Pazar Arkeoloji sevgisi onu 60'ından sonra dalgıç yaptı

Arkeoloji sevgisi onu 60'ından sonra dalgıç yaptı

07.10.2007 - 00:00 | Son Güncellenme:

Urla'daki Limantepe kazılarını yöneten Prof. Dr. Hayat Erkanal sualtındaki arkeolojik çalışmalara bizzat katılmak için 60 yaşından sonra dalmaya başladı. Brövesini alıp dalgıç olan ve sualtı arkeolojisinin tekniğini öğrenen Erkanal ekibini de bu doğrultuda yönlendirdi

Arkeoloji sevgisi onu 60ından sonra dalgıç yaptı

Erkanal halen İzmir Urla'daki Limantepe kazılarını yönetiyor. Klozamenai antik kentinin bir parçası olan Limantepe kazılarına 1982'de başladı. Daha sonra Güneydoğu'da yüzey araştırmaları yapması için üniversite tarafından görevlendirildi. 1,5 yıl Cudi Dağı'nda çalışan Erkanal, bu dönemde terör örgütünün hedefi haline geldi. Bir sabah araziye çıkmak üzere aracına bindiğinde ön ve arka tekerleklere konan el bombaları patladı. Kendisiyle birlikte üç kişi yaralanırken çok sevdiği asistanı hayatını kaybetti. Bu şoku uzun süre üzerinden atamayan Erkanal arkeolojiye bir süre ara verdi. Ama üniversite yönetiminin ısrarı üzerine Urla'da 1987'de yeniden kazılara başladı. Ankara Üniversitesi Arkeoloji Bölümü Başkanı Prof. Dr. Hayat Erkanal 60 yaşından sonra dalgıçlığı öğrenerek sualtı arkeolojisi yapmaya başladı. Erkanal "Arkeoloji sevgisi ve bilime olan saygısı nedeniyle dalgıçlığı öğrendiğini" söylüyor. Erkanal ayrıca üniversite bünyesinde Sualtı Arkeolojisi Araştırma ve Uygulama Merkezi'ni de kurarak ülkemizde bir ilki başardı. Dalgıçlığa merakıyla bilinen Koç Holding Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Koç da bu merkeze sponsor oldu. Urla, Limantepe höyüğünün tam ortasından geçen İzmir Karayolu'nun yerini değiştirmek için denizden dolguyla yol yapılması düşünülüyordu. Bu amaçla hava fotoğrafları çekildi. Ancak denizin içinde görünen beyazlıklardan şüphelenen Erkanal, bunları araştırmak üzere dalgıçları görevlendirdi. Gelen sonuçlar kentin bir bölümünün battığı yönündeydi. Bu sürpriz, kentin tarihini öğrenmek için Erkanal'ı ne kadar umutlandırdıysa da, sualtı arkeolojisi ülkemizde yapılmadığı için bir o kadar da çaresizliğe düşürdü. Dünyada sualtı arkeolojisi yapan iki üniversiteden biri olan İsrail'in Hayfa Üniversitesi aynı tarihlerde Ankara Üniversitesi ile işbirliği sözleşmesi imzalamıştı. Erkanal bu anlaşmayı değerlendirmek için İsrailli sualtı arkeologlarını Urla'ya davet etti. 2000 yılında İsrailli dalgıçlar ekipmanlarıyla birlikte Urla'ya geldi. İsrailli dalgıç arkeologlar sualtında araştırmalar yapıyor ve Erkanal'a bilgi veriyordu. Ancak onların sözlü bilgileri yeterli gelmiyordu. Kendi dalmalı ve gözleriyle görmeliydi. İşte bu inanç onu 60 yaşından sonra dalgıç olmaya zorladı. Erkanal önce brövesini aldı, dalgıç oldu. Sonra da sualtı arkeolojisinin tekniğini öğrendi. Ardından da ekibinden dalgıç olmalarını istedi. İsraillileri davet etti 2003 yılında Hayfa Limanı'nda yaşanan grev nedeniyle İsrailli meslektaşlarının ekipmanlarını getirememeleri Erkanal'ı kızdırdı. Çünkü o yıl kazı yapamamış ve kendi deyimiyle koca bir yılı kaybetmişti. Soluğu Ankara Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nusret Aras'ın yanında aldı. "Biz İsraillilerden her şeyi öğrendik. Kendimiz de dalgıç olduk. Bilgi var ancak ekipman olmadığı için araştırma yapamıyoruz, bize ekipman alın" dedi. Rektör bu yaşta Erkanal'ın azmini görünce isteklerini yerine getirdi. TÜBİTAK'ın desteğiyle ekipmanlar tamamlandı. Ertesi yıl artık İsrailliler olmadan kendi ekipmanları ve öğrencileri dalgıç arkeologlarla kazıya başladı. Ne var ki bunlar da Erkanal'a yetmedi. Ekipman, uzman vardı ama kurumlaşmış değillerdi. Hemen üniversite bünyesinde Sualtı Arkeolojisi Araştırma ve Uygulama Merkezi'ni kurdu. İşte bu noktada da Mustafa Koç devreye girdi. İlk etapta merkeze bir minibüs hediye etti. Sonra da mimarlarını göndererek bina yapımı için proje başlattı. Urla Belediyesi de merkezin kurulacağı 10 dönümlük araziyi tahsis etti. Bu yıl sonuna kadar Sualtı Arkeoloji Merkezi'nin inşaat çalışmalarının tamamlanması bekleniyor.Eşi Prof. Dr. Armağan Erkanal da arkeolog olan Hayat Erkanal tüm mal varlığını, kurduğu Türkiye Eski Eserleri Koruma Tanıtma ve Araştırma Vakfı'na bağışladı. Mustafa Koç'un desteği "Her yıl kazılara başlamadan önce dalgıç eğitimimizi yeniliyoruz. Asistanlarım ve öğrenciler de dalgıçlığı öğrendi. Hatta eğitmen brövelerini aldılar. Merkezimiz kurulduğunda tüm Türkiye'ye, hatta dünyaya sualtı arkeoloğu yetiştireceğiz. Ülkemizde deniz kıyısındaki antik kentlerin çoğunda kentin bir bölümü batmıştır. Depremlerin bölgede sık olmasının bunda etkisi büyük. Biz bir tesadüf olarak Limantepe'nin bir bölümünün denizde olduğunu fark ettik. Karadakilerin yanı sıra denizde de sürdürdüğümüz kazılarda kentle ilgili çok önemli detayları tespit ediyoruz. Sualtında kalan tarih öncesi döneme ait mendireğin iç yüzünü açarak ve diğer taraftan da denizin altındaki tabakaları tespit ederek bu mendireğin ne zamanlar kullanıldığını ortaya koymaya çalışıyoruz. Tahminlerimize göre asıl hedefimize ulaşabilmek için denizin altında yaklaşık 10 metrelik bir çukur açmamız gerekiyor. İlk etapta 1,5 metre derinliğe ulaştık ve denizin tabanının yani mendireğin iç kısmının tabanının büyük küp parçalarıyla kaplı olduğunu gördük." "Dünyaya sualtı arkeoloğu yetiştireceğiz" Hayat Erkanal 1959 yılında Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Protohistorya ve Önasya Arkeolojisi kürsüsünde eğitime başladı. 1964'te "Babil Silindir Mühürlerinde Tanrı Ea" konulu lisans teziyle üniversiteyi bitirdi. 1963-64 yıllarında Ankara Anadolu Medeniyetleri Müzesi'nde çeşitli görevlerde çalıştı. 1966-1973 yılları arasında Batı Almanya'ya doktora yapmak üzere gönderildi. 1973'te Türkiye'ye döndü ve İstanbul Arkeoloji Müzesi'nde uzman olarak çalıştı. Aynı yıl Erzurum Atatürk Üniversitesi'ne asistan olarak atandı. Bu görevde 1976'ya kadar hizmet verdi. Araştırma görevlisi olarak girdiği Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Protohistorya ve Önasya Arkeolojisi Anabilim Dalı'nda halen başkan ve öğretim üyesi olarak çalışıyor. Kimdir?