Pazar "Alışverişsiz tur olmaz"

"Alışverişsiz tur olmaz"

14.01.2007 - 00:00 | Son Güncellenme:

Turist Rehberleri Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Şerif Yenen: "Turistin kazıklanmayacağı bir formül yakalanmalı. Alışverişsiz tur olmaz, biz götürmesek de kazıklanırlar. Bu işin çözümü, müşteriye seçenek sunmakta"

Alışverişsiz tur olmaz

fturkmenoglu@milliyet.com.tr Şerif Yenen 17 yıl boyunca sayısız turla Türkiye'yi gezmiş bir rehber. Aynı zamanda da Turist Rehberleri Birliği Yönetim Kurulu başkanı ve Dünya Rehberler Birliği Yönetim Kurulu üyesi. Ülkemizin her yöresini karış karış biliyor. "Turizm" denen "olmazsa olmaz"ın girdisini çıktısını, eksiğini, gediğini de... Pek değil. Türkiye turizmden beklentileri çok büyük olan bir ülke. Ama aynı oranda destek görmüyor. Herkesin ağzında turizm var, hep turizmle açık kapatmak hayal ediliyor. Gerçek anlamda stratejileri belirlenmiş bir turizm yok. Turizm politikaları da yok. Yarım yamalak olanlar da devamlılık arz etmiyor. Türkiye turizmi iyiye doğru gidiyor mu? Başkan seçildiğimde bakan rahmetli Mustafa Taşar'dı. Herkesi topladı, şura yaptı, kararlar alındı. Bakan değişti, kararların hepsi rafa kalktı! Bir sonraki bakan başka projeler geliştirdi, ondan sonra gelen de bunların hiçbirini uygulamadı... Her gelen bakan kendi ekibini kurdu ama süreklilik hiç olamadı. Neler mesela? Evet, altyapı eksikliği var. Oteller, acenteler, rehberler ve turizm yatırımcıları arasında sadece acentelerin altyapıları sağlam. Diğerlerinin hepsi rastgele... Kanun yok, örgütlenme modelleri yok. Türkiye'de 9 bin rehber var ama bizim örgütlenmemiz için bile iyi bir altyapı sağlanamamış. Kimi dernek, kimi esnaf odası... Kültür ve Turizm Bakanlığı "Dernekleri tanımam, esnaf odalarını tanırım" diyor. Biz rehber olarak, standartlarımızı yükseltmek, bu işi iyi yapamayanları elemek istiyoruz. Meslek yasası istiyoruz. 30 yıldır söz veriliyor, hâlâ çıkmıyor! "Beklentiler yüksek" diyorsunuz ama bunları karşılayacak türden sağlam bir sistem kurulamamış sanki. Bence Halikarnas Balıkçısı'dır. Dünyanın en erken rehberlerinden. Müthiş bir bilgi birikimi var bir kere. Yaşadığı topraklara olan sevgisi, dillere karşı yeteneği, yazarlığı, verimliliği... Bence odur. Sizce Türkiye'nin en "efsanevi rehber"i kimdir? "Kültür turizmi çok önemli" Artık tek bir yere daha sık gidiliyor. Bizim olmasını dilediğimiz ve destekleyeceğimiz tür turizm bu değil tabii ki. Son dönemde tatil anlayışında değişiklikler var mı? Kültür turizmini. Turizmin maddi getirisinden önce, kültürel getirisinin altının çizilmesi gerekir. Kültür turizmiyle ülkeler birbirine yaklaşır, sınırlar kalkar, önyargılar silinir ve hoşgörü başlar. Tabii rehberler de kültür turizminin vazgeçilmez öğesidir! Nasıl bir turizmi destekliyorsunuz? Dile hakimiyet ve iletişim becerisi şart. Bilgi ise çok önemli. Tarih, popüler kültür, rehberlik konusundaki bilgi çok önemli. Arkeoloji de, politika da "bilgi" başlığının altına giriyor. Rehber, iyi bir rehber, bu bilgileri salt anlatan kişi değil, gidilen yerlerin altyapısıyla yoğurarak nesnellikten ödün vermeden yorumlayan kişidir. Peki size göre "iyi bir rehberin" ne gibi özellikleri olmalı? Yani rehberin kişisel veya politik özellikleri önemli değil. Nesnel olma veya olmama arasında kıldan ince bir çizgi var. "Türk halkının yüzde bilmem kaçı" diye başlayan bir bilgi cümlesi kurulabilir, böyle bir bilgi verilmelidir ama benim ne düşündüğümün önemi yok! Rehberler bunun ayırdına varmalılar. Barda içki içerken evet, ama mikrofon başında benim kişisel görüşlerimin hiçbir önemi olmamalı! "Nesnellikten ödün vermeden yorumlamak" ne demek? Önce lider. İnsanları alıp götürebilecek, sorun çözme yeteneğine sahip olacak, soğukkanlılığını her zaman koruyacak. Dürüst olacak, güven telakki edecek. Bence içedönük kişilere çok uygun değil ama bilemem, belki onun da bir alıcısı vardır. "İyi rehber"in kişisel özelliklerini nasıl tarif edersiniz? "Fiyatlar uçmamalı" Tabii ki alacak ama kazıklanmayacağı bir formül yakalanmalı. Alışverişsiz tur olmaz, biz götürmesek de kazıklanırlar. Bu işin çözümü, müşteriye seçenek sunmakta. Çin halısını "Türk halısı" diye satmamak lazım. Pazarlık payı yüzde beş, hadi bilemedin yüzde 10'dur. Fiyatların uçmaması gerekiyor. Turistler için alışveriş yapmak da bir ihtiyaç tabii... AB'ye giden yolda, artık yabancıların da Türkiye'de rehberlik yapmaları mümkün olacak. Burada da rehberlik meslek yasası ve rehber olma koşulunu dört yıllık üniversite eğitimine bağlamak gerekiyor. Avrupa Birliği kuralları rehberleri de etkileyecek mi? "Gökçeada'ya gidin" Gökçeada. Türkiye'de mutlaka görülmesi gereken yerler listesinin en üst sırasında neresi var? Bana hüzün veriyor, bir de medeniyetin olmaması cezbediyor. Neden? İzmir, Ödemiş'teki Birgi kasabası. O kadar güzel bir doku ki, Şirince'nin Gökçeada versiyonu bana göre. Başka? Bruges, Belçika. Bir tek orayı söylerim. Masal gibi bir yer. Kanalın üstünde, çiçekler, binalar; unutamıyorum... Peki yurtdışında? "Bazı pazarlarda çok rehber var" Maalesef doğru. Tasvip etmiyoruz ama doğru. Bazı pazarlarda çok rehber var, mesela Japon ve Fransız pazarları bu durumda. Son zamanlarda rehberlerin "üste para vererek" tur aldıklarını duyuyorum, doğru mu? Aslında turistin alışveriş potansiyeli acenteler tarafından sonuna kadar değerlendirilir. Rehberin "pazarlamacılık yeteneği" kullanılır. Böylece, acente kırdığı tur fiyatını, alışveriş komisyonundan çıkarıyor. Fransızca ve Japonca rehberler de acentelere ödedikleri paraları alışverişten çıkarma eğilimindeler o zaman... Şerif Yenen 1963, İzmir doğumlu. Kuleli Askeri Lisesi ve İstanbul Üniversitesi İngiliz Filolojisi mezunu. Silahlı Kuvvetler'de İngilizce öğretmenliği yaptı. Üsteğmenlikten ayrıldı ve rehberlik yapmaya başladı. 1997'de "Turkish Odyssey"i yazdı, İngilizce yazdığı kitap başka dillere de çevrildi. Beş yıldır Rehberler Odası ve Türkiye Turist Rehberleri Birliği Yönetim Kurulu başkanı. Subaylıktan ayrıldı