Pazar Bi'baksana, ateşim var mı?

Bi'baksana, ateşim var mı?

08.01.2006 - 00:00 | Son Güncellenme:

Yumurta yedim. Geçen hafta. Üstelik yumurtayı da hiç sevmem. İnsan korkmaz mı canım, korkuyorum tabii ya kuş gribi olduysam diye. Ateşim yok diye doktora da gidemiyorum...

Bibaksana, ateşim var mı

Koşarak en yakın hastanenin acil servisine dalmak istiyorum: Ben kuş gribi oldum doktor bey. Ben mi salağım, bu hususta yalnız mıyım; yoksa şu sıralar iki kez öhö'leyen herkes, hele de yakın zamanda tavuk, yumurta falan yemişse, "Yoksa? Yoksa?" diye panikliyor mu? İtiraf ediyorum: Ben yumurta yedim. Son on yılda on kez bile yumurta yememişimdir. Ama geçen hafta yedim. Bir akşam otururken, ortada bir sebep bile yokken, ne televizyonda gördüm de canım çekti, ne biri söyledi de aklıma geldi, öyle aniden, canım yağda yumurta istedi. Dahası üşenmedim, kalkıp yağda yumurta yaptım kendime. Şimdi bu bir işaret değilse nedir? Ben bu yumurtayı yesem yesem, kuş gribi olmak için yemiş olabilirim ancak. Fakat gel de bunu doktora anlat. Ateşim yok diye ya hemen eve gönderir beni ya da nörolojiye sevk eder.Oysa ciğerlerimdeki hücreler birer birer infilak ediyor, booom, booom... Duyuyorum. Kendimi zor tutuyorum. Kuş gribiyle ilgili bir belgesel izlemiştim. Uzakdoğulu, kuş gribi virüslü bir kadın uçağa biniyor, orayı elliyor, buraya hapşırıyor falan, bu esnada kendini biraz halsiz hissediyor ama mühimsemiyor, bir toplantıya katılıyor, sonra otel odasına dönüyor, iyice kötülüyor, kat görevlisi kadın doktor çağırıyor, doktor sıradan bir grip vakası zannediyor falan filan...Biz bu esnada içeride, kadının içinde, ta ciğerinde neler olup bitiyor; onu izliyoruz.H5N1 virüsü akciğere yerleşiyor. Hücrelerin içine giriyor. Girdiği bu hücreyi binlerce virüs oluşturacak şekilde yeniden programlıyor. Sonra bu hücreyi havaya uçuruyor. Bom! Ve biraz evvel hücrede üretilen binlerce virüs patlamanın şiddetiyle diğer hücrelerin üzerine doğru fırlıyor. Onlar da birer hücrenin içine girip...Uzakdoğulu bir doktor eğer çok yüksek basınç oluşursa akciğerin de infilak edebileceğini söylüyor.Gerçek mi bu? Geçenlerde "X Files / Gizli Dosyalar"da da böyle patlıyordu insanlar. Ama o dizi!Kulağım ciğerimde, içimi dinliyorum. "Nefes alamıyorum" diyorum Simin'e. "O kadar sigara içersen nefes alamazsın tabii" diyor. Sigara içiyorum ama vitamin almayı da ihmal etmiyorum. "Bak, bir yandan da mandalina yiyorum" diye kendimi savunurken, elimdeki sigarayı ağzıma götürüyorum mandalina zannedip. Neyse ki son anda ısırmıyorum. Akciğerlere terör saldırısı Bu esnada Hong Kong ve Vietnam'dan birtakım bilim adamlarının H5N1 virüsünün niye öldürücü olduğu ile ilgili bulgularını okuyorum. Bu virüsün öldürücü olmasının nedeninin bağışıklık sisteminin aşırı düzeyde harekete geçmesi olduğunu söylüyorlar. Bağışıklık sistemi hücreleri vücudu savunmak için virüse doğru akın edince akciğerlerin tıkanmasına ve boğulmaya sebep oluyormuş.Mevzu kuş gribi olunca, bağışıklık sisteminin güçlü olması o kadar da iyi bir şey değilmiş yani. Bu yüzden yaşlılardan ziyade çocuklar ve gençler için daha öldürücüymüş bu virüs.BBC'nin bilim muhabiri Roland Pease "bağışıklık sisteminin verdiği yanıtın hafifletilmesi halinde, muhtemel bir salgın durumunda binlerce, hatta milyonlarca kişinin yaşamlarının kurtarılabileceğini" söylüyor.Nasıl yani? Mandalina yemeyelim mi?"Ben kuş gribi oldum ya" diyorum, "Saçmalama!"ları duymazdan gelip devam ediyorum: "Şimdi acilen AIDS olmalıyım. Çünkü HIV de bağışıklık sistemini etkisiz hale getiriyor. Bağışıklık sistemim etkisiz hale gelirse eğer, kuş gribi virüsüne karşı da aşırı harekete geçemez. Böylece kuş gribi beni boğarak öldüremez."Bu da bir düşünce! Mantık olarak da yanlış sayılmaz. AIDS olursam kuş gribinden ölmem. Nezleden ölürüm o zaman!H H HTabii tüm bunlardan önce... Virüsün mekanizması tam olarak çözülemeden, daha etkili bir tedavi için ilaç ve aşı geliştirilemeden ve ben daha AIDS olmaya bile fırsat bulamadan önce kuş gribi virüsü mutasyon geçirip insandan insana geçer hale gelir, korkulan salgın başlarsa...Ateşim mi çıktı benim? Savunma sistemi öldürüyor Kuş gribi kadar değilse de, şu doğalgaz meselesini de acayip önemsiyorum. Hatta bu konunun üzerine büyük bir ciddiyetle eğildim diyebilirim.Rusya-Ukrayna kavgası... Hah, çözüldü derken, Türkiye'nin 1000 metreküp gaza artık 260 dolar ödeyeceği yazılıp çizilmeye başladı. Hatta bu rakamı 272 dolara kadar çıkaranlar var. Sırf doğalgaza değil, satın alınan bu doğalgazla elektrik üretildiği için elektriğe de zam geleceği konuşuluyor. Çok önemli mevzular bunlar muhakkak. Fakat benim üzerine ciddiyetle eğildiğim doğalgaz meselesi bu değil, şu: Doğalgaz faturası geldi. 400 küsur milyon. Rakam tam olarak aklımda değil diye yazmıyorum ama 500 milyona yakın bir şey. Hamam mı canım burası? Minicik ev! Ne kadar ısınmış olabiliriz ki? Tamam, birkaç kez de yemek yaptım, ocağı kullandım. Bu mudur yani bedeli? 500 YTL!Doğalgaz saati okuyan kimse, bu mesleğin adı her neyse; doğalgazla ilgili basında çıkan haberleri okuyup, bu haberlerden gazı alıp, tüm bu gelişmeleri benim faturama yansıtmış olabilir mi?Neler oluyor?Çocukcağız gazetelerdeki haberleri okumuş mu bilemiyorum ama bizim doğalgaz saatini yanlış okumuş.Düzelttiler. Gazeteleri okuyunca gaza mı geldi doğalgazcı çocuk? İki limonun suyunu sıkın. Bunu büyük bir bardağa koyun, üzerine aynı miktarda bal ekleyin. Karıştırın. Buz gibi bir kutu bira alın ve bu karışıma ekleyin. Evet, bira! (Söylememe gerek var mı; eğer grip ilacı alıyorsanız bu tedaviden uzak durun.) Kanepeye uzanın. Yavaş yavaş, küçük yudumlarla için.Denedim mi?Dener miyim! Reçetede boşuna "yavaş yavaş, küçük yudumlarla" denmiyor; bunu hızlı ve büyük yudumlarla içmek imkansızdır herhalde, tadı iğrenç olmalı.Ha bir de not var reçetede: Bunu içtikten sonra kanepeyi ıslatmamaya dikkat edin.Geçmiş olsun. Gribe eğlenceli tedavi Küçüktüm, evde yalnızdım, yumurta kırmaya kalkışmıştım. Kızgın yağ koluma sıçradı. Çok canım acıdı. Bir süre sonra bir kez daha denedim. Kızgın yağa baktım, elimdeki yumurtaya baktım; mümkün değil cesaret edemedim. Ocağın altını kapatıp, yağın soğumasını bekleyip, yumurtayı ancak o zaman ılık yağa kırabildim. Tabii ki tadı iğrenç oldu.Bunca yıl sonra canımın yumurta çekmesi bir yana, korkmadan kızgın yağa yumurta kırabilmem de bir işaret olsa gerek. Ya depresifim ya da kuş gribi! manik depresif köşe