Pazar “Batı değerlerine sahip çıkmalıyız”

“Batı değerlerine sahip çıkmalıyız”

22.11.2015 - 02:30 | Son Güncellenme:

Prof. Dr. Doğu Ergil ile Paris’te düzenlenen saldırıları konuştuk. Ergil “Teröristler Avrupa’ya has olan değerlere; demokrasiye, özgürlüğe, hukukun üstünlüğüne, şeffaflığa ve laikliğe karşılar. Bizim bu değerlere sahip çıkmamız lazım” diyor

“Batı değerlerine sahip çıkmalıyız”

Fransa’nın başkenti Paris’te 13 Kasım’da yaşanan katliam tüm dünyayı şoke etmişti. Günler geçtikçe detaylar ortaya çıktı ve maalesef hayatını kaybedenlerin sayısı arttı. Fransa’da yaşananları, IŞİD’e karşı kurulması gereken ittifakın neler yapabileceğini Fatih Üniversitesi’nden sosyoloji profesörü Doğu Ergil ile konuştuk.

Haberin Devamı

-Fransa-Almanya maçının oynanacağı günün seçilmesi, konser salonuna yapılan saldırı... Paris katliamı Batı medeniyetine ve değerlerine bir tehdit midir?

Önce bu saldırıyı gerçekleştirenlerin adını koyalım: Bunlar terörist mi? Terörist. Ama daha fazlası... Katil mi? Evet... Fakat katilden daha fazlası… Kendilerini adadıkları bir dava var. Davalarının kutsallığını mensup oldukları İslam dininden türetiyorlar. Kurdukları teşkilatın adı İslam Devleti; tüm Müslümanları onun çatısı altında toplamak istiyorlar. Zorla veya ikna ederek… Kutsal davaları yolunda ölmek ve öldürmekle Allah’ı memnun edeceklerine inanıyorlar. Tüm yaptıklarını da dinsel kaynaklara ve geçmiş uygulamalara dayandırıyorlar.
Bu nedenle yaptıklarının “Müslümanlıkla ilgisi yoktur” demek onlar için ikna edici değil. O zaman, “Onlarınki İslam’ın
son derece radikal bir yorumudur”
demek gerekir.

Haberin Devamı

-Neden Avrupa’yı hedef alıyorlar?

İki nedenleri var. Evvela Avrupa’ya has olan değerlere; demokrasiye, özgürlüğe, hukukun üstünlüğüne, şeffaflığa ve laikliğe karşılar. Bir de Fransa nüfusunun yüzde 7.5’i, (5 milyon) Müslüman. Bu nüfusu da kendilerine bağlı olması gereken bir kitle olarak görüyorlar. Zaten saldırganların pek çoğu İslam ülkelerinden Avrupa’ya iltica etmiş ailelerden geliyor. Kafalarında bir türlü benimseyemedikleri, uyum sağlayamadıkları, onlara yabancı bir Avrupa imajı var. Bu olumsuz duyguları bir türlü affedemedikleri Avrupa’nın sömürgeci geçmişi besliyor. Batı sömürgeciliği nedeniyle İslam medeniyetinin gerilediğini, bugün Müslümanların yaşadığı tüm olumsuzlukların bundan kaynaklandığına inanıyor ve Batı’ya diş biliyorlar.

“Medeniyetler çatışmasını başlattıklarına inanıyorlar”

“Batı değerlerine sahip çıkmalıyız”


-Bunu bir “medeniyetler savaşı” olarak görmeleri olası mıdır?

Tabii... Amerikalıların fikren ortaya attığı “medeniyetler çatışması”nı başlattıklarını ve sürdürdüklerini düşünüyorlar.

-Avrupalı cihatçıların Suriye’de yaptıklarından, sergiledikleri şiddetten çok ülkelerine döndükleri zaman yapacakları endişelendiriyor galiba liderleri... Katılır mısınız?

Haberin Devamı

Avrupalı liderler arasında iki farklı görüş ortaya çıktı: Avrupa Birliği fikrine can veren Schengen ve Dublin anlaşmalarının artık sonlanmasını düşünenler ulusal sınırlarına yeniden sahip çıkmaktan yanalar. Getirecekleri uygulamalarla göç dalgalarını sonlandırma fikrindeler. Diğer yanda Merkel ve onunla
hemfikir olanlar var.
“Biz Avrupa’nın değerlerine sahip çıkalım. Bu değerleri benimseyen ve sığınmaya ihtiyaç duyanları da seçici olarak aramıza alalım” diyorlar. Herhalde resmi tavır, bu iki görüşün arasında bir yerde şekillenecek. Bu tartışmanın daha uzun süre devam edeceği anlaşılıyor. Çok taze bir haber: Fransa Cumhurbaşkanı François Hollande, Obama ve Putin’i arayarak IŞİD ile ortak mücadele etmek için çağrı yaptı. Yakında yüz yüze görüşecekler. Yeni bir pakt söz konusu olabilir.

-Geç kalınmadı mı sizce?

Paris’teki saldırılardan önce IŞİD bölgesel saldırılar gerçekleştiriyordu. Paris saldırısıyla Avrupa’yı can evinden vurdu. Artık Batı IŞİD’i daha ciddiye alacaktır. Çoğu ülke doğrudan müdahaleden kaçındı. Suriye hükümeti IŞİD’le doğrudan mücadeleye girmedi. Diğer yerli muhaliflerle uğraştı. Türkiye yakın zamana kadar IŞİD’in kendisi için ciddi bir tehdit olduğunu düşünmedi. Üstelik IŞİD, Suriye’de Türkiye’nin karşı olduğu rejimin muhalifleri arasındaydı. Dahası, IŞİD, Ankara’nın ana tehlike olarak algıladığı Suriye Kürtleri ile savaşıyordu.

“Batı değerlerine sahip çıkmalıyız”


Paris’e düzenlenen saldırılarda futbol maçının oynandığı stadyumun çevresi ve bir konser salonu hedef alındı.

-Çare nedir?

Haberin Devamı

İki tane var: İlk önce teröristlerin yok etmek istediği Batı değerlerine sahip çıkmak gerek. Bir de bu ortak düşmana karşı uluslararası bir ittifak kurmak lazım.

“Kürdistan ihtimali tüyler ürpertiyor”

-Türkiye’nin IŞİD’e karşı takındığı tavır pek hoş karşılanmıyor. Dış basında yayımlanan makalelerden rahatlıkla anlaşılıyor bu...

Doğrudur. IŞİD’in Türkiye’yi bir geçiş ve ikmal yolu yaptığı Batı, hatta yerli basında hayli yazıldı ve konuşuldu. Batı medyası bir hayli suçlayıcı haberler ve programlar yaptı. Ülkemizdeki IŞİD mensupları ve destekleyen çevrelerle görüştüler, söyleşiler yayımladılar. Sonra anlaşıldı ki IŞİD kendi gelecek planları olan radikal bir örgüt.

Haberin Devamı

-IŞİD’in Kürtlerle savaşması Türkiye’nin vereceği tepkiyi geciktirmiş midir?

Bütün dünya biliyor ki Türkiye’nin birinci tehdit algısı Kürtler. Suriye’de sınır boyunca özerk bir Kürt bölgesi oluşturulur ve bu bölge PKK’nın kontrolünde olursa sadece Kandil değil, buradan da Türkiye’nin tehdit edileceği düşünüldü. Kürdistan’ın kurulabilecek olması da tüyleri ürpertti. Bu nedenle IŞİD birinci hedef olarak görülmedi.

Yazarlar