Pazar “Annem her şeye yetişmek deyiminin tam karşılığıdır”

“Annem her şeye yetişmek deyiminin tam karşılığıdır”

08.05.2016 - 02:30 | Son Güncellenme:

Anneler Günü dolayısıyla Derya Baykal, kızları Ferhan ve Derya Şensoy’la sohbet ettik. Ferhan Şensoy annesi için: “Annem tam anlamıyla ‘her şeye yetişmek’ deyiminin karşılığıdır. Üç çocuğu, iki torunu, bir köpek, kendi işi... Çalışan anne modelinde bence çok iyi bir örnek”

“Annem her şeye yetişmek deyiminin tam karşılığıdır”

Twitter jargonuyla söylemek gerekirse #bugüngünlerden Anneler Günü. Biz de bu vesileyle sıcak bir Anneler Günü sohbeti yapalım istedik. The House Hotel Nişantaşı’nda Derya Baykal, Ferhan ve Derya Şensoy’u bir araya getirdik. İyi ki de getirdik çünkü iltifatların, sevgi sözcüklerinin ve de itirafların havada uçuştuğu keyifli bir sohbet oldu.

Haberin Devamı

Rudyard Kipling’in “Tanrı her yere yetişemiyordu ve bu yüzden anneleri yarattı” sözüyle başlamak istiyorum. Sizce de öyle mi?
Ferhan Şensoy: Tam anneme uygun bir sözmüş, her yere yetişme konusunda en uzman annelerden biri olabilir.
Derya Baykal: Pek çok anne benim gibidir bence. Annelerin işi bu; evlatlarına, hayata, sorumluluklarına yetişmek zorundalar. Annelik o çocuğu doğurduğunuz andan itibaren sizin omzunuzda, kalbinizde, beyninizde, akan kanınızda, damarlarınızda olan çok güzel bir şey. Çok mutluyum anne olmaktan.

Gerçekten her yere yetişir mi?

Ferhan Ş.: Hiç tahmin edemeyeceğiniz konulara bile yetişir, uzaktayken bile. Mesela biz Derya ile beş sene ayrı yaşadık ama her şey kontrolü dahilindeydi.

Derya Şensoy: Kıta değiştirdik ama yine annemin kontrolü dahilinde.

Ferhan Ş.: Manavdan alacağımıza kadar takip ederdi. Telefonla yemek tarifi verirdi. İyi ki telefon vardı.
Derya B.: Evet, iyi ki. Ulaşamadığım zaman çıldırıyorum çünkü o çok korkunç. Hemen “Başına bir şey mi geldi” diyorum.
Derya Ş.: Annem için öyle “İki kere aradım ulaşamadım da” değil. “Bir kere aradım ve ulaşamadım” yeterli bir sebep.
Derya B.: Küçük değiller artık da şu aralar sıkıntılı günlerden geçiyoruz. Her an her yerde bir şey olabiliyor, merak ediyorum.

Haberin Devamı

Genel olarak nasıl bir annedir Derya hanım?

Ferhan Ş.: Gerçekten tam anlamıyla “her şeye yetişmek” deyiminin karşılığıdır. Üç çocuğu, iki torunu, bir köpek, kendi işi... Çalışan anne modelinde bence çok iyi bir örnek. Hiç evde oturan bir anne olmadı ama biz hiç annemin eksikliğini hissederek büyümedik. Kendi gelemeyecekse bizi yanında götürürdü.
Derya B.: Provaya giderdim, oturturdum bunları oraya, “Sessiz olacaksınız” derdim. Onlar da bakarlardı, sonra akşam eve gelip Jüstinyen ile Teodora çizerlerdi.
Ferhan Ş.: Bir de annem bence otoriter anne ile arkadaş anne arasındaki çizgiyi de çok iyi koruyan bir anne. En yakın üç arkadaşızdır ama her zaman o anne çizgisi ve “Ben senin arkadaşın değilim” cümlesi vardır.

Bir diğer meşhur sözleri de herhalde “Anne olunca anlarsın”dır...

Haberin Devamı

Derya B.: Gerçekten hayatımda bu laf kadar özel, önemli, yerinde söylenmiş ve herkes için geçerli bir laf duymadım. Annem bana bunu çok söyledi ve hakikaten anne olunca anlıyor insan.

Bu sözü en çok söylediği konu ne oluyor?
Ferhan Ş.-Derya Ş.: Evhamla alakalı. “Tamam abartma, alt tarafı şarjım bitmiş. Merak etme” dediğimizde der.
Derya B.: Ama onlara o kadar geçirmişim ki bunu onlar da beni merak eder aslında.

“İyi ki onlar benim çocuğum”

Size de nasıl çocuklar olduklarını sorayım öyleyse...
Derya B.: Üç çocuğum için de Allah’a çok şükür diyorum. Verebildiğimiz kadar sevgimizi, ilgimizi verdik, elimizden geldiğince onlar için en iyi olanı yapmaya çalıştık, çok şükür onlar da iyi, sevgi dolu, saygılı çocuklar oldular. İyi ki onlar benim çocuğum.

Anne-kız ilişkiniz nasıldır?

Ferhan Ş.: Genel olarak iyidir. Ben annemle biraz daha fazla didişirim.
Derya Ş.: Bence ikiniz birbirinize daha çok benziyorsunuz o yüzden.
Ferhan Ş.: Olabilir. Bir de birbirimizi çok eleştiririz. Her şeyimize karışırız. Annemdeki o mükemmeliyetçilik bana da geçmiş.
Derya B.: Kime geçmemiş!
Ferhan Ş.: Derya’da da var o ama o...
Derya B.: İdareci o.
Ferhan Ş.: Evet, genelde arayı bulur.
Derya Ş.: Önce annem arar, sonra Ferhan arar. Anneme “Sen çok haklısın anneciğim” derim, kapatırım. Ferhan’a “Sen çok haklısın” derim, kapatırım.
Derya B.: Aaa görüyor musun!?
“Bizde üst kurul Mert”

Haberin Devamı

Sizi en çok zorladıkları konu neydi?
Derya B.: Gençler tabii gezecekler de ben uyuyamıyorum. En çok bunda zorlandım. İyiler mi bilmek istiyorum.
Derya Ş.: Evet, uyuma konusunu aşamadık. Biz eve gelene kadar uyumuyor. O yüzden evleri ayırdık.
Ferhan Ş.: Yanımızda kim var onu da öğrenir. Herkesi bilir zaten ama tanımadığı biri varsa tedirgin olur.
Derya Ş.: “Arkadaşlarımlayım” annem için çok geçerli bir cevap değil mesela.
Derya B.: Bu neden oluyor? Çocuklar benle kalıyorlar ve babalarına karşı da bir sorumluluğum var. Başlarına bir şey gelse babaları ilk önce beni arayacak, bana soracak. Ki her şeyi de konuşuruz...
Derya Ş.: Evet, enteresan. Benim babamın bilmediğini sandığım birçok şeyi babam biliyor mesela, demek sen anlatıyormuşsun! Bunu öğrendiğim iyi oldu. Babam hiçbir şeye hakim değilmiş gibi durur çünkü ama her şeye hakimdir.

Haberin Devamı

En çok hangi konuda tavsiye alırsınız, danışırsınız annenize?
Ferhan Ş.: İş ile alakalı herhalde.
Derya Ş.: İş diyecektim ben de ama kıyafet, yemek, seyahat, her şey olabilir. Biz her şeyi çok birbirimize sorarak yaşıyoruz galiba.
Ferhan Ş.: Sadece anneme sormak da değil anneme ve Derya’ya sorulacak.
Derya Ş.: Evet, annem “Ferhan’a da bir sor” der; Ferhan, “Anneme de bir sor”... Sonra daha da yetmezse üst kurula çıkarız “Abine de bir sor”.
Derya B.: Evet, üst kurul bizde Mert.
Ferhan Ş.-Derya Ş.: Kendi aramızda karar veremiyorsak, çözemiyorsak kurula çıkıyoruz; abime.

“Dünyanın en güzel şeyi anne olmak”

Anneler Günü’nün sizin için ne ifade ettiğini ve Anneler Günü mesajınızı almak isterim.
Derya B.: Annesi hayatta olmayan çocukların, benim gibi, bir anne özlemi her zaman olur. Bana “En çok neyi özlüyorsun hayatta?” deseler, annemi özlüyorum. Bir anne için de en acı şey evladını vakitsizce kaybetmek, ondan kötü haberler almak. Allah kimseyi vakitsizce annesiz hatta babasız, ailesiz bırakmasın. Bütün anneleri de sevgiyle kucaklıyorum. Dünyanın en güzel şeyi anne olmak.

“Burada üç saat daha otursak annem senin de annen...”

Birlikte yapmaktan en çok hoşlandığınız şey neydi?
Ferhan Ş.: En büyük oyunlarımızdan biri annemle kek yapmaktı. Annem yalandan görevler verirdi bize.
Derya Ş.: “Şimdi sen şunu çırp, tamam sen bırak biraz da kardeşin çırpsın” ama aslında zaten çırpılmış bitmiş mesela. Boncuk falan dizerdik, birlikte kolye yapardık. Şimdi de bir şey yaparken resim atıyor, “Çok güzelmiş” diyorum o da topluyor bütün boncukları bana geliyor, Ferhan’ı da çağırıyoruz oturup birlikte yapıyoruz.
Ferhan Ş.: Beraber yemek yapıyoruz. Yazın tadım günleri yapıp, birilerini çağırıp evde yemek veriyorduk onlara.
Derya Ş.: Durağan şeylerimiz yok ama çünkü annemin oturarak bir şey yapması çok zor. Ya da biz oturalım ama o bir şeyler yapsın. Mutfağa gidip gelsin, kek yapsın... Ben hiç hatırlamıyorum annemin masada oturduğu bir aile yemeği.
Derya B.: Ben servis sektöründe iyiyim. Getiririm, tabağı alırım, boşları götürürüm ama dinlerim, katılırım da sohbete... Bana kızarlar “Niye oturmuyorsun?” diye. Çok sıkılıyorum.
Anneler Günü rutininiz var mıdır?
Derya Ş.: Son birkaç yıldır, özellikle torunlardan sonra annemde toplanıyoruz. Ana kraliçeye gidiyoruz yani. Bu pazar da bir Anneler Günü yemeği yeriz herhalde. Bak oradan Sibel abla (Derya hanımın yardımcısı) “Yokuz” diyor.
Derya B.: Evet, Trabzon’dayız.
Derya Ş.: Yılın milli annesi olarak annem Anneler Günü’nün vazgeçilmezi.
Ferhan Ş.: Geçen hafta bir arkadaşım annemi bir yere davet etmek için bana sordu. Anneme sormadım bile çünkü
iki-üç ay öncesinden kapalıdır o günü.
Derya B.: Bir sene öncesinden... Dünya Kadınlar Günü’nde bir, Anneler Günü’nde iki.
Derya Ş.: Annemin işi o ama: Annelik. Bizim arkadaşlarımızın da annesi, burada üç saat daha otursak senin de annen...

“Annemdeki enerji bende olsun isterdim”


Bu kadar yetenekli bir annenin kızları olmak sizi hiç endişeye düşürdü mü küçükken “Ben yetersiz kalacağım” gibi?
Ferhan Ş.-Derya Ş.: Düşürmedi.
Ferhan Ş.: Ben anneliğin o olduğunu zannediyordum açıkçası. Bilmiyorsun ki başka türlüsünü. Ben bütün anneler tiyatroya provaya gidiyor zannediyordum, bütün anneler kek yapıyor, örgü örüyor...
Derya Ş.: Bütün annelerle sokakta fotoğraf çektiriliyor...
Ferhan Ş.: Hatta belki de ikimizin de bu yolu seçmesinin esas sebeplerinden biri ona hayran olarak ve onu örnek alarak büyümemizdir. Belki de onun için “Biz de bu işi yapalım, biz de annem gibi olalım” dedik, onun hayaliyle yola çıktık.
Sizde olmasını istediğiniz bir özelliği var mıdır annenizin?
Derya Ş.: Valla maşallah ama annemin yaşına gelince o enerji bende olsun isterim. Şu an 26 yaşında bile annemdeki enerji bende olsun isterdim, o yaşa gelince olsun daha da isterim. Mesela “Kalk kızım kaldır şunu içeri” der. Sen daha kalkıp, ona uzanıp alana kadar o zaten onu alır, içeri götürür, yerine konması gerekeni koyar...
Kesin sizler için de “annesinin kızı, babasının kızı” gibi şeyler söyleniyordur. Küçük bir itiraf alayım hangisi hanginizsiniz?
Ferhan Ş.: Yerine göre değişiyor. Zaman zaman Derya çok babasının kızıdır, hatta tavır olarak Derya babasının kızıdır bence.
Derya B.: Evet, dilinin kemiği yoktur mesela.
Derya Ş.: Geçen gün arkadaşım “Sen ne annesi görünümlü babası kılıklı bir kızsın” dedi bana. Bence yapılmış en doğru yorumdu.