Pazar "Ben her rolü oynarım"

"Ben her rolü oynarım"

03.08.2003 - 00:00 | Son Güncellenme:

Oyunculukta 20 yılı geride bırakan Derya Alabora, "Oyuncu her rolü oynamalı. Hep aynı rolü oynarsa zaten oyuncu olmaz" diyor

Ben her rolü oynarım





Asabi rollerin kadını Derya Alabora popüler olmaktan hoşlanmıyor. Güzel yazılmış her karakteri oynamak istediğini söyleyen Alabora gençlerin oyunculuğu yanlış algıladığına inanıyor. Türkiye'nin çeşitli kültürlere sahip olmasının oyuncuyu besleyen bir şey olduğunu ifade eden sanatçıya göre, "Bu coğrafyadan çok büyük oyuncuların çıkması gerekiyor"


Kanal D'ye çektiğimiz "Aşk Meydan Savaşı" adlı dizi bittikten sonra tatile çıktım. Bu sene biraz dinleneyim, dizi çekmeyeyim diyorum. Mustafa Alkıran'la birlikte çalıştığımız "Göç" adlı bir tiyatro projemiz var. Yurtdışındaki festivallere katılacağız. Bu proje İstanbul Sanat Vakfı'nın ve Rotterdam'daki bir tiyatronun ortak projesi. Türkiye'den göç eden ve Türkiye'ye gelen insanlar anlatılıyor.


Yaptığın bir işle gündeme gelmek çok hoş. Ama özel hayatımda her gittiğim yerde arkamda gazeteciler olamaz. Ben öyle yaşamak istemem.


Bence sinema ve tiyatro oyunculuğu arasında pek fazla fark yok. Oyunculuk oyunculuktur. Tiyatroda daha büyük, sinemada daha küçük oynamak gibi düşüncelere katılmıyorum. Önemli olan duygular ve karakter yaratmak. Onu gerçek anlamda yapabiliyorsan sinema ve tiyatronun bir farkı kalmaz. Bizde tiyatro oyunculuğu uygulamasında biraz abartı var. Dizi oyunculuğu da yaptığın proje ile ilgili. Türkiye'de çok kalitesiz işler yapılıyor. Oyunculuktan anlayan çok fazla yönetmen yok. Bir konsept veriliyor ve sen lafını ezberleyip çıkıyorsun. O zaman da yapılan iş anlamsız oluyor. Ben bazı dizilere bakmaya tahammül edemiyorum.


Amerikan ve Avrupa sinemasında o kadar mükemmel karakterler yaratılıyor ki... Yaşamdaki güzel yazılmış her karakteri oynamak her oyuncunun istediği bir şey. Oyuncu en çok Shakespeare ve Çehov gibi yazarların yazdığı karakterleri oynamak ister. Çünkü oradaki karakterler olağanüstüdür. Oyuncu o rolleri başarıyla canlandırdığında büyük bir haz duyar. Mesela Meryl Streep'in "Sophie'nin Seçimi" adlı filminde çocuklarından birini tercih ettiği sahnede oynamak çok zor olmalı. Bu rolde oynamak isterdim.


Biraz aykırı işler yapan yönetmenlerle çalışmak isterim. Eşim Uğur Yücel'in iyi bir yönetmen olduğunu düşünüyorum. Onun bir filminde başrol olmasa da iyi yazılmış bir karakteri oynamak isterim. Zeki Demirkubuz'un filminde oynadım ve onu beğeniyorum. Son zamanlarda yurtdışında da başarısını kanıtlamış olan Nuri Bilge Ceylan'ı seviyorum.


Bu dünyada da böyledir. Dünyada da bir şey oynarsın. Onu iyi canlandırdığın zaman sana hep aynı tip rol teklif edilir. Para akıtılan bir iş olduğu için piyasa riske girmek istemez çünkü. Ben her rolü oynarım. Tabii casting diye de bir şey var. Hayatta sana daha fazla giden roller muhakkak vardır. Yapımcılar riske girmek istemediklerinden bir sanatçı için daha banko karakterleri tercih ederler. Oyuncu her rolü oynamalı. Hep aynı rolü oynarsa zaten oyuncu olmaz.


Ben dizi yapmaktan çok hoşlanmam. Ama o diziyi yapmaktan çok keyif alıyordum. Kadromuz çok iyiydi ve dizide çok gerçekçi yazılmış karakterler vardı. Ama dizinin devam etme ihtimali yok.


Herhalde iyi canlandırıyorum karakterleri. Sinema için illa çok güzel biri olmanıza gerek yok. Fiziğin tabii ki önemi var ancak bir yere kadar. Öncelikle ekranın insanı sevmesi gerekir. Bu bir elektriktir, bir enerjidir. Meryl Streep çok güzel olmasa da çok başarılıdır mesela. Ben bile hâlâ hayret ediyorum nasıl bu kadar rolde oynadığıma.


Baktığım zaman çok fazla insan yok. Bunun nedeni de oyunculuğu yanlış algılamaları. Eğitimler yanlış veriliyor. Şu coğrafyadan çok büyük oyuncuların çıkması gerektiğini düşünüyorum. Çünkü Türkiye'de çok çeşitli kültürlerin olması insanı besleyen bir şey. Yeterli performans sergilenemiyor. Belki de ben çok mükemmeliyetçiyim. Ama diğer insanlara bakıyorum, yerlerinden çok memnun görünüyorlar.

Derya Alabora'nın beğendikleri

  • En beğendiği oyuncular: Meryl Streep, Marlon Brando, Al Pacino.
  • En beğendiği yazarlar: Ahmet Altan, Dostoyevski.
  • En beğendiği üç film: "Karanlıkta Dans", "Kadın Kokusu", "Kurban".
  • En son okuduğu kitap: "Fütursuz Oyunculuk", Eric Morris.
  • En son izlediği film: "Matrix Reloaded".
  • En son dinlediği albüm: "Vespertine", Björk.
  • Kullandığı parfüm: "Leu Par", Kenzo.
  • Arabasının markası: Cherokee Jeep.