Bir elimde rakı, bir elimde meze

Çok uygun bir mutfağımız olduğu halde neden biz de diğer Akdeniz ülkeleri gibi pop bir şekilde mezeleri atıştıramıyoruz, neden elimize alıp yiyemiyoruz?” sorusundan ortaya çıkan bir mekan Elde Meze. Eğlence hayatının önde gelen isimlerinden Özgür Aras’ın, ortağı Ogün Canay’la birlikte iki hafta önce Asmalımescit’te açtığı Elde Meze, adından da anlaşılacağı gibi mezeye odaklı. Genellikle uzun uzun oturarak, sabahlara kadar uzayan sohbetlerle yenen meze anlayışını değiştirmek, daha hızlı, kendi tabirleriyle “pop” hale getirmek başlıca hedefleri. Ortaklar bu konseptin genç bir duruşu olduğunu düşündükleri için de bu duruma çabuk uyum sağlanacağına inanıyorlar. Ama hedeflerinin sadece gençler değil, herkes olduğunu da ekliyorlar. Canay “Muhabbet edelim, kısa zaman ya da uzun zaman geçirelim fark etmez ama paylaşalım istedik yemeklerimizi” diye anlatıyor.

Küçük ekmek dilimleri üzerinde meze

Ayakta, elde yenebilecek farklı bir konsept oluşturmak başlıca hedefleri olsa da uzun süreli oturmak isteyenleri de unutmamışlar. O nedenle hem hızlı yemek hem de uzun oturmak isteyenlere göre iki farklı oturma grupları var.

Aras ve Canay, Elde Meze için benzerlerinden farklı olarak şefleri Görkem Öztopal önderliğinde bir menü oluşturmuş. Mezeleri ayakta, elde yemeyi mümkün kılmak için küçük ekmek dilimleri üzerinde servis ediyorlar. Sıcak ve soğuk olarak ayırdıkları mezeleri ekmek yemek istemeyenler için alıştığımız meze tabaklarında da veriyorlar. Klasik bir tat olsa da acılı ezmelerinin favori olduğunu düşünüyorlar. Peynir turşusu, karamelize soğan ve tahinden oluşan tajin ve çam fıstıklı mantarlı dedikleri meze de farklı lezzetlerinden bazıları.

Malum, meze denince akla gelen şeylerden biri de içki... Özellikle de rakı. Rakının yanında isteyenlere şalgam, ayran veya çay servisleri var. Tüm mezelerinin rakıya uyumlu olduğunu söylüyorlar ama şarap ve bira içen müşteriler de ihmal edilmemiş. Rakı için köpoğlu ve köz biber, patlıcan ve sarımsaktan oluşan manca; şarap için ise sıcak servis edilen cevizli keçi peynirini öneriyorlar. Biranın eşlikçisi ise Canay’ın başka hiçbir yerde bulunmadığını iddia ettiği kum midye kızartması. Menü de bunların dışında olmazsa olmaz klasik mezeler de var.

Vejetaryenlere özel bir menü olabilir

“Ben mezeyle doymam” diyorsanız menüde başka seçenekler de var: Haşhaşlı somon, sebzeli yufka, mısır unlu kalamar rulo, kadayıflı keçi peyniri, çıtır mantı gibi ara sıcaklar
ve Jack Daniel’s soslu bonfile...

Tatlı çeşitleri de ilgi çekici. Mesela yoğurtlu dondurmayla servis ettikleri balkabaklı baklavaları... Dondurma ve kestaneli merengleri de var. Menülerini aylık ya da mevsime göre sürekli yenilemeyi planlıyorlar. Ayrıca gruplara özel menü de hazırlayabiliyorlar. Mesela önceden haber verilirse vejetaryenlere göre bir menü çıkarabiliyorlarmış.

Burası bir gece kulübü değil ama 23.00’ten sonra müziğin ritmi artıyor. Eğlence şimdilik gece 02.30’a kadar devam ediyor. Mekan pazar hariç her gün açık. Şu an için açılış saatleri 19.00 ama turistleri de düşündükleri için bir-iki haftaya öğle servisi de vermeyi planlıyorlar. Grup olarak gelmek isteyenler rezervasyon yaptırabilir.
Ama rezervasyonsuz gitmek de mümkün. Canay “Siz gelin illa ki
bir yerde ağırlarız” diyor.

“Şarkı söyleyerek eğlenmeyi seviyoruz”

Meze olur da müzik olmaz mı? Mekan meze yenirken alaturka, ağır müzik dinlenir algısını da değiştirmek istiyor. Sloganları “mezenin pop hali” olduğu için hep pop müzik çalacaklarmış gibi düşünmeyin ama. Zuhal Olcay’dan Zerrin Özer’e, Birsen Tezer’den Teoman’a, Şebnem Ferah’a geniş bir listeleri var. Hatta aralarda yine Müslüm Gürses, Müzeyyen Senar, Zeki Müren de çalmak istiyorlar. Ayrıca “Türk insanı şarkı söyleyerek eğlenmeyi seviyor” diyerek, 90’lardan, herkesin hep bir ağızdan eşlik edebileceği müzikleri de listelerine eklemişler.