Pazar Bir İtalyan tarafından Kadınlar Günü

Bir İtalyan tarafından Kadınlar Günü

12.03.2002 - 00:00 | Son Güncellenme:

Bir İtalyan tarafından Kadınlar Günü

Bir İtalyan tarafından Kadınlar Günü

Bir İtalyan tarafından Kadınlar Günü

İtalyan bir erkek okuyucu tarafından Kadınlar Günü için gazeteye yazılmış mektup:
Yine 8 Mart 2002: Feminizm... Ne sıkıcı! Hâlâ bu günü mimozalarla ve gay barlarda masanın etrafında sadece kadınların bulunduğu ortamlarda yalnız başlarına kutlayan kadınlar var...
Evet. Her yıl 8 Mart doktor tarafından yazılmış reçete gibi, zorunlulukmuşçasına kutlanıyor. İnsanların bir bölümünü oluşturan kadınlar (ki çoğunluğu) erkeklere tehditkâr "Hele bir günümüzü eleştir ve mimoza getirme... Başına gelecekleri gör" tavırlarıyla kutlamalar yapıyorlar.
Ismarlama kutlamaları sevmiyorum. Yani böylesine yüzeysel olarak hatırlanmaması gereken bir özgürlüğün kutlandığı bu güne sıcak bakamıyorum. Yılın sadece bir gününe özgü, sebebini bile hatırlamadıkları şeyler için hâlâ sinirli, hırçın ve menopoz yüzünden hafifçe sakalları çıkmış, yaşlanmış feministlerin toplantılarını, tartışmalarını, gösterilerini zavallı buluyorum...
Kadınlar, sevilen kadınlar! Her adamın kaderi... Her şeyi kanıtladınız, artık kendiniz olun!
Eğer güzelseniz gururla kadınlığınızı sergileyerek dolaşın, eğer çirkinseniz kişilikliymiş gibi hareket etmeye çalışmayın ve kendinizi çağdışı hissetmeden eşlik görevinizi yerine getirin canınız istiyorsa... Ya da eğleniyorsanız, nazik nişanlı kız ve sonunda eğer hala becerebiliyorsanız anne olun. Sürekli orta yaştaki erkeklerin akşam yemeğinde askerlikten konuştukları gibi artık olmayan savaşlar hakkında konuşmayı bırakın...
Bugünün erkekleri artık sizin agresifliğinizden ürkmüş civcivler... Onlar eski patron rolünü kaybetmiş, TV’de silikonlu göğüslere bakmayı, sevişmenin bile kendilerine bir sorumluluk getirdiğini hatırlatan kadınların peşinden koşmaya tercih ediyorlar... Erkekler sürekli kendilerini kadınlarla karşılaştırıp, annelerinin (tabii ki o da kadın) kendilerine yanlış öğrettiğini tekrarlayıp duruyorlar. Her şey yanlış. Hatırlamaları gereken ise bir kadını mutlu etmenin çok kolay olduğu... İşte şöyle olmak yeterli:
Arkadaş, sevgili, kardeş, baba, eğitmen, ahçı, düzenli, ev işlerinden anlayan, tesisatçı, dekoratör, stilist, seksolog, gözüpek, iyi baba, temiz, sempatik, atletik, sevecen, nazik, zeki, yaratıcı, güçlü, anlayışlı, hırslı, cesaretli, güvenilir, komplimancı, çaktırmadan kıskanç, çok para kazanan, alışverişi seven, gereksiz problem yaratmayan, boş zamanlarını da kendisinin nasıl olması gerektiğini söyleyen kadınlarını hayranlıkla dinleyen ve özellikle kendi duygularını değerlendirip, sofistike bir yolla yani zayıf gözükmeden anlatabilen, en önemlisi başka kadınlara asla bakmayan...
Ve bu özelliklerin hepsine birden sahip olduğunda sıkılıyor, karşınıza çıkan ilk çapkın sarhoşa aşık olarak, hayatınızı yaşamanın zamanının geldiğini söyleyip, kocanız ve çocuğunuzu ortada bırakıyorsunuz. Buna kimse engel olamaz tabii. Çünkü sizin hayatınız.
Kadınlar... Sevgili kadınlar... Anladık... Her şeyi öğrendik... Artık bağırmayı bırakın... Biraz bizi sevin...
İçten mektubumu erkeklere küçük bir öğüt vererek bitirmek istiyorum: Başarılı bir kişiye taş.... demeyi bırakın. Ve siz kadınlar, komik bir şekilde erkekleri taklit etmeyin, özellikle de yalnız kutlama yapmaktan vazgeçin!






PAZAR