Otomobil KISA TUR

KISA TUR

30.06.2006 - 00:00 | Son Güncellenme:

Çılgın 1007’yle 150 kilometre

KISA TUR

Çağnur Hatİpoğlu

KISA TUR

Neyin nesi?
İlk olarak 2002 Paris Motor Show’da Peugeot standında karşımıza konsept olarak çıktı. Adını sorduğumuzda 'Sesame’ (yani susam) deyiverdi. Meğer, adı kapısından geliyormuş. Sürgülü kapısı, “Açıl susam, açıl" olayından etkilenilerek geliştirilmiş. Zira uzaktan kumandayla bunu yapmak mümkün... Bu miniğin adı, sonradan 1007 olarak açıklanıverdi. Herkes 106’nın yerini alacağını düşünüyordu... Fakat böyle düşünenler fena halde yanıldı! Çünkü onların kastettiği, Cenevre’de tanıtılan 107’diydi ve 1007, tamamen farklı bir araçtı. Hayatı kolaylaştıracak yenilikler getirme iddiasıyla yola çıkan 1007’de, sürgülü kapı kullanılmasının pek çok nedeni var. Örneğin şehir içinde sıkışık bir yere parkettiğinizde, elinizde torbalarla araca girmek istediğinizde kolaylık sağlamak gibi... Ünlü tasarımcı Pininfarina’nın imzasını taşıyan 1007’nin, önü, her ne kadar rakiplerini korkutmak için “köpek balığı ağzına" benzetilse de, Peugeot, onu kediye benzetiyor. Yani daha az korkutucu ve şefkat gösterecek kadar şirin! Tıpkı donanım isimleri gibi... 'Vitamine’, 'Dolce’, 'Sporty’
Motor performansı ne alemde?
Aslında iki benzinli (1.4 lt. 75 HP ve 1.6 lt. 110 HP), bir de dizel (1.4 lt. 70 HP) motor seçeneği var. Biz, en güçlü motor seçeneği olan 1.6 litre benzinliği kullandık. Bu araçta bulunan 5 ileri Tiptronic (yani isteyene manuel zevki de var) özellikli otomatik vites, sürüş özellikleri açısından gayet başarılı geldi. Ancak, bayan sürücülerin genel tercihlerinin aksine, manuel kullanımı seçmiş olmam, tamamen kişiseldi... Yüksek hızlarda bile boyutlarından beklenmeyecek kadar iyi yol tutuşuna sahip olmasıysa, alkış topladı.
KISA TUR

Söylenecek başka özelliği var mı?
Öncelikle şunu söyleyeyim, çoğu zaman, ben dahil olmak üzere bazı titiz kadın sürücüler, temizlik tutkusu yüzünden aracımıza karşı zalim olabiliyoruz. Araç içinde fazla dağılmamaları, sigara içmemeleri, birşeyler yememeleri, hatta “hareketsiz oturmaları"na çalışırız! 1007’de en hoşuma giden özelliklerden biri de, bu acımasız duruma getirilen çözümdü. Zira, koltuk ve kafalıkların döşemeleri, tozlanma, kirlenme, hatta kışın çamurlanma ihtimaline karşı kolayca çıkarılıp takılma imkanı sunuyor. Ayrıca Peugeot butiğinden, koltuk döşemelerine uyumlu havalandırma ızgaraları ve aksesuvarlar alma imkanı da var. Her kadın sürücüye lazım! Tabii bu kadarla bitmiyor... Sırasıyla elektrikli (susam) kapı ve camlar, orta kısımda görünülür biçimde yerleştirilmiş yol bilgisayarı, ABS+EBD, ESP (Elektronik Denge Kontrol Programı), 7 hava yastığı (bir tanesi de direksiyon kolonunda bulunuyor) ve çocuklu aileler için arkada oturan, hatta yerinde duramayan çocuğunuzu, görmenize yarayan, dikiz aynasına monteli ikinci bir dikiz aynası, şeklinde sayabiliriz...
Bu da kullanıcı görüşü...
İçimden 'Açım susam açıl’ deyip, uzaktan kumandanın düğmesine bastıktan sonra, bir “star" edasıyla koltuğuna kurulup, 150 kilometre yol katettiğim 1007’nin, gençler ve tek çoçuklu ailelerin otomobil tercihleri arasına rahatlıkla girebileceğini söyleyebilirim. Ayrıca dikkat çekici renkleri, farklı iç ve dış tasarımıyla bayanların, bu otomobili kolayca beğeneceklerine kesin gözüyle bakıyorum. Tabii ki otomobilinin kapısını iterek ya da çekerek, klasik yollardan açıp-kapama zahmetine katlanmak istemeyen orta yaş grubunu da 'es geçmek’ istemem! Dikkat edin, 1007 sizi tembelliğe alıştırabilir... Demedi, demeyin...  (2005)

Yazarlar