. Kübalılar, Meksika ve Brezilya’nın bıktırıcı dizilerinden sonra gösterişli, aşk, cinayet ve entrikaların sergilendiği Türk dizilerini çok sevmişler.
Hâlâ sosyalizm denilebilir
Küba, ekonomik zorunluluklar nedeniyle özel mülkiyete ve yabancı yatırımlara kapısını aralayan, buna rağmen kamu ekonomisinin hâlâ başat olduğu, parasız eğitim ve sağlık hizmetleri ile hâlâ ‘sosyalist’ denilebilecek bir ülke. ABD ambargosunun kalkmasının Küba’ya “McDonalds’ı getireceği” ve sosyalizmden uzaklaşacağı yorumları yapılsa da ambargonun verdiği ekonomik zararların ortadan kalkmasının sosyalist sistemi güçlendireceği de belirtiliyor.
Reklam tabelası yok
Küba, tropikal iklimi, yemyeşil ormanları, üstünüze gelmeyen, doğayla barışık, tarihsel dokusu bozulmamış, kâr hırsının kurbanı olmamış kentleriyle, zamanın donduğu bir ülke. Konut başta olmak üzere birçok tüketim maddesinde sıkıntı yaşanmasına rağmen Küba, insani gelişmişlik endekslerinde hep, ‘en gelişkin ülkeler’ arasında.
Hiç reklam tabelasının olmaması bambaşka bir dünyayı anlatıyor. Kendi halinde, sakin, koşturmacının olmadığı hayatlar görüyorsunuz. Kadınlar parlamentonun yarısını ve iş gücünün yüzde 60’ını elinde bulunduruyor. Nitelikli mesleklerin bir çoğunda (hekimlik gibi) kadınların oranı erkekleri oldukça geride bırakmış. Ev içi sorunlar kısmen devam etse de kadın-erkek eşitliğinde dünyada nadir bulanan bir başarı sağlanmış devrimden sonra.
Evler küçük ve bakımsız
Küba’da göze çarpan en önemli sorun konut sorunu. Evleri küçük ve bakımsız. ABD ablukası nedeniyle bazı temel ihtiyaç maddelerinin temininde sıkıntılar yaşanıyor. Sabun, deterjan, kozmetik ürünleri, çamaşır ve bulaşık makinesi gibi temel beyaz eşyalar yok ya da oldukça zor bulunuyor. Küba’ya ilişkin olumsuz değerlendirmelerin en başta geleni, fuhuş. Turistlerle doğrudan ilişki kuran, bahşiş, avanta vs. yoluyla gecede bir doktor maaşını çıkarabilen çalışanların gelirleri de ‘eşitsiz’ koşulların ortaya çıkmasına neden oluyor. Yine de mafya ve çetevari gruplar yok. Turizmin getirdiği gelirin daha fazla kişiye ulaşması amacıyla turizmde alışanlar 2 yıllık rotasyonlara tabi tutuluyor.

Haberin Devamı

Castro yerine Che heykelleri

Küba’da bir tane bile Fidel Castro heykeli yok. Castro kuşkusuz çok seviliyor ama diğer sosyalist ülkelerdeki gibi bir lider kültü yok. Castro heykeli yerine Küba’nın ulusal kahramanı Jose Marti’nin çok sayıda heykeline rastlamak mümkün. Ernesto Che Guevera ve onun kadar tanınmasa da Camilo Cienfuegos’un resimlerini her yerde görmek mümkün.

Her mahallede internet kafe

Eski ‘Demir Perde’ ülkelerinin aksine Kübalılar, ‘açık bir toplum’ olduklarını söylüyor. ABD dahil birçok ülkenin televizyon yayını izlenebiliyor. Venezuela’nın sağladığı uydu imkânlarıyla her mahallede bir internet kafe kurulmuş. Dünya çapında sanatçıları var. Havana’daki Jazz Clup’ta 10 dolar vererek dinlediğiniz grup İstanbul’da
750 liraya konser veriyor.

Haberin Devamı

‘Küba Beşlisi’ gündemden düşmüyor

Küba’da siyasetin en önemli konularından biri ABD ablukası ile ‘Küba Beşlisi’ adı verilen ABD’deki tutuklular. Küba, 1999’da Miami’deki bazı çetelerin ülkelerine yönelik terör eylemlerinde bulanacağına dair topladığı istihbarat raporlarını ünlü yazar Gabriel Garcia Marquez’i aracı yaparak ABD yönetimine verdi. Fidel Castro, Başkan Bill Clinton’un konuyla ilgilenebileceğini ve ABD’nin bu çetelerin saldırılarını önleyeceğini umut ediyordu. ABD yönetimi Marquez’in teslim ettiği raporlarının izinden giderek 5 Kübalıyı ajan oldukları gerekçesiyle tutukladı. Küba’da her yerde posterleri bulunan Küba Beşlisi, bu tarihten sonra da ülke diplomasisinin ana gündem maddesi oldu. Bu yüzden Küba Beşlisi’nin tamamen özgür kalması Kübalılar açısından ‘tam bir zafer’.