Gündem Öztürk’le yürüdüğü görüntüleri anlattı

Öztürk’le yürüdüğü görüntüleri anlattı

22.02.2018 - 01:30 | Son Güncellenme:

Akıncı Üssü’nde tutulduğu sırada, darbe sanığı Akın Öztürk ile kol kola yürürken ortaya çıkan görüntüleri anlatan Ünal, Öztürk’ün kendisini kurtardığı iddiaları için, “Sabaha kadar odanın önünde nöbetçiler var. Sabah saatlerinde Öztürk geldi, ‘Hadi gidiyoruz’ dedi. Bunun adı kurtarma ise o kurtardı” dedi...

Öztürk’le yürüdüğü görüntüleri anlattı

15 Temmuz darbe girişimiyle ilgili Genelkurmay çatı davasında, dönemin Hava Kuvvetleri Komutanı emekli Orgeneral Abidin Ünal, müşteki olarak ifade verdi.

Haberin Devamı

Darbe girişiminin başından, İstanbul’da Mehmet Şanver’in kızının düğününden derdest edilip, Akıncı Üssü’ne getirilmesi ve ertesi gün kurtarılmasına kadarki süreci anlatan Ünal, eski Hava Kuvvetleri Komutanlığı Personel Başkanı Tümgeneral Cevat Yazgılı’dan Ankara üzerinde savaş uçaklarının uçmaya başladığını öğrendiğini, bundan sonra da darbe girişimi olabileceğini düşündüğünü söyledi. Akıncı Üssü komutanı sanık Hakan Evrim ile telefon görüşmesi yaptığını dile getiren Ünal, “Hakan Evrim’e ‘bu uçaklar senin mi?’ diye sordum. ‘Benim’ cevabını verince hemen indirmesini söyledim. Evrim, ‘İndiremem, benim hayatım da sizin hayatınız da tehlikede’ dedi. Salondaki generalleri topladım ve ‘Birliğinden uçak kalkan divanı harpliktir, engelleyin’ dedim” ifadesini kullandı.

Haberin Devamı

Ankara’daki Hava Kuvvetleri Harekât Merkezi’nin (HKHM) kanunsuz emirleri üzerine dört astını Eskişehir Birleşik Hava Harekât Merkezi’ne gönderdiğini vurgulayan Ünal, bu dört generale darbe girişimini engellemeleri emrini verdiğini ve “Gerekirse Hava Kuvvetleri Harekât Merkezi’ni mezar haline getirin” dediğini aktardı.

‘Çılgınlar gibi ateş ettiler’

Olay akşamı görüştüğü Akın Öztürk’e darbecileri vazgeçirmesini söylediğini belirten Ünal, Ankara’daki HKHM’nin Diyarbakır’daki üstten general Semih Terzi’ye iki uçak tahsis edilmesi talebinde bulunulduğunu öğrendiğini, Terzi’nin daha kalabalık bir ekiple Ankara’ya gelerek, darbeye destek vermeyi amaçladığını ve bunu engellediklerini anlattı. Bir süre sonra düğün salonuna Arama Kurtarma İhtisas Personelleri’nin (AKİP) geldiğini kaydeden Ünal, “Dışarı çıkın dedim, biraz uzaklaştılar. Bir süre sonra dışarıdan gelen 8-10 kişi çılgınlar gibi ateş ederek, içeriye girdiler. Sadece bağırıyorlardı ve bir ikisinin elinde plastik kelepçe gördüm. Başlarındaki binbaşıya, ‘sakin olun, bu yaptığınız suç’ dedim ama beni dinlemiyordu. Beni dışarıya çıkarmaya çalışıyorlardı. Beni götürmeye geldiklerini anladığımdan Mehmet Şanver’e benden sonra emir komutanın kendisinde olduğunu söyledim. Helikopterle Sabiha Gökçen’e indik. Oradan da 01.40’ta Akıncı Üssü’ne indik” dedi.

Haberin Devamı

Akıncı Üssü’nde 141. Filo’ya götürüldüğünü ve rehin tutulduğuna işaret eden Ünal, burada bulunan harekât komutanı Ahmet Özçetin’in kendisine, “bozulan ayarları düzeltiyoruz” dediğini, kendisinin de, “Sizin ayarlarınız bozulmuş. Allah akıl fikir versin, Allah sizi ıslah etsin” dediğini beyan etti.

‘Aaa, sen burada mısın’

Ünal, Akıncı Üssü’nde tutulduğu sırada, darbe girişiminin bir numarası olduğu suçlamasıyla yargılanan eski Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Akın Öztürk ile kol kola yürürken ortaya çıkan görüntülerini şöyle anlattı:

“16 Temmuz saat 14.00 sıralarında tutulduğum odanın kapısı zorlandı. Ancak kapıyı açan olmadı. 15 dakika sonra kapı açıldı ve Akın Öztürk içeri girdi. Bana, ‘Aaa, sen burada mısın’ dedi. Bana gece boyunca Genelkurmay başkanı ile birlikte olduğunu, darbeyi önlemeye çalıştıklarını, hala müzakerelerin sürdüğünü, sivil değil de askeri savcıya teslim olmak istedikleri, Genelkurmay başkanın sabah ayrıldığını, kendisinin de gitmek istediğini ancak Genelkurmay başkanının ‘Sen burada kal’ dediğini söyledi. Bana ‘Genelkurmay İkinci başkanı da burada, yanına gidelim’ dedi. Ancak ben kabul etmeyince ayrıldı. Bir süre sonra Akın Öztürk tekrar geldi. ‘Yaşar Güler’le geldik gidiyoruz’ dedi. Koridora çıkıp yürüdük. Yaşar Güler’i görüp kucaklaştık. Sonra ‘Gidiyoruz’ dediler.”

Haberin Devamı

‘Zaten adamı da kaçırmışlar’

Avukatlar ve sanıklar Ünal’a bazı sorular yöneltti. Akın Öztürk’ün avukatı, Ünal’ı rehin tutulduğu yerden müvekkilinin kurtardığını belirtmesi üzerine Ünal, “Beni kurtardığını söylüyor ama sabaha kadar benim bulunduğum odanın önünde nöbetçiler var. Sabah saatlerinde Öztürk geldi, ‘hadi gidiyoruz’ dedi. Bunun adı kurtarma ise o kurtardı” dedi. Başbakanlık Avukatı Süleyman Ayhan’ın 16 Temmuz sabahı Öztürk’ün, “zaten adamı da kaçırmışlar” ifadesini kullandığının doğru olup olmadığını sorması üzerine Ünal, “Öztürk, bu sözü söyledi ama ne amaçla söylediğini bilmediğimden savcılıktaki ifademde bunu söylemedim. Akar kaçırıldığı için söylediğini değerlendirdim, ancak Öztürk bu sözü Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar için mi yoksa Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan için mi söyledi bilmiyorum” yanıtını verdi.

Haberin Devamı

‘Hepsi Akın Paşa’nın ekibi’

Öztürk ise olay akşamı görüştüğü Ünal’ın kendisine Akıncı Üssü’ndeki uçuşların engellenmesini söylediğini, ancak darbe girişimine ilişkin beyanda bulunmadığını ve 16 Temmuz’da da, “zaten adamı da kaçırmışlar” sözlerini sarf etmediğini savundu. Ünal’ın savcılık ifadesinde, “Akın Öztürk’ün darbe girişiminin içinde olduğunu değerlendiriyorum” sözlerini kullandığını belirten Öztürk, bu kanaate nasıl vardığını sordu. Darbe girişimi gecesi Öztürk’ün kendisinin telefonlarına ilk başta cevap vermediğini kaydeden Ünal, şu değerlendirmeleri paylaştı:

“Akıncı’da darbenin en aktif elemanlarına bakıyorum. Geçmişte Öztürk’ün genel sekreteri olan Ahmet Özçetin ve Mustafa Azimetli. Dolayısıyla bütün bunlar Akın Paşa’nın ekibi, beni derdest edenler Akın Paşa’dan bana kalan ekip. Benim telefonlarıma cevap vermedi. Belki de o esnada telefonu yanında değildi bilmiyorum ama Mehmet Şanver’in telefonuna cevap verdi. Ben Öztürk ile Şanver’in telefonu vasıtasıyla görüştüm. Bana, ‘bir olay olmadı’ diyorsunuz izinsiz uçuşlar var. Benim dışımda insanlarla irtibata geçiyorsunuz ama benimle iletişime geçmiyorsunuz. Bunlar benim için yeterli.”