Otomobil ‘Türkiye’yi bana babam tanıttı yatırımda ilk adayımızsınız’

‘Türkiye’yi bana babam tanıttı yatırımda ilk adayımızsınız’

20.09.2010 - 00:30 | Son Güncellenme:

Peugeot Başkanı Rambaud, Osmanlı Bankası’nda yönetici olan babasının anlattıklarıyla Türkiye hayranı olmuş. “Ek kapasite gerekirse ilk yatırım adayımız Türkiye’dir” diyor

‘Türkiye’yi bana babam tanıttı yatırımda ilk adayımızsınız’

Bu yılın başlarında Fransız üretici Peugeot’nun dünya başkanlığına getirilen Vincent Rambaud, sözlerine “Kendimi Türkiye’ye yakın hisseden biriyim” diye başlıyor. Bunun ilk nedeni Türkiye’de sıkça tatil yapması. İkinci nedinin ise “ailevi” olduğunu söylüyor Rambaud. Çünkü babası, 1980-1995 yılları arasında Türkiye’de çalışmış ve Osmanlı Bankası’nın yönetiminde bulunmuş.
Babası Gustave Rambaud’dan Türkiye ile ilgili çok şey dinlediğini hatırlatan Peugeot Başkanı, “Babam gelecekte Türkiye’nin, dünyanın en önemli ülkelerinin başında olacağına inanırdı. Sanayinizin ne kadar güçlü olduğunu, insanların çalışkanlığını anlatırdı. Kapadokya seyahatlerini ve İstanbul’u çok dinledim” diyor. Kendisinin de pek çok kez tatil için Türkiye’ye geldiğini belirten Rambaud, “Türkiye’yi kendime çok yakın hisseden biriyim. Muhteşem bir ülke. Kültürel ve tarihi zenginliği, doğası Türkiye’yi güzel yapan unsurlardan. İnsanların açık fikirliliği, merakı çok dikkat çekici” ifadesini kullandı.

“Yatırım doğru bir düşünceydi”
Peugeot’nun Türkiye’de son 3 yıldır çok hızlı büyüdüğünü ve her yıl pazar payını iki kat artırdığını kaydeden Vincent Rambaud, “Türkiye dünyada pazar payını en çok artıran ülke. Türkiye’de yönetim hedefler anlamında ne dediyse, hep iki katını gerçekleştirdi” dedi.
Geçen yıl çok konuşulan Türkiye’ye yatırım projesinin, kesinlikle doğru bir düşünce olduğunu, ancak küresel kriz nedeniyle gerçekleşemediğini ve İspanya’ya kaydırıldığını hatırlatan Peugeot Başkanı, “Biz Türkiye’de bugünden daha kuvvetli bir şekilde varolmak istiyoruz. Şu an Türkiye’ye ilişkin somut bir proje yok ama olmayacak anlamına da gelmiyor. Birkaç yıl önce gerçekleşmesi gündemde olan projeler, birkaç yıl sonra yeniden gündeme gelebilir” ifadesini kullandı.
Türkiye’nin çok hızlı büyüdüğüne de dikkat çeken Rambaud, “Türkiye ve Akdeniz ülkelerinde pazarların yeniden büyümesine bağlı olarak ek kapasite gereksinimi ortaya çıkarsa, ilk yatırım yapacağımız yer Türkiye’dir. Rasyonel olarak kuşkusuz en mantıklı ülke Tükiye olacaktır. Yani birinci adayımız olacak” diye konuştu.

Siyasi değil ticari tercih!
Dünyada yaşanan büyük kriz nedeniyle önceliklerini mevcut tesislerin kapasitelerini doldurmaya verdiklerini tekrarlayan Vincent Rambaud, “Fabrikalarda kapasite fazlası varken, başka bir ülkeye yatırım yapmak doğru karar olmazdı” dedi. Fransa Cumhurbaşkanı Nicholas Sarkozy’nin Clio4 yatırımı gündeme geldiğinde aldığı tavrı da hatırlattığımızda, Rambaud sözlerini şöyle sürdürdü:
“Fransa dışında üretim konusunda tabii ki Cumhurbaşkanı Sarkozy’i karşımıza almak istemeyiz. Ama net olarak şunu söyleyebilirim ki bizi İspanya yatırımımız endüstriyel bir karardı. Yani İspanya’yı Türkiye’ye tercih etmedik. Büyümek için ilk öncelikli pazar olarak Çin’i görüyoruz. Sonra Brezilya ve Rusya geliyor. Türkiye ise büyümek için gördüğümüz dördüncü önemli pazar. Avrupa bölgesine dahil olduğu için de, yatırım için çok önemli.”

“Türkiye çok doğru yolda”
Türkiye’nin bugünkü imajının, doğru yolda olduğunu gösterdiğini kaydeden Rambaud, son 10 yılda ekonomi ve siyasette istikrar sağlandığını, bunun da ülkenin önemini çok artırdığını söyledi.
Brezilya ile Türkiye arasında bir bağ kuran Peugeot Başkanı, “Brezilya da yıllarca Türkiye gibi potansiyeli yüksek bir ülke olarak algılanıyordu. Ama ekonomik ve siyasi açıdan büyük iniş çıkışlar yaşıyordu. Bu da yatırımcılarda güvensizlik yaratıyordu. Son yıllarda istikrarı sağladılar ve yatırımları hızla çekmeye başladılar. Aynısı Türkiye için de geçerli. 10 yıl içinde Türkiye’de çok şey yapıldı ve değişti. İstikrar sağlanırsa Türkiye yatırımcıların güvenini kazanır ve çok hızlı büyür” ifadesini kullandı.

Haberin Devamı

Destek çıkarsa, ilk elektrikliyi biz satarız
Peugeot Türkiye Genel Müdürü Jean Pierre Vieux, Fransa’da tanıtılan elektrikli “iOn” modelini gerek fuar gerekse de test sürüşleri amacıyla Türkiye’ye getirmeyi düşündüklerini belirtirken, “Şayet devletten elektrikli araçlara yönelik bir destek çıkarsa, Türkiye’de elektrikli aracı ilk satışa sunan şirket olabiliriz” dedi.
Otomotiv Distribütörleri Derneği öncülüğünde çalışma yürütüldüğünü hatırlatan Vieux, “Yetkililere elektrikli araçların avantajı ve sağlayacağı faydaları anlatmaya devam edeceğiz. iOn’u test için bakanlıklara da verebiliriz” dedi. Aracın Türkiye’de satışa sunulmasının önündeki tek engelin “fiyat” olduğuna da dikkat çeken Vieux, “Sonuçta bu otomobil, şehir cereyanı ve normal prizde şarj olabiliyor. Yani altyapının kurulmasını bekleme derdi yok” ifadesini kullandı.

Haberin Devamı

‘En büyük ayrıcalığımız şirket içinde ayrıcalıksız olmamız!’
200 yıllık geçmişe sahip Peugeot Ailesi’nin yönetimdeki temsilcilerinden biri olan ve Peugeot’nun pazarlama direktörlüğü görevini yürüten Xavier Peugeot, Türkiye’nin kendileri için en önemli pazarlardan biri olduğunu, son yıllardaki büyümesinin de bu önemi artırdığını söyledi. Peugeot markasının, aynı zamanda Türkiye ile benzerliklerinin bulunduğunu da dile getiren Xavier Peugeot, şöyle devam etti:
“Biz, tarihine çok bağlı bir markayız. Türkiye de tarihine çok bağlı bir ülke. Peugeot olarak bu yıl 200. yaşımızı kutluyoruz. Yaşımız, kökenlerimizin ve tarihimizin ne kadar kuvvetli olduğunu kanıtlıyor. Bu tarih hem bize hem de Türkiye’ye geleceği yaratmak için sağlam bir temel sunuyor. Türkiye’nin sahip olduğu birikimle artık daha ileriye bakması gerekiyor. Biz Peugeot olarak ileriye Türkiye ile birlikte bakacağız.”

“Sorumluluğumuz büyük”
Aile üyesi olarak daima şirketin içinde yer aldıklarını, yönetimde ağırlıklı olarak denetçi pozisyonda görev aldıklarını anlatan Xavier Peugeot, “Hem operasyonda hem de denetimde varız. Peugeot soyadı bizi daha sorumlu bir hale getiriyor. Şu an için aileden birinin başa geçmesi sözkonusu değil” ifadesini kullandı. Kendilerinin şirkete uzun vadede bir vizyon katmaya çalıştıklarını anlatan Peugeot, “Aile üyesi olmak bize bir ayrıcalık vermiyor. Şirketteki tek ayrıcalığımız, ayrıcalığımızın olmaması. Sonuçta tam olarak müdahil olmamaya çalışıyoruz. Çünkü mevcut yapının bozulmaması gerekiyor” dedi.