Binlerce kilometre vız geldi!

Ünsal EREKE
Yazın gelmesiyle birlikte yollarımızda, yabancı plakalı araç patlaması yaşamaya başladık. Ancak bu araçların sadece plakalarının yabancı olduğunu hepimiz biliyoruz... Zira sahipleri belki bizim de akrabamız, memleketlimiz... Onlar, bütün bir yıl çalıştıkları yabancı ülkelerde Türkiye’de geçirecekleri günleri düşünen, izine ayrılır ayrılmaz da, eşyalarını araçlarına yükledikleri gibi yola koyulan vatandaşlarımız...
Yabancı iklimlerde geçirdikleri bütün bir yılın özlemini akrabalarıyla gidermek ya da sadece “memleket havası" almak için gelen dostlarımızın yollarını, ne yalan söyleyelim, şimdiye kadar değişik bir amaç için gözlerdik: Yeni otomobillerini görmek için...
İlk dönemlerde sadece minibüsler ya da oldukça fazla kilometre yapmış araçlarla gelen yurtdışındaki vatandaşlarımız, son model otomobillerle gelmeye başlamışlardı. Bu da, o dönemlerde pek alışık olmadığımız modelleri görme fırsatı tanıyordu bizlere... Ancak, artık devir değişti ve çoğu otomobilin yeni modellerine, tüm dünya ile aynı anda ulaşmamız, bizi bu zevkten biraz mahrum etti...
Vedat Sonsöz’ün durumu ise biraz farklı... Çünkü o, karşımıza bakımlı, pırıl pırıl bir klasikle çıktı. Taa İsviçre’den kalkıp, 1971 model Opel Rekord Coupe’si ile binlerce kilometre teperek Türkiye’ye gelmiş Sonsöz... Üstelik de araçla ilgili hiçbir güçlük ya da aksaklık yaşamadan, tıkır tıkır...

Türk pasaportlu polis
Babasından sonra 'ikinci nesil’ olan Vedat Sonsöz, İsviçre’nin Basel kentinde dört yıldır trafik polisliği yapıyor. Kendisi aynı zamanda 'İsviçre’nin ilk Türk pasaportlu polisi’ ünvanını taşıyor. Bu durum İsviçrelilerin oldukça tepkisini çekiyormuş. Zira Sonsöz’ün polis üniformasının üzerindeki Türk ismini gören, “Ülkemde bir yabancı, nasıl oluyor da bana ceza yazabiliyor?" diye çıkışıyorlarmış.
Gelelim Vedat Sonsöz’ün otomobillerle olan geçmişine... İlk otomobili, yine bir Opel Rekord’muş. 1967 model... Sonradan bu aracı satmış, ancak çok pişman olmuş... Bir gün sokakta gezinirken, yaşlı bir çiftin (Karrer Ailesi) bu arabaya bindiklerini görmüş. Bu aileye adresini bırakmış ve satacakları zaman kendisine haber vermelerini rica etmiş... 81 yaşındaki sahibi, gözlerindeki problem nedeniyle arabayı satmaya razı olmuş. “Arabayı aldıktan sonra adamın hala içinin gittiğini farkettim. Bu durum ona oldukça dokunmuştu sanırım" diyor Sonsöz...

'Öksürmedi bile!’
Tatil zamanı gelince, Vedat Sonsöz ve eşi Güldane Hanım, iki çocuklarını “efsane"lerinin salon tadındaki deri döşemeli arka koltuklarına oturtup, bavullarını da “klasik turist" tanımına uygun olarak otomobillerinin üzerine bağlamışlar. Ve yola koyulmuşlar...
İhtiyaç molaları hariç hiç durmamışlar ve 36 saat sonra Türkiye’ye giriş yapmışlar. Biricik klasikleri yol boyunca öksürmemiş bile!
Sonsöz, tüm parçaları orijinal olan aracını bu denli diri tutmanın kolay olmadığını kabul ediyor. 'Ben, bu sevdayı ucuz tutmaya bakıyorum. Çünkü bir eşim ve hala küçük olan iki çocuğum var. Kalbi otomobil için atan bir insan, hiç düşünmeden bütün varlığını harcayabilir, ama onlar beni biraz frenliyorlar" diyor Vedat Sonsöz. Bunun için sürekli tamircilerde gezmektense, elinden geldiğince tamir işleriyle kendisi ilgileniyormuş. Yeni teknolojili otomobillerin yolları sardığı İsviçre’de, tüm arızaların artık sadece bilgisayardan öğrenebildiğini hatırlatan Sonsöz, “Bunda karbüratör olduğu için 'kulak’ ve bilgi lazım. Oradaki ustalarda da o yetenek yok!" ifadesini kullanıyor.
“Güle güle kullanın" diyoruz Vedat Bey’e... Aman nazar değmesin!..
'Bütün paramı parçalara verdim’
Türkİye’ye geldiğinde otomobiline ait pek çok parçayı bulduğunu ve çok şaşırdığını dile getiren Sonsöz, “Geçen gün İsviçre’de arabayı aldığımdan beri aradığım parçayı, Aksaray’da buldum. Bir dükkana girdik. Adam oturduğu yerde, masanın altından istediğim parçayı çıkardı. Şok oldum!" diyor. Avrupa’da bulunamayan parçaların, Türkiye’de rahatça alınabildiğini kaydeden Sonsöz, “Buradan o kadar parça aldım ki, sonunda bütün param bitti! Motor olarak Manta, Ascona, Kadett ve Rekord’ta aynı parçalar kullanılmış. Ancak ön takım parçalarında zorluk oluyor" diye konuşuyor.

1.2 milyon sattı...
Rekord ailesinin 6. nesil modeli olan “Rekord C", 1966’dan 1971’e kadar 1.2 milyon üretilip, satılmış. Tüm Rekord’ların, 1953 ile 1986 arasında üretim adedi ise 10 milyon... Sonsöz’ün otomobili 1900 cc. hacminde. Sohbetimiz sırasında, Rekord C’nin, Opel’in, arka camları açılabilen tek coupe versiyonu olduğunu öğreniyoruz... İlk modern süspansiyon sistemi de bu araçta uygulanmış. Vedat Sonsöz, bu otomobilleri “modernleşme çağının başlangıcı" diye nitelendiriyor. Kendisi, Almanya’da 450 üyeli “Rekord-C und Commodore-A Freunde Südbahen" adlı kulübün de üyesiymiş...
(2004)