Pazar "Anahtar paspasın altında"

"Anahtar paspasın altında"

10.09.2006 - 00:00 | Son Güncellenme:

.

Anahtar paspasın altında

yural@milliyet.com.tr Sanki iki karşılıklı yenişemeyen satranç oyuncusu gibi bu maç bir türlü bitmemiştir: İnsanlık tarihi boyunca hırsızlar her kilidi açmayı sanki kendilerine görev edinmişler, kilit yaratıcıları da onlara karşı açılamaz kilitler üretmeyi, insanlığın güvenliği adına kendilerine ilke edinmişlerdir.* * *Kilit sözcüğü, dilimize eski Yunancadan gelmiştir. Kleidi-klidi-kilid, oradan da kilit'e dönüşmüştür. Kleidi, kleidion sözcükleri, kapama aracı anlamında kullanılan sözcüklerdir. Anadolu Türkçesine, Anadolu'da konuşulan Rumcadan geçmiştir. Arap dilinde de aynı anlamda kullanılır: Kilidü'l-bahr; deniz kapısı anlamında kullanılmaktadır. * * *Hırsız sözcüğü için Etimoloji Sözlüğü'nde şöyle yazar: "Bir Türk topluluğu olan Kırgızların ılgarcı, saldırıcı, alıp kaçıcı olmalarından dolayı Kırgız sözcüğü "utanmaz, sıkılmaz, saygısız" anlamına gelen ırsız sözcüğüyle birleşerek hırsız'a dönüşmüştür. Hırlı sözcüğü de, "utanan, saygılı" kimse anlamında kullanılır. Bir de işinin ehli ve şımarık anlamında kullanılmaktadır. Bu sözcüklerin ikisinin bir arada kullanıldığı dilimizde bir deyim vardır: "Hırlı mı, hırsız mı olduğunu bilmeden her gelene kapıyı açmayın!"* * *Kilit ve kilit ustaları üzerine ne atasözü, ne de deyime bölge ağızlarında bile rastlamadım. Ama hırsızla ilgili bir sayfa dolusu atasözü var, tabii deyim de: "Hırsıza uzak olmaz. Hırsız evden olursa öküz bacadan çıkar. Hırsız, hırsızın dilinden anlar. Hırsızın balı yenmez. Hırsız kedi tereğe bir defa çıkar. Hırsızın dostu hırsızdır. Hırsızlık iyi olsa sıçanlar bay olur," gibi... * * *Eskiden kilitler sürgü biçiminde olduğu için kilidin bir adı da sürgüdür. Önce sürgü, sonra tahta ve demir mekanik, artık günümüzde de kilitler elektroniğe dönüşmüştür. Yüzlerce kapı üreticisi kapılarının sağlamlığı kadar kilitlerinin açılmazlığıyla da ürünlerinin tanıtımını yapıyorlar. Beş-altı yıl önce gelişmiş ülkelerde "akıllı kapı" adı altında kişinin parmak izlerini tanıyıp açılan kapılar yapılmıştı. Daha sonra kilit üreticileri bununla da yetinmeyip göz irisinden tanıyan, kapıya gözünü koyduğu zaman açılan, sonra otomatik kendi kendine kapanan kapılar yaptılar. Şimdi ülkemizde de parmak iziyle açılan kapılar yapılmaya ve satılmaya başladı.* * *Bir kilit neleri değiştirdi? İnsanlar yakın bir gelecekte artık anahtar taşımayacaklar. Anahtarlarını asmak için anahtarlık da almayacaklar. "Eyvah, anahtarı içerde unuttuk! Anahtar kapının arkasında kaldı! Sakın anahtarını kaybetme! Allah göstermesin, biri bulur evimize girer! Kaç defa şu kapıyı kitleyin dedim! Eve geç gelecekseniz anahtarınızı yanınıza alın! Anahtarı paspasın altına koyuyorum. Sen zile bas, ben anahtarı aşağı atarım. İki anahtar bize yetmiyor, bir tane de çocuklar ve annem için yaptıralım," gibi sözler artık yaşamımızdan çıkacak. Okuldan eve dönünce boynundaki anahtarla kapıyı açıp giren öğrenciler dönemi tarihe karışacak. * * *Çilingirlik gibi anahtar yapan, anahtarı kaybolmuş kapıları açan ustalar, elektroniğe geçiş yapacaklar ve anahtar, kilit gibi sözcükler yerini yeni sözcüklere, yeni terimlere bırakacak. Belki anahtarını evde kaybedip sokak lambasının altında, "Anahtar aydınlıkta aranır!" diyen Nasrettin Hoca'nın anahtar fıkrası da yeni çocuklara hiçbir şey anlatmayacak. Kilitlerin tarihi hırsızlığın tarihinden sonra başlamıştır. Tahta kilitlerin, demir kilitlerin, mekaniğin getirdiği yaratıcılık ve katkıyla da her zaman hırsızlığın önünde bir gelişim süreci izlemiştir.