Otomobil Küçük araba beni çıldırtır

Küçük araba beni çıldırtır

05.07.2006 - 15:14 | Son Güncellenme:

Ünlü manken Cansu Dere, köşeli hatlara sahip araçları sevdiğini söylüyor. Küçük araçlardaysa nefes alamıyormuş... Bu yüzden tercihi 1997 model Grand Cherokee... 'O beni bırakana kadar kullanacağım’ diyor!

Küçük araba beni çıldırtır

Küçük araba beni çıldırtır

CANAN’LA SOHBET / Canan Özgün
(2004)

Cansu bize otomobilini tanıtır mısın?
1997 model Grand Cherokee. Bunu Aşkın Jeep’den aldım. Köşeli bir araç istiyordum ve Jeep düşünüyordum. Çünkü büyük olduğu için İstanbul trafiğinde bana daha çok güven veriyor. Yuvarlak araçlardan hiç hoşlanmıyorum, bu yüzden Cherokee’nin yeni modellerini hiç beğenmiyorum. Range Rover’ın da eski modelleri bana göre daha güzel, çünkü köşeli tasarımlıydı. Köşeli araç sevdiğimden bunu buldum. Rengini siyah düşünüyordum, hiç beyaz düşünmemiştim, ama görünce çok beğendim ve 'Tamam’ dedim, 'Budur!..’
Köşeli hatlı araç seviyorsun, ama artık tasarımlarda yuvarlak hatlar ön planda... Bunun karakterinle de ilgisi var mı?
Belki alakası vardır... Yuvarlak farlar ve yuvarlak hatları hiç sevmiyorum. Daha keskin, net tasarımları seviyorum.
Hayatında da her şeyi net bilmek istermisin?
Evet, zaten net olmak bana uyuyor. Aynı zamanda sakinliği severim ve arabamın rengini de öyle seçtim. Mesela fıstık yeşili veya kırmızı bir araba kullanıyor olabilirdim. Ama hiç öyle şeyleri sevmem. Arabam parlamayan ve en son model olmayan bir araba. Bunu değiştirsem, ne alırdım diye sorarsanız Land Rover. Hala biraz köşeli kaldığı için herhalde tek alternatifim o olurdu, çünkü diğerleri yusyuvarlak!
Jeep kullanmak pek kolay değil. Sokaklarımız dar... Alışman ne kadar süre aldı?
Ehliyetimi aldıktan sonra ilk arabam bu oldu. Ama alıştım şimdi. Daha ufak veya büyük bir arabaya bindiğimde çok acayip oluyor. Ayrıca benim klostrofobik bir durumum var. Küçük arabalar beni çıldırtır. Mümkün değil benim o arabaları kullanmam. Bu Jeep akvaryum gibi, kocaman, nefes alabiliyorum.
Hiç küçük araba kullanmayı denedin mi?
Ben kullanmadım da, arkadaşlarımın yanına bindiğim zaman çok dar geliyor, nefes alamıyacak gibi oluyorum. Ayrıca benim spor araba veya hız tutkum yok! İstanbul sokaklarında yazık o kadar harcanan paralara... Arabanın altı herhalde mahvoluyordur diye düşünüyorum.

Trafikte nasıl bir sürücüsün?
Ben kendi kendime arabamın içinde söylenirim, 'Niye sinyal vermiyorsun? Boşuna mı koymuşlar onu? Ben her zaman sinyalimi vererek, yapılması gerekenleri yaparak arabamı kullanıyorum. Sen de öyle yap!’ diye... Hatta öylelerine 'At arabası kullansana, daha rahat edersin. Hiç sinyal yok! Ellerini kollarını kullanırsın!’ diye söyleniyorum. Duymuyorlar, çünkü aracın içinden konuşuyorum.
Sen sağ tarafta oturduğun zaman sesiz misindir?
Söylemeden rahat duramam zaten! Benim yapım belli, çenem belli!..
Yolda seni rahatsız edenler oluyor mu?
Ben arabamı kendim kullanıyorum. Arkaya oturmak gibi büyük bir 'kıllık’ yok! Yani Jeep’de arkaya oturulmaz. Rahatsız etme durumu olmuyor. Ederlerse bile, aracımla hemen o noktadan en kısa zamanda uzaklaşıyorum.
Deri döşemeyi sever misin?
Çok seviyorum. Özellikle bu koltukların kış aylarında ısınması harika! Fakat yazın yapışma durumu oluyor!..

Sence kullandığı otomobil, insanlara karizma katar mı? Sence hangi tip adama, hangi tip araba yakışır?
Fıstık yeşili araç kullanan bir erkek beni çekmez! Ya da kırmızı bir Ferrari kullanan... O renkler 'cart’, ve 'Buradayım’ diyor!.. Gaza basıyor, bağırtarak geliyor, ama üç saniye sonra duruyor... Çünkü çukur var! O yüzden böyle spor araçları kullananlar hoşuma gitmiyor. Erkek dediğin, sakin bir araba kullanmalı. 4X4 kullanıyorsa ve rengi siyahsa, bence daha iyi...
Aracın yaşlanmaya başlayacak. Ne kadar daha kullanmayı planlıyorsun?
O beni bırakana kadar, ben onu bırakmayacağım. 'Daha lüksünü alayım’ diye hiç düşünmüyorum. Bundan başka alacak bir araba görmüyorum!

'Ne kadar da zenginiz?..’
- Bir kere sahilden gidiyordum ve sahildeki, Kuruçeşme’deki yerlerden biriydi... Son model bir arabayı gördüm. O kadar pahalıydı ki... Sürücünün bu havalı arabadan bir çıkışı, acele halde arabayı bırakışı vardı... Onu orada fırlattı sanki... Parkçı o arabayla kaza yapsa, 20 yılda borcunu ödeyemez! Saçma bir durum! Türkiye’de yanlış olan bir şey var... İnsanı arabasına göre değerlendirmek... Geceleyin meydana çıkan o çok pahalı arabalara inanamıyorum! Çok zenginiz sanki... Ben bu ülkedeki araba satışlarına inanamıyorum. Gömlek değiştirir gibi araba değiştiren var. Gerçekten bu kadar arabaya para yatırmak inanılmaz. Paris’te 6 ay kalmıştım ve Range Rover sayılıydı. İstanbul’da o kadar çok Range Rover var ki!.. İstanbul’da araba için çok para var!