'İlk gördüğümde içim eridi!’

Canan Özgün

Aracınızı bize tanıtırmısınız?
- Bu, 1967 model Lincoln Continental. Bu model, klasik otomobil tutkunu olan insanların çok ilgiyle bakacağı bir araç. Çünkü bunun plakası 'JFK.’ Neden? Çünkü Amerikan Başkanı John F. Kennedy’nin kullandığı aracın aynısı. 1967 model olmasına rağmen mesela anteni, koltukları, radyosu, kliması her şeyi otomatik. Hatta Cruise Control (Hız sabitleme) bile var. Ayrıca çok dikkatli ve narin kullanılmış bir araba. Zaten 43 bin milde. Ortalama 60 küsür bin kilometre yapıyor. Benim mesela 2003 model Lincoln Navigator’ım var. Onun kilometresi bile, bununkinden daha fazla.    
Bu otomobili ilk kez nerede görüp, almaya karar verdiniz?
- Aslında benim klasik tutkum hep vardı. Özellikle eski Chevrolet’leri gördüğüm zaman hep içim gider. Benim galerici bir arkadaşım var, Mehmet Şamnu. Şamnu Otomotiv’in sahibi. Bir gün onun galerisine uğradım ve bunu gördüm. 'Allah!’ dedim, içim eridi! İnsan nasıl çok güzel bir kız gördüğünde içi erirse, benim de aynen öyle oldu. Onu resmen hissettim. Eski otomobiller sanki yenilerinden daha iyi... O kaliteyi ve tadı yenilerde hissedemiyorum. Çok farklı bir haz. Motoru bile çalıştırdığınız zaman ayrı bir ses veriyor. Bu arada bu otomobil 7.6 litre motora sahip. Yani doğal olarak az yaksın diye günümüzde en fazla 2.0 litre hacimli motorların revaçta olduğunu düşünürsek, bu yürürken, 5 otomobil birden yürürmüş gibi oluyor...
Ne zaman satın aldınız?
- Ben bu aracı aslında daha yeni, toplasanız 4,5 ay önce aldım. Yani nasıl söylesem, öyle bir dönemde aldım ki, sanki çıkarttığım albümün en iyi hediyesi oldu. Albümden daha hiç para gelmedi bana, ama biraz birimkimlerim vardı. Ben de bunu aldım. Mesela evim yok, kirada oturuyorum. Ama iki arabam ve bir motorsikletim var. Otomobilleri çok seviyorum. Bu, benim tek zevkim.  
Büyük otomobil sizin tercihiniz mi?
- Ben neredeyse 7 yıldır, net bir şekilde büyük otomobillere biniyorum. İlk aracım Grand Cherokee’ydi. 1997 model. Onun yeni kasasını da kullandım. Ardından da Range Rover aldım. Lincoln eski kasa. En son 2003 model Lincoln aldım. İnsanlar 'Bak yeni albüm yaptı, arazi aracı aldı’ diyorlar. Hiç öyle değil. Ben 7 yıldır böyle araçlar kullanıyorum. Çünkü insanlar biraz para kazanmaya başladıklarında Jeep’e biniyorlar. Ben öyle değilim, bu benim gerçek zevkim! Yaklaşık 10 günde bir, bu otomobile binip tur atıyorum. Motorunun sesini seviyorum.  Mesela kapalı bir garajım var. Orada dururken, öbür arabama binerken buna bakıp ’Vay be, ne araba. Kimin acaba?’ derim içimden. Sonra da şöyle bir bakarım, nazar değmesin diye 'Maaşallah’ derim. Allah bana bir keder vermezse ve büyük zorluğa düşmezsem, satmayı düşünmüyorum. İnşallah çocuğuma kalır.
Demek ki Amerikan otomobillerini seviyorsunuz...
- Ama çok güzel yapıyorlar. Bu bir gerçek, kimse inkar edemez. Tamam çok  fazla yakıyorlar, ama otomobil tutkunu olanlar böyle düşünmüyor. Birkaç arkadaşım 'Tüp taktır’ dediler! 'Günahtır! Bunu yerinden kaldırmak için sanayi tüpü takmak lazım!’ dedim.
Yolda nasıl tepkiler alıyorsunuz?
- İlk günler çok kullandım. Mesela eski taksiciler  var. Buna bakıp 'Oooff be, arabanın babası bu işte! Yok artık bunlardan’ diyorlar. Bazıları kaç model olduğunu soruyor. Bir gün, hiç unutmuyorum, arkamdan bir sürücü sürekli korna çalıyor. Ben de 'Hay Allah, ne yaptık acaba? Herhalde kavga edeceğiz’ diyordum. Çektim sağa, şöyle bir baktım. Tam ’Ne var kardeşim?’ diyeceğim ki, baktım 1930 model bir araç arkamda! Sürücüsü 'Bu arabayı nereden buldunuz? İnanılmaz güzel, tebrikler’ deyip, hemen kartını uzattı. 'Lütfen, hemen gelin ve klasik otomobil kulübümüze üye olun. Yarış yapıyoruz, lütfen katılın’ dedi. Aslında katılmak istiyorum, ama fırsat bulup gidemedim. Ama ilk fırsatta üye olacağım ve bu tutkumu onlarla paylaşacağım.
Bu aracın geçmişini araştırdınız mı?
-  Zürih’den gelmiş. Daha fazlasını bilmiyorum. Ama arada sırada geçmişini hayal etmeye çalışıyorum. Radyoyu açıyorum ve neler yaşadığını, ne günler geçirdiğini, kimleri taşıdığını hayal ediyorum.  
Yaşadığınız ilginç bir anınız var mı?
- Bir defasında Bergama’ya bununla gittik Ailece keyifli keyifli dönerken bir ara, otomobilden bir metal sesi geldi. Annem 'Araçtan bir şey çıktı ve uzaklaşıyor!’ dedi. Hemen jant olduğunu anladım. Jantı bir başak tarlasına daldı. Hepimiz başak tarlasına girdik, sonra da 'Yılan vardır’ diye düşünüp geri çıktık. Bulamayacağımıza kanaat getirip İstanbul’a geldik. Aradan bir ay geçti ve ben öbür aracımla yine Balıkesir tarafından geçiyorum. 'Yaa, jant buralarda uçtu değil mi?’ derken, oğlum 'Aaaa, baba jant orada!’ dedi... Tarla sürülmüş ve jant öylece duruyordu. Biraz yamulmuştu, ama düzelttik. 
Dar sokaklarda kullanmak zor değil mi?
- Zor ama çok zevkli. Tamam, çok büyük yapmışlar, ama olsun. Bunun zorluklarından zevk alıyorum. Eğer büyüktür diye endişe ediyorsanız, bu arabayı hiç kullanmamalısınız. Ayrıca bu otomobil, beni sorunlarımdan ve plan, projelerimden uzaklaştıran, kendi halimde, o anı yaşamamı sağlayan yegane şey.
Hayalinizde başka hangi klasik var?
- Biraz sıradan olacak, ama Mustang. Geçenlerde Discovery kanalında Mustang’in belgeselini gördüm. Eridim! İnşallah bir sonraki albümün arkasından hayalimdeki Mustang’i bulurum ve alma imkanım olur.

Anneyle test sürüşü

- Yeni otomobil almadan önce anneme gösterir ve bir tur attırırım. Çünkü yıllar önce annemle birlikte kapının önünde otururken önümüzden bir Jeep Cherokee geçmişti. 'İnşallah oğlum seninde bir Jeep’in olur’ demişti. Hatta ilk önce babamdan bir Jeep istedi ama olmadı! O yüzden hep içimdedir. Annemle bir tur atar ve ondan yorumlarını alırım. Annem arabayı gördüğünde çok kızdı. 'Sakın alma!’ dedi. Bunu kapının önüne getirdim, baktım annem benimle konuşmuyor. Ama baktım gözünün ucuyla da buna bakıyor. Biliyorum, beğenmeye başladı. Sonra onu gezdirdim. 'Ohhh, epeyce büyükmüş. Kaç model bu?’ diye sorarken beğendiğini anladım. O da bir araba tutkunu aslında. Eşim de otomobilleri seviyor. Mesela eşim olmadan veya beğenmeden araba almam.  Mesela bu izin almadan aldığım ilk otomobil!