2002 modasının yıldızları

Tasarımcılar onu giydirmek için sırada bekliyorlar "Giyinmek benim ikinci işim gibi" diyor bu yılın Kırmızı Halı Ödülünü kazanan Gwyneth Paltrow. Bu ödülü almak kolay değil ama Paltrow kendini bir "kırmızı halı süpergücü" olarak kabul ettirmiş durumda. Pek çok tasarımcı açılışlarda, davetlerde (hatta lisenin kafeteryasına girerken) Paltrowu giydirmek için canlarını verecek haldeler. Çünkü onun tarzı ve kişiliği, kıyafeti olduğundan daha değerli gösterme becerisine sahip. Manken değil prenses olmak için yola çıktı "Güzel görünme" piyasasına girdiği ilk günlerde Karolina Kurkova manken olmak istemiyordu. Onun istediği bir prenses olmaktı. Ama doğup büyüdüğü Çek Cumhuriyetinde okula giderken pek bir erkek çocuğuna benziyordu. "Asla etek giymezdim" diyor Kurkova. "Zaman her şeyin ilacı" diye boşuna dememişler. 15 yaşındayken memleketinde bir ajansa kaydoldu, kısa süre sonra Milanodan teklif aldı. Şimdi 18 yaşında ve Vogue onu yılın modeli seçti. Modacıların uzun boylu, sarışın, dolgun dudaklı sevgili mankeni olmak için gerekli tek şey zamanmış meğer. Sol göğsümüzü kabartan Poloyu yaratan adam Geride bıraktığı 35 yıla baktığında kendine has bir kitle yarattığını ve bunu elinde tutmayı başardığını söylüyor. Gerçekten de, sol göğsünde bir Polo oyuncusunu taşımaktan gurur duyan ne kadar çok insan vardır kim bilir? Sektördeki 35 yılını geride bırakan Ralph Lauren için Vogue özel bir çekim hazırladı. Modacının yarattığı kıyafetler "Annie Get Your Guns", "High Society" ve "Batı Yakasının Hikayesi" filmlerinin canlandırmalarında kullanıldı. Lauren kariyerinin kendisine kazandırdığı en önemli şey olarak, çocukluk idollerinin bazılarıyla tanışma imkanını gösteriyor. "Onlar beni aradı, ben onları aramadım" diyor, bu duruma kendisi de inanamayarak. "Audrey Hepburn, Cary Grant; hepsi zamanla arkadaşım oldu." "Batı Yakasının Hikayesi" filminin yıldızı Natalie Wood için de şöyle diyor: "Bir keresinde onun elinden bir ödül almıştım. Çocukken kendisini çok çekici bulurdum." Bütün yıl aynı tişörtü üzerinden çıkarmıyor Neden onu Yılın Tasarımcısı seçtiler (Üstelik ilk kez değil, üç yıldır bu yarışma yapılıyor, ikisini o kazandı)? Çünkü dünyanın önde gelen iki giyim markasının (Gucci, Yves Saint Laurent) baş tasarımcısı olduğu kadar, Gucci için çalışan diğer bazı tasarımcıların (Alexander McQueen, Stella McCartney) şefliğini de yapıyor. Aklınıza başka şeyler gelmesin, o da herkes gibi etten kemikten bir insan. Üstelik belki de 5 bin kere yıkanmış Gucci kotunu üzerinden asla çıkarmayan bir moda dahisi. "Her yıl 20 tişört denerim, birini beğenirim ve bütün kış onu giyerim" diyor. Kadınlar onu seviyor. Erkekler de... HUGH GRANT / Başroldeki Adam Hugh Grantin bu yılki "Başroldeki Adam" ödülünü almasının sebebi, hem erkeklerin hem de kadınların onu çok sevmesi. Kadınlar bunu kabul etmekte bir sakınca görmüyorlar tabii ki ve sebebini açıklarken "yakışıklı adam" kalıbının dışında şeyler de söyleyebiliyorlar. Elbette erkekler böyle şeylerden pek bahsetmiyorlar. Ama "erkek aleminden" gelen bilgilere göre eğer başroldeki adam olabilselerdi, Hugh Grant gibi bir başroldeki adam olmak isterlerdi. 1969 yılında Londrada bir taksi şoförünün oğlu olarak doğdu, şimdilerde yarattığı asi kıyafetlerle dünya çapında trendler yaratabilecek bir modacı haline geldi. Tasarım okulunu bitirecek parası olmadığında halası yardıma koşmasaydı dünya modası neler kaybederdi, bunu kimse bilemeyecek. Bilinen bir şey varsa, o da Jennifer Lopez gibi yıldızlardan ünsüz (ve paralı) insanlara kadar pek çok hayranı olduğu.