Pazar "Babamızın klasik esprisi: Boşa kürek çekiyorsunuz"

"Babamızın klasik esprisi: Boşa kürek çekiyorsunuz"

28.01.2007 - 00:00 | Son Güncellenme:

Galatasaray Kürek Takımı'nın ikizleri Saim ve Sami Kaya: "Birbirimize uyum sağlamada hiçbir problem yaşamıyoruz. Bedenlerimizin ritmi aynı sanki. Teknede aynı şeyleri hissediyoruz. Yarışta ne yapacağımızı, konuşmaya gerek kalmadan anlıyoruz, uyguluyoruz"

Babamızın klasik esprisi:  Boşa kürek çekiyorsunuz

axpaz011.jpg İkizler, 10 yıldır aynı kulüpteler ama kısa süreli bir Fenerbahçe macerası da yaşamayı ihmal etmediler. Dört yıl önce Galatasaray'dan Fenerbahçe'ye transfer olup, kısa süre sonra eski külüplerine geri dönmüşlerdi. Ve iki kulübü birbirine düşürmüşlerdi. Saim ve Sami Kaya şu anda Fethiye'de kulüplerinin kampında kürek çekiyorlar. Hedefleri ağustostaki Dünya Şampiyonası'nda ilk 11'e girerek olimpiyatlara katılma hakkını elde etmek. Eğer bunu başarırlarsa olimpiyatlarda yarışan ilk Türk kürekçiler olacaklar. Kaya kardeşler her ne kadar aynı işi ve aynı evi paylaşsalar da arkadaş grupları ayrı. Zaman geçirme şekilleri de. Sami modifiye meraklısı, arabasıyla uğraşmayı seviyor. Saim'i ise bilgisayarın başından kaldırmak zor. Bilgisayar oyunlarının tutkunu. Aşk hayatları da farklı ilerliyor. Sami'nin Fethiye'de kampta tanıştığı bir kız arkadaşı var, Saim'in ise kalbi boş. Kürek sporu camiasındaki lakapları pandalar. Cüsselerine bakılırsa "bileklerinin hakkıyla" kazanmışlar bu lakabı. Boyları 1.98, kiloları 103. Saim ve Sami Kaya (28) Galatasaray Kürek Takımı'nın ve Kürek Milli Takımı'nın tek yumurta ikizleri. İki çiftede birlikte yarışıyorlar. 1994'te Balkan şampiyonu olmuşlar. 1996 Balkan Şampiyonası ikinciliği, 2004 Akdeniz Oyunları'nda gümüş madalya kazanmışlar. Sami Kaya: Eski antrenörümüze antrenmanda yaptık böyle bir şaka. Önce anlamadı, sonra fark etti ve kızdı. Türkiye'deki bir yarışta yer değiştirsek de birinci olabiliriz bence ama yurtdışında bu mümkün değil. İyi rakipler var çünkü. Böyle bir şakayı göze alamayız. Yer değiştirmek ikizlerin klasik şakasıdır. Bir antrenman ya da maç sırasında denediniz mi bunu? Saim Kaya: Futbol kadar olmasa da tatmin edici bir para kazanıyoruz. Ama unutmayın ki tüm masraflarımız kulüp tarafından karşılanıyor. Mesela sutopu takımındaki arkadaşlarımız bizim maaşları duyunca "Nasıl bu kadar yüksek maaş alıyorsunuz?" diyorlar. Futbolun başarılı bir futbolcuya iyi para kazandırdığını biliyoruz. "Kürek piyasası" nasıl? İyi para kazanıyor musunuz? Saim K.: Örnek aldığımız biri yoktu. Bir akrabamızın tavsiyesiyle ilk kulübümüz Hereke Sümer Spor'da küreğe başladığımızda yaşımız 11'di. 1994'te, yani 16'mızdayken, Romanya'daki Balkan Şampiyonası'nda ilk birinciliğimizi aldık. Başarı geldiği an iş daha da ciddiye bindi. Sanırım o galibiyet, küreği kanımıza çıkmamak üzere soktu. Kürek sporu kanınıza doğduğunuz ve o yıllarda yaşadığınız yerde, İzmit Hereke'de girmiş. Genelde erkek çocuklarının ilgilendiği spor futboldur. Kürek nereden çıktı? "Kardeşimden bir gömlek daha üstün olmam gerekiyor" Saim K.: Bizim yarıştığımız tekne sınıfında dümen yok. Hamla ön tarafta oturur, bir numara denilen sıvıryacı arkasında oturur. Tempo hamlaya bağlıdır. Tempoyu o verir. Sıvıryacının hamlaya ayak uydurması gerekir. Ayrıca sıvıryacı arkasını da kontrol eder, başka teknelerle çarpışmaya engel olmaya çalışır. Sami K.: Hamla yarışı kontrol eden kişi. Ama benim kardeşimden bir gömlek daha üstün olmam gerekiyor çünkü uyumu sağlayan benim. Öğrendiğime göre siz hamlasınız, kardeşiniz sıvıryacı. Benim gibi kürek terimlerinden anlamayanlara açıklar mısınız teknede nasıl bir işbölümü yaptığınızı? Saim K.: İkimiz de aynı antrenman programını yapıyoruz aslında. Bizi yönlendiren antrenörümüz. Ben hamlayım. Benim oraya oturmam uygun görüldü. Yıllardır da bu değişmedi. Lider olan hamladır. Tempoyu veren odur çünkü. Sıvıryacı yani kardeşim benim tempoma uyum sağlamaya çalıştığı için onun işi daha zor bana kalırsa. Hamla daha bağımsız bir konumda. İkiniz de aynı anda başlamışsınız küreğe. Kimin hamla kimin sıvıryacı olacağı nasıl belirlendi? Karakterleriniz etkili oldu mu bunda? Saim K.: Birbirimize uyum sağlamada, ayak uydurmada problem yaşamıyoruz. Bedenlerimizin ritmi aynı sanki. Teknede aynı şeyleri düşünüyoruz, hissediyoruz. Diğer takımlar birbirleriyle konuşarak anlaşıyor doğal olarak. Bizde o konuşma olmuyor hiç. Yarışta ne yapacağımızı ikimiz de düşünüyoruz ancak konuşmaya gerek kalmadan uyguluyoruz. Oyundaki başarısızlık uyum sorunundan değil, bireysel ve teknik hatalarımızdan kaynaklanıyor. Kardeş olmamızın dezavantajı soracaksanız hemen söyleyeyim: Arada sırada kavga ediyoruz. Sami K.: Kafamızda acaba o çekiyor mu, ne yapıyor düşüncesi kalmıyor. Kürekte güven çok önemlidir. Biz birbirimize çok güveniriz. Bu güveni getiren ikiz olmamız. Kürek ekip ruhu isteyen bir spor. İkiz olmanızın nasıl bir getirisi var yaptığınız spora? "İş icabı kavgalarımızın üzerine sünger çekiyoruz" Saim K.: Vallahi iş icabı tüm kavgaların üzerine sünger çekiyoruz. Antrenmanların ardından kavgamıza devam ettiğimiz de oluyor. Sami K.: Ama genelde küslüğümüz beş dakika sürer. Kin duymayız birbirimize. Aynı evde yaşıyorsunuz. Diyelim ki evde kavga ettiniz. Bu gerginliği antrenmanlara, yarışlara taşır mısınız? "Ne küreği, inşaat kürekçisi mi?" Sami K.: Onların desteği olmasaydı şimdi bu yerde değildik. Kendimizi bildik bileli kamplardayız, yarışlardayız. Ailemizden ayrıyız. Küreği meslek olarak seçmememize engel olmaya çalışmadılar. Sadece babam arada sırada bizimle dalga geçer, "Oğlum kürek çekiyorsunuz ama boşa kürek çekiyorsunuz" der. Biz de her defasında "Aman baba yine mi aynı espri" diye güleriz. Aileniz iki oğullarının da kürekçi olmasından memnun mu? Doktor, mühendis yapmak istemediler mi sizi? Saim K.: Yok. Zaten sosyal hayatımız sıfır. İstanbul'dayken da antrenman yorgunluğundan dolayı evden çıkamıyoruz. Eviniz İstanbul'da ama kış kampı için aylarca Fethiye'de kalıyorsunuz. Sosyal hayatınız ikiye bölünüyor olmalı. Saim K.: Şu an kız arkadaşım yok. Ama daha önceleri problem yarattı işimiz. Ya kendimiz gibi bir sporcuyla çıkacağız ya da çok anlayışlı bir kız bulacağız. Başka çare yok. Sami K.: Saim'in eski kız arkadaşı "Küreği bırak, başka işte çalış" demişti. Sonra ayrıldılar tabii. Görüşmek kolay olsun diye Fethiye'den sevgili buldum. O da kürekle ilgileniyordu, altı ay kadar uğraştı sporla. Benim çok çalışmam gerektiğinin farkında. Anlayış gösteriyor. Kız arkadaşlarınızla uzun süreli bir ilişki yaşamanız zor görünüyor. Yoğun antrenman programı nedeniyle terk edildiğiniz oldu mu hiç? Saim K.: Evlilik olayına küreği bıraktığımızda girmeyi planlıyoruz. Şu an kürek için en iyi yaşlardayız. Evliliği ertelemek doğru bir karar. İkinizden biri evlenmeye karar verirse kürekteki başarınız sekteye uğrar mı? Saim K.: "Ne küreği, inşaat kürekçisi mi?" diye espri yapanlar çıkıyor. Kürekçiler kızların ilgisini çekiyor. Hele de başarılıysanız kızların hoşuna gidiyor. Kızların ilgisi nasıl? Kürekçi olduğunuzu duyduğunuzda nasıl tepki veriyorlar? "Biri diğerinin liderliğini kabul etmiyor" Antrenörleri Recep Akıcı "Dev gibi iki adam" diyor onlar için ve ekliyor: "Saim ve Sami açık sınıf kategorisinde (ağır kilo) yarışan kürekçiler. İstatistiklere göre basketbolculardan sonra fiziksel olarak en uzun boylular ve iriler kürekçiler." İkizlerin aynı şeyleri hissetmesi, uyumlu olması bir avantaj. Birbirlerini için fedakarlık yapma oranları diğer takımlardan daha fazla çünkü tek yumurta ikizleri. Ayrıca daha dirençli olduklarını gözlemliyorum. Ama ekibin başarısı için birinin liderliği çok önemli. Burada hamla yani Saim lider görevinde. İkizler evde, işte yıllardır birlikteler. Ancak lider kim olacak? Birinin baskın olması gerekiyor. Birbirlerine çok yakın oldukları için liderliği sağlamak, sürdürmek zorlaşıyor. Kardeş, ikizinin liderliğini kabul etmiyor. Başlarında bulunmadığım bazı antrenmanlarda birbirlerine bağırıp çağırıyorlar, dalaşıyorlar. İkisini dengelemek güç benim için. Hamlanın karakter açısından daha agresif, lider ruhlu olması lazım. Ama bu konuda iki kardeş de birbirinden çok farklı değil, karakterleri benziyor. Fiziksel performansları da hemen hemen aynı. Bazen birbirlerinin üzüntülerini umursamıyorlar. Bu kardeş olmaktan kaynaklanıyor. Nasılsa o beni anlar, kardeşiz düşüncesindeler. Birinin hatası varsa onu telafi etmek için çaba göstermeyebiliyor.

Yazarlar