“Aşk olsun, mutsuzluğa razıyım”

Star TV’de yayınlanan “Söz” dizisinde bir ajan olarak izliyoruz Meriç Aral’ı. Erkek ağırlıklı ekiplerin güçlü kadın üyesi olarak seyretmeye de devam edeceğiz bu dönem. Çünkü ekimde vizyona girecek “Cingöz Recai”de de ekibin bilgisayar dahisi rolünde. Aral’la projelerini ve hayatını konuştuk.

- Kenan İmirzalıoğlu, Haluk Bilginer gibi isimlerle rol alıyorsunuz “Cingöz Recai”de.

Çok heyecanlandırdı beni. Cingöz Recai’nin ekibinde bir bilgisayar dahisini canlandırıyorum. Onur Ünlü’yle çalışmayı çok istiyordum. İnanılmaz eğlendim. İnsanı çok rahat bırakan bir yönetmen, ama istediğini de mutlaka alıyor.

“Ekiple asker arkadaşı gibiyiz”

- Oynasam dediğiniz, beklediğiniz bir rol var mı?

“Cingöz Recai”de deneyimledikten sonra tekrar iyi bir polisiye işte oynamayı çok isterim. Dönem işlerini de çok seviyorum. Öngörülemeyecek bir şeyi oynamak, yeni şeyler denediğim işlerde olmak istiyorum hep.

- “Söz”de Eylem rolüyle daha farklı bir yanınızı görüyoruz. Aksiyon sahneleriniz var.

Kendimi hiç böyle düşünmezdim ama bununla ilgili çalışmak ve yapabildiğimi görmek beni çok heyecanlandırdı, çok tatmin etti. Dizide her bölüm yeni bir şey yapmak zorunda kalıyorum, bu da beni diri tutuyor. Eylem’le birbirimizi çok beslediğimizi düşünüyorum. Belki de televizyonda hiç izlemediğimiz gibi bir karakter olması ilgimi çekiyor. O erkeksi dünyada bir kadın olarak, erkekleşmeden kendini var ediyor.

- Ekipçe de artık bayağı yakınsınızdır.

Evet, onlar zaten gerçekten asker arkadaşı gibiler. Ben de onların asker arkadaşı gibiyim, böyle bir ilişkimiz var. Bu işe girerken “Bu kadar çok erkeğin olduğu bir yerde rahat hissedecek miyim, nasıl anlaşacağım?” gibi kaygılarım vardı. Ama kendimi orada güvende hissediyorum, müthiş bir ekibimiz var.

“Dövüş ve silah eğitimi aldım”

- Sizin de bir eğitim süreciniz oldu. Farklı bir Meriç keşfettiniz mi bu süreçte?

Oldu, gizli kapaklı oldu biraz. Büyük bir sürprizdi benim ajan çıkmam. O kadar heyecanlandım ki, “Tabi ki” diye atladım. Dövüş ve silah eğitimi aldım. Devam etmek istiyorum yakın dövüş eğitimlerine; insanı güçlendiriyor, kendine güvenini de artırıyor.

- Aşk ne ifade ediyor sizin için? Güne mutlu uyanmak mı mesela?

Mutsuz uyandırmasını da seviyorum hiç olmamasındansa. Aşk mutlaka olsun ve hep olsun. Ben mutsuzluğuna da razıyım. Ben aşk yaşıyorsam acısını da zevkini de külfetini de yaşayayım. Herkes öyle yaşasın. Çünkü aşık olan insanlar çok şanslı. O kişiyi buldukları için, o kişi değilse bile, o hissi yaşadıkları için...

- Sade bir tarzınız var, vintage seviyorsunuz. Meraklı mısınız modaya?

Galiba meraklıyım. Modadan bir yandan çok iyi anlıyorum, bir yandan pek de anlamıyorum. Bir şey popüler oldu diye yapmam. Asla sevmediğim bir şeyi giyemem.

- “Medcezir”den rol arkadaşlarınız Serenay Sarıkaya, Hazar Ergüçlü gibi isimlerle gerçek hayatta da iyi arkadaşsınız.

Kızlarla beşimiz sürekli bir araya gelemiyoruz ama ikili üçlü bir araya geldiğimizde iş anlamında da, hayatla ilgili her şeyde de birbirimize destek oluyoruz. Birbirimizin varlığını hissediyoruz bence. O da güzel, yakın arkadaş olmanın gereği zaten. Çok özlüyoruz birbirimizi görmediğimizde.

“Evde kendi kendime çok dans ederim”

- Planlı mısınızdır? Hadi uçağa atlayıp tatile gidelim denen kişi siz misinizdir arkadaş grubunda?

Planlı biri değilim bence. Evet o arkadaş benim. O çılgın teklifleri sunarım da, ısrar da ederim. Hadi gidelim dendiğinde de giderim.

- Yoga yapıyormuşsunuz. Biraz nötrlenmek istediğinizde başka neler yaparsınız?

Dans etmeyi çok seviyorum. Evde kendi kendime çok dans ederim, beni rahatlatır. Müzik dinleyerek yürümek, dans etmek ve bağırarak şarkı söylemek; bu üçü çok iyi gelir.