Gündem Özal davasında Ersöz’e beraat

Özal davasında Ersöz’e beraat

27.11.2014 - 02:30 | Son Güncellenme:

Özal’ın ölümüne ilişkin Ankara’da görülen davada savcı sanık Ersöz’ün atılı suçu işlediğine dair yeterli ve kesin delil bulunmadığından beraatını istedi. Mahkeme Ersöz’ün beraatine karar verdi.

Özal davasında Ersöz’e beraat

8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal’ı zehirleyerek öldürdüğü iddiasıyla yargılanan emekli Tuğgeneral Levent Ersöz, suç işlediğinin sabit olmadığı gerekçesiyle beraat etti. Savcı İsmail Şafak da Ersöz’ün beraati yönünde görüş bildirirken, Özal’a yapılmayan otopsi ve delillerin kaybolmasına neden olan sorumluların ihmalleri yüzünden kirli ellerin ortaya çıkarılamadığını söyledi.
Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmaya sanık Ersöz ve avukatı Hulusi Coşkun ile müdahiller Semra ve Ahmet Özal’ın avukatı Hande Zeynep Dursun katıldı. Özal ailesinin avukatının celse arasında dilekçe vererek, soruşturmanın genişletilmesini istediği mahkeme tarafından reddedildi. Esas hakkında mütala veren Cumhuriyet Savcısı İsmail Şafak, Özal’ın hastalanması ve vefatı sırasında, yeterli doktor ve ambulans bulundurulmaması, ölümünün ardından klasik otopsi yapılmaması, vücut sıvılarının ve doku örneklerinin alınmaması gibi “ihmaller zinciri” bulunduğunu ifade etti.

‘Kesin ölüm nedeni belli değil’
Davanın, gizli tanık beyanlarına dayanarak açıldığına dikkati çeken Şafak, soruşturma sırasında Özal’ın mezarının açıldığını, Adli Tıp Kurumu’nun cenaze üzerinde tahliller yaptığını kaydetti. Adli tıpın, “Özal’ın, ağır metal maruziyetiyle öldüğünün tıbbi delilleri bulunmadığını” belirterek, “kesin ölüm sebebinin tespit edilemediği” sonuçlu rapor verdiğini hatırlatttı.
Şafak, şu değerlendirmelerde bulundu:
“Özal’ın kesin ölümünün tespit edilememiş olması, hastalanmasını müteakip vefatına kadar yapılan idari ve adli hatalar zincirlemesi sonucu gerçeğin ortaya çıkmasının engellendiği ve delillerin kaybolduğu, Özal’ın hastalığı nedeniyle değil de menfur bir suikast sonucu öldürülüp öldürülmediği konusunda, zamanında yapılmayan klasik otopsi ve ölüm esnasında maktulden veriler alınmayarak, delillerin kaybolmasına neden olan sorumluların ihmalleri yüzünden kirli eller ortaya çıkarılmamıştır. Çıkarılmadığı için merhum Cumhurbaşkanı Turgut Özal’a Allah’tan rahmet, bir yargı mensubu olarak da yargı adına bizi affetmesini dilemekten başka söylenecek söz kalmamıştır.”

Haberin Devamı

Savcı gizli tanığa inanmadı
Ölümün zehirlenme sonucu meydana gelip gelmediğinin belirlenemediğini, dosyada inandırıcı ve kesin delil bulunmadığını, tanık beyanlarının çelişkili olduğunu ve belgelere göre tanıkların, sanıkla aynı yerde bulunmalarının mümkün görülmediğini bildiren Şafak, “Cumhurbaşkanı’na suikast suçunun, uzman çavuş rütbesinde olan tanığa anlatılmasının da hayatın olağan akışına uygun olmadığını” belirterek, davanın gizli tanığı Deniz Uygar kod adlı İlker Çınar’ın ifadelerini Ersöz’ü cezalandırmak için yeterli bulmadı. Şafak, bu nedenlerle atılı suçu işlediğine dair cezalandırılmasına yeterli, kesin ve inandırıcı delil bulunmadığından sanığın beraatına karar verilmesini istedi.

Sanık Ersöz, savcının görüşüne katıldığını bildirdi ve beraatını istedi. Mahkeme Başkanı Hayrettin Türe, “suç sabit olmadığından”, sanığın beraatına karar verdiklerini açıkladı. Ersöz hakkındaki dava, Cumhurbaşkanı’na suikast suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis istemiyle gizli tanık ifadeleri doğrultusunda açılmıştı. Özal’ın ölümüne ilişkin olarak ayrılan soruşturma ise devam ediyor. Bu soruşturmanın şüphelileri arasında Özal’ın eşi Semra Özal ve oğlu Ahmet Özal da yer alıyor.

Haberin Devamı

‘Maksat TSK’yı itibarsızlaştırmak’

Levent Ersöz, duruşma sonrasında gazetecilere yaptığı açıklamada, Ergenekon, Balyoz, Zirve Yayınevi ve Turgut Özal’ın ölümüne ilişkin davalarında yargılandığını, davaların tek dayanağının gizli tanık beyanları olduğunu ifade etti. Bu davaları “sanal” olarak niteleyen ve dosyalarda kesin ve somut deliller olmadığını kaydeden Ersöz, “Maksat, bizler üzerinden Türk Silahlı Kuvvetleri’ni itibarsızlaştırmaktır” dedi.